Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, iş sağlığı ve güvenliği konusunda, başta KTİMB olmak üzere sivil toplum örgütlerinin birçok projesi olduğunu ancak yasama ve yürütmenin bu konuda gerekli adımı atmamasından dolayı hiçbirinin hayata geçirilemediğini belirtti.
İş sağlığı ve güvenliği hususunda eksiklikleri giderme yolunda atılan adımların kaplumbağa hızından daha yavaş olduğunu dile getiren Gürcafer, “Dünya bu konuda mevzuatları yenilerken biz maalesef çağdaş dünyanın başladığı noktada bile değiliz” dedi.
“Laf çok, icraat yok” diyen Gürcafer, şöyle söyledi: “Her İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası’nda siyasiler bol bol mesajlar verip açıklamalar yapıyorlar, kameraları alıp, inşaatları geziyorlar, işçiye ve emeğe ne kadar değer verdiklerini söylüyorlar. Ancak iş sağlığı ve güvenliği politikasının hayata geçmesi için yapması gerekenleri hiçbir zaman yapmıyorlar. Örneğin; bütçe oluşurken bakın bakalım iş sağlığı ve güvenliği sorununu gidermek için kaç para ayrılmıştır? Ben eminim ki hiç para ayrılmamıştır.”
KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, “4-10 Mayıs İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası” nedeni ile yayımladığı mesajda, şunları kaydetti:
“İş sağlığı ve güvenliği konusunda sivil toplum örgütleri tarafından geçmişten günümüze ortaya konan projeleri kim ne kadar hatırlıyor veya ne kadar dikkate aldı, önemsedi? Üzgünüm ama bu husustaki notumuz çok kötüdür. İş sağlığı ve güvenliği önceliklerimiz arasında değildir. Bu konu bizi hem kendi kendimize hem de dünyaya rezil etmeye devam ediyor. Evine 2 kuruşluk ekmek parası sağlayabilmek için binlerce kilometre uzaktan gelip çalışan insanların hayatını yeterince önemseyen bir sistemimiz yok. Bu sistemi geliştirmek için maalesef gereğini yapmıyoruz. Biz sivil toplum örgütü olarak bu konuda bir sürü proje yaptık, yapmaya da devam ediyoruz ama yasamanın ve yürütmenin el atmadığı, katkı koymadığı hiçbir şeyi hayata geçirmek mümkün değildir. Dolayısıyla bizim önemsiyor olmamız yalnız başına yeterli değildir. Üzgünüm ama bir İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası’nda yine ülke olarak sınıfta kaldığımızı utana utana deklere ederim.”