Dünya Bankası uzmanları sunumlarında Kıbrıs Türk Toplumunun orta gelir tuzağına düştüğünü vurguladılar. AB ekonomilerinin krizden çıkmalarına rağmen Kıbrıs Türk Toplumu’nun kriz sonrasında henüz toparlanamadığını kaydeden uzmanlar, bunun bir sonucu olarak da AB ekonomileriyle Kıbrıs Türk ekonomisi arasındaki farkın daha da açıldığını ifade etti.
“VİZYON VE STRATEJİ ŞART”
Uzmanlar, yüksek gelirli ekonomi statüsüne çıkıp daha sonra tekrar orta gelir düzeyine gerileyen tek ekonominin Kıbrıs Türk Toplumu ekonomisi olmadığını belirterek, son on veya yirmi yıl boyunca sadece bir avuç ekonominin yüksek gelir statüsüne çıkmayı ve büyümeyi sürdürmeyi başardığına işaret etti. Sunumda, bu ekonomilerin başarılı olmalarının nedeninin önümüzdeki on yıllar içinde nereye ulaşmak istediklerine dair net bir vizyona sahip olmaları, böylesi bir vizyona ulaşmak için bir strateji geliştirmeleri ve bu stratejiyi tutarlı bir şekilde uygulamaları olduğu da kaydedildi.
Kıbrıs Türk ekonomisine benzer ekonomilerin sorunları aşma süreçleri ile ilgili örnekler veren uzmanlar, “biz başka ekonomilerde elde ettiğimiz deneyimlerimize dayanarak görüşlerimizi sizinle paylaşabiliriz. Size özel bir vizyon belirleyerek ve ona uygun bir strateji geliştirmek size kalmıştır” ifadesini kullandı.
“İŞLETME DOSTU İDARELER DAHA FAZLA ŞİRKET KURULMASI VE İSTİHDAM YARATILMASINA YOL AÇARLAR”
Uzmanlar, en son yayınlanan Rekabet Edebilirlik Raporu Kıbrıs Türk toplumundaki iş yapma ortamının özel sektörün büyümesini sınırlandırdığına işaret ettiğini söyleyerek, bürokrasiyi azaltarak verimli hale getirmenin, işletmelerin maliyetlerini azaltmaya yardımcı olacağını ve rekabet edebilirliklerini artıracağını ve bunun da daha fazla ekonomik büyüme ve istihdama yol açacağını vurguladı.
“GENÇLER VE KADINLAR ARASINDA İSTİHDAMIN ARTIRILMASI REFAHIN DAHA FAZLA PAYLAŞILMASINI SAĞLAR”
Kıbrıs Türk toplumunun kendi kaynaklarından en iyi şekilde yararlanamadığını belirten uzmanlar şu saptamaları öne çıkardı:
“Çalışma yaşında olanların yalnızca %50’sinin işi var. AB’de bu oran %65.
Her 6 gençten yalnızca 1’inin işi var. AB’de bu oran 6’da 2.
Kadınların yalnızca 1/3’ünün işi var. AB’de bu oran neredeyse 2/3”
Uzmanlar ortaya koydukları bu saptamaların ardından, benzer sorunları olan ekonomilerin genç ve kadın istihdamını artırmak için yürüttükleri stratejileri anlattı.
Uzmanlar sunumun sonunda, ekonomiyle ilgili uzun vadeli bir vizyon üzerinde konsensüs oluşturulmasının, oturmuş yüksek gelirli ekonomilerde reforma yön verme ve sürdürmeye yardımcı olmak açısından ne kadar önemli olduğuna değindi.