Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, ülke ekonomisinin iyi bir noktada olmadığını kaydetti.
Bugüne kadar el yordamı ve deneme-yanılma yöntemi ile gelindiğini ifade eden Gürcafer, süreçte çoğu zaman yanılgıya düşüldüğünü ancak artık yanılma lüksünün kalmadığını belirtti.
“İnsanların boynundaki ilmik her geçen gün daralıyor” diyen Cafer Gürcafer, “Artık en doğrusunu yapmak zorundayız çünkü insanların boynundaki ilmik her geçen gün daralıyor, sıkıyor. Açlık, işsizlik ve bunlara bağlı travmalar her geçen gün bize daha fazla yanaşıyor. Hata payımız kalmadı. Bu da bizi endişelendiriyor” diye konuştu.
KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, bugünün koşullarına bakıldığında aşıya ulaşan, aşılanmaya başlayan ülkelerin, ekonomik olarak açılımı yaptıklarını belirterek İngiltere ve İsrail’in de bu ülkelerden ikisi olduğuna dikkat çekti.
Gürcafer, “Biz maalesef aşıya ulaşamadık. Ulaşma hususunda tavrımız da ‘çok şükür olsun. Ne kadar olursa ne kadar verirlerse onunla idarece edeceğiz’ şeklinde. Aşıya ulaşma konusunda bir acizlik söz konusu.
‘Anavatan bize ne kadar aşı gönderirse biz onunla idare edeceğiz’ gibi bir yaklaşım var. Aşılanmanın olmaması durumunda ekonominin daha kötüye gideceği, işsizliğin artacağı aşikâr ama hükümetin bu noktalarda bir B planı, C planı yok, böyle bir çalışma da yok. ‘Paramız yok ne yapalım?’ gibisinden bir tavır içerisindedir, bu da kötü” ifadelerine yer verdi.
Özgür Gazete’de yayınlanan “Pınar Barut’la Özgür Haber” programına konuk olan Cafer Gürcafer, pandeminin inşaat sektörüne etkilerini de değerlendirdi.
“Sığınacak liman olma fırsatını kaçırmamak gerekir”
KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, ülkede inşaat sektöründen evine ekmek götüren insan sayısının yüzde 30 civarında olduğuna dikkat çekerek, 70’e yakın alt sektörün, inşaat sektöründen beslendiğini kaydetti.
Annan Planı sonrasında yaşanan krize işaret eden Gürcafer, sektörün artık daha kurumsal bir yapıda olduğunu dolayısıyla paniğe kapılmadan doğru bir şekilde ilerlediklerini belirtti.
Ancak gelinen noktada ortaya 25 bin kadar bir konut fazlası çıktığını ifade eden Gürcafer, bu konutların paraya dönüşüp 70 sektöre dağılması ve ekonominin çarklarının dönmesi için tekrarlanması gerektiğini söyledi.
Gürcafer, “Şu anda 25 bin kadar konut fazlası oluştu. Bu hem bankacılık sektörünü hem genel olarak ülke ekonomisini ilgilendiren önemli bir konu hem de devamlılığın sağlanabilmesi adına önemli bir konudur.
Hükümet ile sürekli görüşüyoruz. Maalesef pazarlama hususunda çok bilimsel çalıştığımızı söyleyemem. Örneğin, ‘Bir model, proje geliştirelim de konut almak isteyen Finlandiyalı, Danimarkalı, İsveçli, Norveçli, 60-70 yaşına gelmiş olan insanlar var. Bunlar sığınacak bir liman arıyorlar. ‘Bunu bir avantaja çevirelim diyoruz’ ama maalesef bu konuda herhangi bir proje çalışması yok. Böyle bir arayış, gaile de yok. Son dönemlerde bu açılımla birlikte konut almak için gelecek olan insanlara yönelik bir açılım da olacağı söyleniyor ama net bir şey yok” diye konuştu.
“Yeniden hükümet olmayı hedefleyen atamalar bizi üzdü”
KTİMB Başkanı Gürcafer, ülke bir savaş halindeyken kurultayları, seçimi, tekrar seçilmeyi, tekrar hükümet olmayı hedefleyen atamalar yapıldığını ve bu durumdan son derece rahatsız olduğunu ifade etti.
Atamalar konusunda Cafer Gürcafer şöyle konuştu: “Sıradan dönemlerde bir siyasi parti seçim kazanmayı düşünebilir buna dönük yatırım yapabilir, dengelere oynayabilir. Vasıfsız, niteliksiz insanları da bu uğurda bir yerlere getirebilir ama böyle bir savaş içinde olduğumuz dönemde, en küçük hataya bile tahammülümüz yokken kesinlikle liyakatle gelinmesi gereken makamlara hiç deneyimi olmayan insanları atamış olmalarını bizde inanılmaz bir hayal kırıklığı yaşatmıştır. Geleceğe olan umutlarımızı zedelemiştir. Tabi gün gelir bu halk bunun hesabını sorar. Bunu tüm kabine için söylemiyorum. Canla başla çalışan da var. Canla başla çalışan bürokratlarımız da var ama geneline baktığımız zaman bu savaşta en iyi komuta kadrosu görmek isterdim maalesef krizi, salgını önlemeye yönelik değil, kaynakları olabildiğince adil yönetmeye yönelik değil, kurultayları, seçimi, tekrar seçilmeyi, tekrar hükümet olmayı hedefleyen atamalar oldu. Bunlar da bizi çok rahatsız etti, çok üzdü.”
“5 yıllık reformlara ihtiyacımız var”
Gürcafer, erken seçim konusunda yaptığı açıklamada ise Kendi ayakları üzerinde duran ekonomiyi oluşturacak, göçleri engelleyecek, reformları, ekonomik politikaları hayata geçirecek bir yapıya ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı.
Reform hükümeti ihtiyacına işaret eden Gürcafer, “5 yıllık reformlara ihtiyacımız var. Salgın birçok şeyi daha berrak görmememizi sağladı. Bu yapı sürdürülebilir bir yapı değil. Kendi ayakları üzerinde duran ekonomiyi oluşturacak, göçleri engelleyecek, reformları, ekonomik politikaları hayata geçirecek bir yapıya ihtiyacımız vardır. Dolayısıyla ivedili bir şekilde seçim yapılıp netliğe kavuşulmalıdır” diye konuştu.
Kurultay ve benzer kaygıların siyasetin önceliğini oluşturduğunu söyleyen Gürcafer, “bu dönemde bunun kabul edilebilir değildir. Buna bir son verilmelidir. Buna da bir erken seçim son verebilir” dedi.