Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, yaptığı yazılı açıklamada Kıbrıs Türk Emlakçılar Birliği Başkanı’nın inşaat ve gayrimenkul sektöründe mafyalaşma olduğuna dair iddialarını ‘mesnetsiz’ olarak değerlendirdi. halkın kendi gayrimenkullerini emlakçı aracılığı ile satmasının zorunlu kılınmaya çalışıldığını belirten Gürcafer, “Halkın haraca bağlanmasıyla eşdeğerdir”dedi. Açıklama şöyle:

“Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği’nin ‘18/1998 Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Yasası’ ve ‘19/1998 Yapı İnşaatı ve Teknik İşler Müteahhitleri Kayıt ve Denetim Yasası’ ile kurulmuş, ilgili yasalarca denetlenen ve müteahhitlik mesleğini icra etmek isteyen firmaların yasal olarak kayıtlı olma zorunluluğunun bulunduğu bir sivil toplum örgütü olduğu herkesçe bilinmektedir.

Kurumsal bir yapıya sahip olan Birliğimiz, ekonomist, avukat, mühendis, şehir plancısı gibi uzmanlardan oluşan 30 kişilik uzman kadrosu ile Lefkoşa Merkez, Mağusa ve Girne olmak üzere üç şubesi ile faaliyetlerini sürdürmektedir.

Müteahhitler Birliği, sektörün disiplinize edilmesi, doğru pazarlara ulaşılması, arz talep dengesinin korunması, yasal eksikliklerin giderilmesi, kayıt dışılığın önüne geçilmesi, yerli isdihtamın artırılması, inşaat sektöründe standartlaşma, tüketici – alıcı güvencesi için garanti sigorta fonunun oluşması, ülke imar planı çalışmalarının tamamlanması gibi birçok konuda çalışmalar yapmaktadır.

Tüm bu çalışmaların öncesinde pilot olarak örnek ülkeler tespit edilerek araştırmalar yapılmakta, devamında bilimsel araştırma temeline dayanan çözüm önerileri ortaya konmaktadır.

Müteahhitler Birliği, çalışmalarının neticesinde getirdiği tüm önerilerinin ülke ve toplum çıkarlarına ters olmamasını esas almakta ve uluslararası örneklere uyumluluğunu dikkate almaktadır.

Kıbrıs Türk Emlakçılar Birliği tarafından hazırlanarak İçişleri Bakanlığı’na gönderilen ‘Emlakçılar Birliği Yasası’ da aynı ilkelerle tarafımızca incelenmiştir. Birlik olarak, hazırlanan yasada sakıncalı gördüğümüz hususları rapor halinde ilgili bakanlığa sunmuş bulunmaktayız.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği olarak tavrımız açıktır. Eğer kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi istiyorsak kayıt dışı olan her şeyi kayıt altına almamız gereklidir. Emlakçılık mesleğini icra edecek olan özel ve tüzel kişilerin de kayıt altına alınmasını ve bunun bir yasa ile düzenlenmesini destekliyoruz.

Ancak, halkın kendi gayrimenkullerini emlakçı aracılığı ile satmasının zorunlu kılınmaya çalışılması, halkın haraca bağlanmasıyla eşdeğerdir ve biz buna asla müsade etmeyeceğiz. Avrupa ülkelerindeki uygulamara bakıldığında da, burada yapılmak istenenle benzer bir uygulamaya rastlamak mümkün değildir.

Kıbrıs Türk Emlakçılar Birliği Başkanı’nın yerel bir gazetemize vermiş olduğu demeçte, ülkenin mafya sarmalı içerisinde olduğunu ve bundan kurtulabilmek için ivedi olarak ‘Emlakçılar Birliği Yasası’nın Meclis’ten geçirilmesi gerektiğini ifade etmiştir.

Kıbrıs Türk Emlakçılar Birliği Başkanı’nın basına verdiği bu bilgilerin hiçbir temele dayanmayan, mesnetsiz bilgiler olduğunu, asıl amacının siyaset üzerinde baskı oluşturarak yasayı dar bir zümrenin çıkarları doğrultusunda istediği gibi geçirebilmek için acımasızca manüpülasyon yaptığını kamuoyunun bilgisine getiririz.”

Ekonomik Örgütler Platformu, çalışmalarında sona gelindiği bilinen Mağusa, İskele, Yeniboğaziçi İmar Planı ile ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, planlı yaşamanın önemine vurgu yapılırken, yapılacak bir yanlışın ekonomiye zarar vereceği uyarısında bulunuldu ve hükümet yetkilileri sosyo-ekonomik vizyonlarını daha açık ve aktif şekilde sergilemeye çağrıldı. Açıklama şöyle:

“Ekonomik Örgütler Platformu olarak, tüm çarkların iyi çalıştığı bir demokrasi ve çağdaş ülkelerdeki gibi bir sosyal altyapıya sahip olma hayalininancak iyi bir ekonomiye sahip olmakla gerçeğe dönüşebileceğini savunmaktayız. İyi bir ekonomiye ise ancak plansız yaşamaktan kurtulup, planlı yaşamaya geçerek sahip olabiliriz. Bir diğer değişle, planlı yaşama geçmediğimiz müddetçe, toplumdaki her birey, hergün aynı sıkıntıları yaşamaya ve aynı şikayetleri etmeye devam edecektir.

İmar Planları ise planlı yaşama geçme hususunda atılması gereken en önemli adımdır. Hazırlanacak olan imar planlarının doğru şekilde ve doğru eller tarafından hazırlanması ayrı bir önem arzetmektedir. Bu noktada hükümete büyük görev düşmektedir. Hükümetin ilgili sivil toplum örgütleri ile istişare içerisinde, plan bölgesini kapsayan sosyo-ekonomik vizyonunu net bir biçimde ortaya koyması gerekmektedir.

Hükümet, yüksek öğretim, turizm, inşaat ve konut, tarım ve hayvancılık, esnaf, üretici, sanayici hususlarındaki vizyonunun ne olduğunu yüksek sesle seslendirmelidir. Bilahare, tespit edilen vizyon, uzman kamu görevlilerinin katkıları ile harmanlanarak kağıda yansıtılmalıdır.

Eğer hükümet bu noktada net bir vizyon ortaya koyamaz ise bunun eksikliğini, kamu çalışanları kendi şahsi vizyonları doğrultusunda tamamlamak durumunda kalırlar ve böyle bir durumda ortaya adı plan olsa da amacından sapmış, ekonomiye fayda sağlayan değil zarar veren bir durum ortaya çıkması olasıdır. Bu gibi durumlar, siyasi rant elde etmek için uygun zeminler hazırladığı için, toplumun katagorize edilmesine, kutuplaşmasına ve bölünmesine sebebiyet verebilir.

Geleceğimizi ilgilendiren önemli bir dönemecin eşiğindeyiz. Birbirimize, birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır. Gelinen noktada hükümete büyük görev düşmektedir. Hükümet sosyo-ekonomik vizyon konusunda yeterince açık ve daha aktif tavır sergilemelidir.”

EKONOMİK ÖRGÜTLER PLATFORMU (a)

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği

Kıbrıs Türk Ticaret Odası

Kıbrıs Türk Sanayi Odası

Kıbrıs Türk Otelciler Birliği

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, Ramazan Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda, Ramazan ayında kurulan Hükümeti toplumun tüm kesimlerinin huzurunu gözetmeye çağırdı. Açıklama şöyle:

“Bayramlar, kırgınlık ve dargınlıkların unutulmasına, hoşgörü, paylaşım ve kardeşlik duygularının güçlenmesine vesile olmaktadır.

Bu yıl Ramazan ayında, ülkemizde yaşanan siyasi gelişmeler sonucunda yeni bir hükümet kurulmuştur. Ramazan Bayramı’nın ardından hızla çalışmalarına başlayacak Hükümetin emekçimizden işadamımıza, öğretmenimizden öğrencimize, hayvancımızdan çiftçimize, esnafımızdan sanayicimize, müteahhitimizden taşeronumuza kadar tüm kesimlerin huzur ve çıkarını gözetmesi en büyük temennimizdir. Çünkü ancak bu şekilde, adaletin ve mutluluğun hüküm sürdüğü bir ülke yaratabiliriz.

Bu duygu ve düşüncelerle, hoşgörü, kardeşlik, birlik ve beraberlik ruhunu hep birlikte yaşayacağımız Ramazan Bayramı’nın bütün insanlığa huzur ve barış getirmesini diler, tüm üyelerimizin ve halkımızın bayramını kutlar, sağlıklı ve mutlu bir bayram geçirmelerini temenni ederim.”