Gürcafer: Ulu Önder Atatürk’ü asla unutmayacağız

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 86. yıl dönümü nedeniyle mesaj yayımladı.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonu ve eylemleri ile tüm dünyanın saygı duyduğu, örnek bir lider olduğunun altını çizen Gürcafer, Atatürk’ün mirası olan laik, demokratik, çağdaş düzeni koruyup geleceğe taşımak hepimizin görevidir” dedi.

Gürcafer, “Tüm dünyada artarak devam eden Atatürk sevgisi, bir lider olarak kişiliğinin ve ortaya koyduğu ilkelerinin ne kadar kıymetli olduğunun göstergesidir. Bu duygu ve düşüncelerle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 86. Yıl dönümünde bir kez daha saygı ve rahmetle yad ediyorum. Kıbrıs Türkü, Atatürk’ü asla unutmayacak” ifadelerini kullandı.

 

Gürcafer: 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutladı

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, Türkiye Cumhuriyeti’nin 101’inci kuruluş yıl dönümü nedeniyle mesaj yayımladı.

Gürcafer, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda, “Büyük Lider Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm bağımsızlık mücadelesi kahramanlarını minnet ve rahmetle anar, Cumhuriyet Bayramı’nı kutlarım” ifadelerini kullandı.

Gürcafer: Meclis kilitlendi, ekonominin alarm zilleri çalıyor

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı (KTİMB) Cafer Gürcafer, Meclis Başkanlığı krizinin ekonomiye ciddi zarar verdiğini kaydetti ve siyasetin bu krizi derhal hukukun üstünlüğüne saygılı bir biçimde çözmek zorunluluğu bulunduğunu söyledi.

Gürcafer, açıklamasında; “Meclis Başkanlığı krizi yalnızca bir başkan seçilmiş olması veya seçilmemiş olmasıyla sınırlı değil. Şu anda meclis kilitlenmiş durumdadır. Bu da ekonominin zor günlerden geçtiği bu günlerde acilen çıkması gereken yasaların çıkmayacağı anlamına gelmektedir. Siyasetin bu krizi derhal hukukun üstünlüğüne saygılı bir biçimde çözmek zorunluluğu bulunmaktadır. Bizim için çözüm veya kabul edilebilir sonuç; meclisin işlevselliğini kazanması ve göstermesidir” ifadelerine yer verdi.

 “Sağır sultan duydu”

“İş dünyasının meclisin verimsizliğine tahammül etmesini kimse beklemesin” diyen Gürcafer, “Çıkmasını beklediğimiz bir sürü acil yasa vardır. Ekonominin alarm zilleri sağır sultan tarafından dahi duyulur durumdadır” şeklinde konuştu.

“Kıbrıslı Türkleri yok edemeyeceksiniz”

Hakların Korunması İnisiyatifi Metehan’da eylem yaptı

  • EYLEMDE, “KIBRIS RUM LİDERLİĞİNİN EYLEMLERİNİN GERİLİMLERİ ARTIRMAKTA VE UZLAŞMA ÇABALARINA DARBE VURMAKTA” OLDUĞUNA DİKKAT ÇEKİLDİ

 

  • EYLEM BİLDİRİSİNDE, “KIBRISLI TÜRKLERİN YOK OLMALARINI AMAÇLAYAN HER TÜRLÜ GİRİŞİMİN KARŞISINDA DURULACAĞI” VURGULANDI

Hakların Korunması İnisiyatifi, Metehan Sınır Kapısı’nda eylem yaptı. Eylemde, Türkçe, Rumca ve İngilizce pankartlar açıldı. Eylemde Kıbrıslı Türklerin yok edilemeyeceğine vurgu yapılırken gayrı menkul piyasasında iş yaptıkları gerekçesi ile tutuklu bulunan kişilerin özgür bırakılması da talep edildi.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği, Kıbrıs Türk Sanayi Odası, Kıbrıs Türk Otelciler Birliği, Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Kıbrıs Türk Barolar Birliği ve Kıbrıs Türk Emlakçılar Birliği tarafından oluşturulan ve başka bazı örgütlerin de destek verdiği Hakların Korunması İnisiyatifi eylemi, Lefkoşa Ortaköy’deki Sivil Savunma Teşkilatı yanında başladı.

Eylemciler ellerindeki pankartlarla Metehan Sınır Kapısı’na yürüdü. Metehan’da Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı tarafından okunan bildiri, BM Barış Gücü’ne ve AB’ye iletilmek üzere yetkililere teslim edildi. Açıklama, Türkçe ve İngilizce olarak da okundu. Eylemde pek çok pankartın Rumca ve İngilizce olarak da taşındığı dikkati çekti.

“KIBRISLI TÜRKLERİ YOK EDEMEYECEKSİNİZ”

Hakların Korunması İnisiyatifi’ni oluşturan örgüt temsilcilerinin “Kıbrıslı Türkleri Yok Edemeyeceksiniz” pankartı altında yürüdükleri dikkati çekerken eylemde, “mülkiyet sorununun Taşınmaz Mal Komisyonu aracılığı ile çözülebileceği, Rum tarafınca mülkiyet sorunu kullanılarak başlatılan ekonomik saldırının uzlaşma çabalarına darbe vurduğu ve Kıbrıslı Türklerin yok olmaları amacı taşıyan her türlü girişime karşı mücadele edileceği” vurgulandı.

Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı tarafından okunan eylem bildirisinde, taşınmaz mal sorunlarının “Kıbrıs’ta yerel bir sorun olmanın ötesinde, uluslararası insan hakları ve adalet açısından da büyük önem taşıdığı” belirtildi.

ÇÖZÜM ARAYIŞLARI VE İZOLASYONLAR

Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıs sorununun mülkiyet dahil tüm unsurlarını çözüme kavuşturacak Annan Planı’na evet demelerine ve Crans-Montana müzakerelerinde çözüm için samimi çabalar harcamalarına karşın Kıbrıs sorununun kapsamlı bir çözüme ulaştırılamadığına dikkati çeken Esendağlı, şöyle devam etti:

“Kıbrıs Rum toplumunun uzlaşmaya yanaşmaması, bu çıkmazın temel sebebidir. Bu durum, Kıbrıslı Türklere yönelik uygulanan haksız izolasyonu gözler önüne sererken, uluslararası toplumun da bu adaletsizliği teslim ettiğine işaret etmektedir. Ancak ne yazık ki, bugüne kadar Kıbrıslı Türklerin izolasyonunu ortadan kaldıracak herhangi bir elle tutulur girişim yapılmamıştır.

Kıbrıs’taki statüko, gerilimleri daha da artırmakta ve hukuki girişimler gibi tek taraflı önlemlerin adadaki istikrarı tehdit edebileceği bir ortam yaratmaktadır. Bu nedenle, Kıbrıs Rum liderliğinin Kuzey Kıbrıs’ta faaliyet gösteren iş insanlarına karşı başlattığı son hukuki eylemlerden derin endişe duymaktayız. Kıbrıs Rum liderliğinin hukuku kendi siyasi amaçları için bir silah haline getirme girişimleri hem gerilimleri artırmakta, hem de uzlaşma çabalarına darbe vurmaktadır.”

“TMK ETKİN BİR MEKANİZMADIR”

Esendağlı, Taşınmaz mal sorunlarının çözümü için, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından etkili bir yol olarak kabul edilen Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) etkin bir karar mekanizması sağlamaya devam ettiğine işaret ederek, “TMK, AİHM tarafından onaylanmış olup, mülkiyet taleplerinin çözümünde adil ve etkili bir yol sunmaktadır. Kıbrıs’taki mülkiyet sorunları, doğrudan Kıbrıs sorunuyla bağlantılıdır ve kapsamlı müzakerelerle ele alınmalıdır. Ancak, Kıbrıslı Türkler ve diğer yabancı yatırımcılara yönelik tutuklama ve ceza davası tehditleri, kesinlikle bir çözüm yolu değildir ve AİHM kararlarıyla da çelişmektedir.” dedi.

TUTUKLAMALAR VE EKONOMİK SALDIRI

Esendağlı, yakın zamanda Şimon Aykut isimli bir iş insanının haksız yere tutuklandığı ve zor koşullar dahilinde gözaltında tutulması ve akabinde Ewa Künzel, Ilona Lesko ve MelindaLadanyi isimli iş insanlarının tutuklanmasının, yalnızca temel insan haklarını ihlal etmekle kalmayıp, aynı zamanda Kıbrıslı Türk iş insanlarının ekonomik durumlarını ve Kıbrıs Türk ekonomisinde önemli bir aktör olarak varlıklarını olumsuz etkilediğine işaret etti.

Esendağlı, şöyle devam etti:

“Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıslı Türkleri doğrudan hedef alan bu sistematik saldırıları, ileride üzerinde ulaşılması muhtemel ortak zemin arayışlarını da dinamitlemektedir.

Hakların Korunması İnisiyatifi olarak, uluslararası hukuka bağlı kalmaya kararlıyız ve tüm çözülmemiş sorunları diyalog yoluyla çözmeye hazırız. Ayrıca, Kıbrıslı Türklerin yok olmaları gailesini güden her türlü girişimin karşısında duracağımızın da altını çizeriz. Bu önemli konuya gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederiz.”

Hakların Korunması İnisiyatifi eylem düzenliyor

Hakların Korunması İnisiyatifi, 14 Ekim Pazartesi günü Metehan’da düzenleyeceği eylemler mülkiyet sorununun TMK aracılığı ile çözülebileceğini dünyaya bir kez daha duyurmayı amaçlıyor.

Kıbrıs Rum Hükümeti’nin emlak sektörünü çökertmek amaçlı saldırıları, 14 Ekim Pazartesi günü düzenlenecek olan gösteri ile dünya kamuoyunun gündemine getirilecek. Daha önce Londra, Brüksel ve Strasburg’da basın toplantısı ve çeşitli görüşmeler yaparak konuyu dünya kamuoyunun gündemine taşıyan Hakların Korunması İnisiyatifi, bu kez Lefkoşa’da Metehan geçiş kapısı önünde eylem yapacak.

Hakların Korunması İnisiyatifi’nin 14 Ekim Pazartesi günü saat 11:00’de yapmayı planladığı eylemde, Birleşmiş Milletler Örgütü ile Avrupa Birliği yetkililerine iletilecek bir bildirinin okunması ve örgütlerin Rum tarafınca mülkiyet sorunu kullanılarak başlatılan saldırıya ilişkin görüşlerini yansıtan pankart ve dövizlerin taşınması bekleniyor.

Eylem hazırlıklarını sürdüren örgüt yetkilileri, “Bizim amacımız barıştır. Barış içinde kalkınma istiyoruz. Kuzey’de veya Güney’de mal sahiplerinin hakları korunarak inkişafın gelişmesi Kıbrıs halkının yararınadır. Bunun engellenmesi, iki halkı daha fazla karşı karşıya getirir ve Kıbrıs sorununa çözüm bulmayı da engeller” diyerek eylemlerinin barışçıl siyasi mesajlar içereceğini belirttiler.

İnisiyatif temsilcileri, eylem yeri olarak Metehan kapısının seçilmesinin önemine de vurgu yaparak, “2003 yılında Metahan’ın açılması ve iki taraf arasındaki geçişlerin giderek artması ile nice düşmanlıkların yıkıldığına, iki halk arasında yeni köprüler kurulduğuna tanık olduk. Bu köprülerin yıkılmasına ve yeni gerginlikler ortaya çıkmasına izin vermemek konusunda kararlıyız. Bu kararlılığımızı Rum tarafındaki dostlarımıza da bu kapının önünde ifade etmek istiyoruz” dediler.

Hakların Korunması İnisiyatifi, 5 Eylül’de Londra’da düzenlediği basın toplantısı ile mülkiyet sorununun Taşınmaz Mal Komisyonu aracılığı ile çözülebileceğini uluslararası kamuoyunun dikkatine getirmiş, inisiyatif temsilcileri basın toplantısının ardından Brüksel ve Strasburg’da görüşmeler yaparak TMK’nin iptal edilmesi için çalışan Rum tarafının girişimlerinin başarısız olmasına katkıda bulunmuştu.

İnisiyatif temsilcileri, Rum tarafının girişimlerinin devam edeceğini, kendilerinin de Rum tarafınca yapılan tutuklamalara ve saldırılara karşı çıkarken TMK’nın mevcut koşullarda mülkiyet sorununa çözüm bulmanın ve eski mal sahipleri olarak Kıbrıslı Rumların hakkını korumanın tek geçerli yolu olduğunu anlatmaya devam edeceklerini belirtiyorlar.

Gürcafer: Güney Kıbrıs stratejik yalanlarla dünyayı kandırıyor

Kıbrıs Türk Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, Gündem Kıbrıs Web TV’de Çiğdem Aydın’la Günaydın programına katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu…

Haberin devamı için tıklayınız >>>https://www.gundemkibris.com/gurcafer-guney-kibris-stratejik-yalanlarla-dunyayi-kandiriyor?fbclid=IwY2xjawFqGgJleHRuA2FlbQIxMQABHf4iFW6SnrVF11OTlNzIK4XTziHswP53mDjhLpHZDD_z8t24voXV13yaGQ_aem_26draYyuQBm5SIm2wbp-rA

Cafer Gürcafer: Asgari ücret demode yöntemlerle belirleniyor, popülizme hizmet ediyor!

Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, asgari ücrete ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Asgari ücretin demode yöntemlerle belirlendiğini, popülizme hizmet ettiğini belirten Gürcafer, “Asgari Ücret Saptama Komisyonu hangi bilimsel verileri alıyor, hangi çalışmaları yapıyor?” dedi.

 

Haberin devamı için tıklayınız >>>https://www.kibrispostasi.com/c35-KIBRIS_HABERLERI/n535253-cafer-gurcafer-asgari-ucreti-demode-yontemlerle-belirleniyor-populizme-hizmet-ediyor?fbclid=IwY2xjawFqGNxleHRuA2FlbQIxMQABHdwNm0bFmEgy0LCoIq6FUfqNbj1YP_mXpTInUhozxdfbdlq7JTZQhQ9z5g_aem_ACho6sdgI0ZAZwOupgKcbg

Hakların Korunması İnisiyatifi : Yoğun temaslar sonuç verdi

Hakların Korunması İnisiyatifi, Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi’nin 19 Eylül 2024 tarihli İnsan Hakları toplantısında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin haksız taleplerinin reddedilmesini değerlendirdi.

Hakların Korunması İnisiyatifi tarafından “Yoğun temaslar sonuç verdi” başlığı ile yapılan açıklama şöyle:

Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi’nin 19 Eylül 2024 tarihli İnsan Hakları toplantısında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin haksız talepleri reddedilmiştir. Özellikle, Rum tarafının Kıbrıs v. Türkiye davası kapsamında “Yerlerinden Edilmiş Kişilerin Mülkiyet Hakkı” konusunu yeniden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıma girişimi sonuçsuz kalmıştır. Başta Ekonomik Örgütler Platformu ve Barolar Birliği olmak üzere birçok sivil toplum örgütünün girişimleriyle oluşturulan Hakların Korunması İnisiyatifi’nin (HKİ), Ağustos ve Eylül aylarında Strazburg, Londra ve Brüksel’de yürüttüğü yoğun temaslar bu sonucun alınmasına önemli katkı sağlamıştır.

Rum Yönetimi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin madde 46(3) çerçevesinde, AİHM’in daha önce verdiği Kıbrıs v. Türkiye kararında bazı hususların yeniden yorumlanmasını ve Taşınmaz Mal Komitesi (TMK) mekanizmasının işlevsiz hale getirilmesini talep ediyordu. Ancak bu girişim, Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi’nde yeterli desteği bulamamış ve başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Rum tarafının girişimleri, uluslararası hukuk çerçevesinde oluşturulan iç hukuk yollarına zarar verme amacı taşısa da Komite’nin bu konudaki kararlı tutumu, TMK’nın geçerliliğini bir kez daha teyit etmiştir.

Bu gelişmeler ışığında, Rum Yönetimi’nin Strazburg’da aradığı desteği bulamadığı ve TMK mekanizmasını işlevsiz hale getirmeye yönelik çabalarının boşa çıktığı netleşmiştir. Bu gelişme TMK’nın uluslararası hukuk açısından meşruiyetini pekiştirmekte ve mülkiyet meselelerinde adil çözüme yönelik önemli bir adım niteliği taşımaktadır.

Girişimlerimizin ve uluslararası platformlarda yürüttüğümüz kararlı çalışmaların bir sonucu olarak, adalet ve hukukun üstünlüğü korunmuş, Rum yönetimi tarafından yapılan haksız talepler karşılık bulmamıştır. Bu süreçte emeği geçen herkese ve uluslararası kamuoyunda bize destek veren muhataplarımıza teşekkür ederiz. Hakların Korunması İnisiyatifi olarak, haklarımızın koruması ve mülkiyet meseleleri başta olmak üzere Kıbrıslı Türklerin ekonomisini yıpratıcı tüm girişimlere karşı çalışmalarımızı aynı kararlılıkta sürdürmeye devam edeceğiz.

Rum tarafı Strasbourg’da aradığını bulamadı

Taşınmaz Mal Komitesi mekanizmasını işlevsiz hale getirmek için Avrupa Konseyi nezdinde çeşitli girişimler yapan Kıbrıs Rum Yönetimi, Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi toplantısından eli boş dönüyor.

TMK oluşu ile ilgili kararları iptal edebilmek için uğraşan Rum tarafı, Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanıp uygulanmadığını denetlemek amacıyla Strasbourg’da gerçekleştirdiği insan hakları konulu toplantısında beklediği oy desteğini elde edemedi. Komitenin 17 Eylül’de başlayan toplantısında, Kıbrıs’ta “Yerlerinden Edilmiş Kişilerin Mülkiyet Hakkı” başlığı altında yapılan incelemede istediği desteği bulamayan Rum tarafı, konuyu yeniden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önüne taşımaya çalışıyordu. Rum tarafı, Kıbrıs v. Türkiye tazminat kararı ile ilgili bazı hususların AİHM tarafından yorumlanmasını sağlamak istiyor.

Diplomatik kaynaklardan alınan son dakika bilgilerine göre Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi üyeleri, Rum tarafının girişimini yeterli çoğunluk alınamadığı için reddetti.

“The Greek Cypriot authorities are violating International Law”

The Protection Rights Initiative from Northern Cyprus held a series of meetings in London on Thursday 5 September 2024 calling on  the international community regarding the pressing issues surrounding immovable properties in Northern Cyprus saying “This matter extends beyond regional concerns and significantly impacts the global pursuit of justice and human rights.”

 

Haberin devamı için tıklayınız>>>https://londragazete.com/english/280374/protection-rights-initiative-calls-on-the-international-community-to-support-turkish-cypriots/