Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı, Ekonomik Örgütler Platformu (EÖP) Dönem Sözcüsü Cafer Gürcafer, EÖP’ün Metehan’da gerçekleştirdiği eylem öncesinde Kıbrıs Genç TV’de Nazar Erişkin’in hazırlayıp sunduğu ‘Bugüne Dair’ programına konuk oldu.
Gürcafer, AB’den gelen aşının yüzde 25’inin Kuzey Kıbrıs’a verilmesi gerektiğini ancak şu ana kadar verilen aşının yüzde 6 civarında olduğunu belirterek Kıbrıs Türk toplumunun yok sayılıp umursanmadığını kaydetti.
“Kıbrıs Türk toplumu, kendini temsil eden o komitelerce de yeterince seslendirilmiyor” şeklinde konuşan Gürcafer, “Açık bir biçimde bizim hakkımız gasp edilmektedir. Rum kesiminin ‘biz aşıları alalım, kullanalım, sonra Kıbrıs Türküne vermemiz gereken miktarı veririz’ gibi bir davranış sergileyebilmesi yasal değildir” dedi.
AB’den gönderilen aşıların Kıbrıs sınırlarına girdiği andan itibaren yüzde 25’inin Kıbrıs’ın kuzeyine verilmesi gerektiğini ifade eden Gürcafer, “Burada bir rahatlık var. ‘Ben alayım, kendi ekonomim için, kendi etnik temelde insanımın can güvenliğini sağlamak için Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan Kıbrıslı Türklerin aşı hakkını gasp edeyim. Kendi ekonomimi, insanımı kurtarayım kalanını da onlara veririm’ deniyor. Bunun Türkçesi budur. Bizim isyan ettiğimiz nokta budur” diye konuştu.
“CUMHURBAŞKANI SABAHTAN AKŞAMA KADAR AŞIYLA İLGİLİ LOBİ ÇALIŞMASI YAPMALI, YAPMIYOR”
KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, aşıya ulaşmak için adeta savaş vermek, hem Türkiye’den hem AB’den hem de başka yerlerden aşı alabilmek için çok ciddi lobi çalışmaları yapılması gerektiğini ancak devletin bu noktada hiçbir uğraş vermediğini dile getirdi.
Gürcafer, “Toplum lideri olarak bugün Sayın Cumhurbaşkanımız her şeyi bir tarafa bırakıp sabahtan akşama kadar aşıyla ilgili lobi çalışması yapmalı, dünyada ulaşabildiği her noktaya ulaşabilmelidir. Ama bu yapılmıyor” dedi.
Gürcafer, EÖP’ün geçmiş bugüne aşı için bir mücadele verdiğini bu bağlamda da sürekli olarak lobi çalışmaları yaptığını ifade etti.
Cafer Gürcafer, “EÖP, sürekli lobi çalışmaları yapıyor. K.T. Ticaret Odası’nın Güneydeki bütün AB üyesi ülke elçileri ile teması var, sürekli yazışıyoruz” dedi.
Gürcafer, basında yer alan haberlere göre Rum kesiminde, 1 ay içerisinde toplumun yüzde 65’inin aşılanmasının hedeflendiğini, yetkili makamların ‘tek çıkış yolumuz aşı’ dediğini kaydederek “Bizim de bunun farkına varmamız lazımdır. Çünkü ekonomik olarak dünyada neredeyse en kötü ülkelerden birisi pozisyonundayız. Biz iflas ettik. Açlıkla karşı karşıyayız. Ekonomimizi kurtarabilmek için aşıya bir an önce ulaşmamız lazımdır” şeklinde konuştu.
“EÖP’ÜN CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE BİR DURUŞU OLMADI”
KTİMB Başkanı, EÖP Dönem Sözcüsü Cafer Gürcafer, “Seçimde EÖP, şu anki Cumhurbaşkanının yanında durdu, şimdi neden eleştiriyor, isyan ediyor” eleştirilerine de yanıt verdi.
EÖP’ün Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir duruşu olmadığını kaydeden Gürcafer, eleştirilere karşın şunları kaydetti:
“EÖP’ü oluşturan örgütler, farklı farklı davranmış olabilir. Ancak EÖP’ün Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir duruşu olmadı. EÖP’ün federal çözüm veya iki ayrı devlet gibi bir değerlendirmesi, bir yaklaşımı, bir tespiti veya duruşu da olmamıştır.
Bu eylem aşı ile alakalıdır. Ben istiyorum ki bu eleştirileri yapacağımıza aşıya ulaşmak için hepimiz elimizden gelen çabayı ortaya koyalım.
“BEN FEDERASYON TEMELİNDE ÇÖZÜME İNANIYORUM”
Eğer konu Kıbrıs meselesini tartışmak olursa ben çıkar ben bir vatandaş olarak, Cafer Gürcafer olarak kendi görüşümü paylaşırım. Ben Cafer Gürcafer olarak açıkça söylüyorum. Ben federasyonu savunan bir insanım. Buna inanıyorum. Kıbrıs Türk toplumunun toplumsal varlığını güvence altına alacak, tescil edecek, toplumsal varlığını sürdürülebilir bir yapıya dönüştürecek olan dünya ile aynı eksende olan federal temelde bir çözümdür. Ama şu anda EÖP’ün vermiş olduğu mücadele ülke olarak ayağa kalkabilmek, açlıkla karşı karşıya kalmamak için, ihtiyacımız olan sağlıklı bir toplum olabilmemiz için, büyüklerimizin, küçüklerimizin, dostlarımızın ölmemesi için aşıya ulaşmak yönündedir.”
“BELKİ BURADAN SONRA ÇIKIP BRÜKSEL’E DE GİDECEĞİZ”
KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, Metehan Kara Kapısı’ndaki eylemin bir ilk adım olduğunu belirterek belki de bu tepkiyi Brüksel’e de taşımak gerektiğini söyledi.
Gürcafer, “Belki buradan sonra çıkıp Brüksel’e de gideceğiz. Peşinde olduğumuz o kamuoyunu oluşturarak Kıbrıs Türkünün hakkı olan aşıyı almaktır” dedi.