BASIN AÇIKLAMASI

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB)’den “Yabancıların Taşınmaz Mal Alımı” konusunda hazırlanan yasaya ilişkin yazılı açıklama yapıldı.

KTİMB’den yapılan yazılı açıklama şöyle:

“Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) ‘’Yabancıların Taşınmaz Mal Alımı ‘’ konusunda hazırlanmış olan yasada, istikrar ve öngörülebilirliğin olduğu, ülkemiz ekonomisinin ve toplumsal menfaatlerimizin korunduğu ve dengelendiği, sürdürülebilirlik ve piyasa güveninin sarsılmayacağı, sosyal dengesizlik ve ekonomik kriz yaratmadan, ülkemize ve bizlere güvenerek gelen alıcılara mağduriyet oluşturmayacak şekilde, yasa maddelerinde son düzenlemelerin yapılması için Sn. Başbakan, Sn. İçişleri Bakanı, Ana Muhalefet Partisi Başkanı ve Vekillerimiz ile uzun süredir görüşmeler yapmakta, veriye ve bilgiye dayalı analizler yaparak yasanın son halinin verilmesine katkı koymaktadır.
Özellikle dün yaptığımız olumlu görüşmeler neticesinde birçok konuda iyi niyetle ve ortak akılla yukarıdaki koşullara ve gereklere uygun düzenleme yapılabileceğini gözlemlemekten memnuniyet duyduğumuzu belirtmek istiyoruz.
Tüm komisyon üyelerinin, temsil ettikleri siyasi parti ve düşüncelerinin bu ortak akılla, ülke sanayisini, ticaretini ve turizmini de direkt ilgilendiren bu konuyu toplumsal menfaatlerimiz ve müreffeh geleceğimiz için uğraş vereceklerini beklemekte, bu çalışmaları yakinen ve hassasiyetle izlediğimizi belirtir, aksi bir tutumun tüm sektörlerimizde, yabancı alıcılarımızda ve en sonunda ekonomik bir yıkımla yüz yüze gelecek toplumumuzda kabul edilebilir olmayacağını duyururuz.
Saygılarımızla.”

KIBRIS TÜRK İNŞAAT MÜTEAHHİTLERİ BİRLİĞİ (KTİMB) YÖNETİM KURULU

KTİMB Başkanı yeniden Gürcafer

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği’nin (KTİMB) 18. Olağan Genel Kurulu yapıldı. Başkanlığa, yeniden Cafer Gürcafer seçildi.

Genel Kurul’da, Birlik üyeleri Yönetim Kurulu, Denetleme Kurulu ve Onur Kurulu üyeleri de belirlendi. Başkanlık için tek aday olan Cafer Gürcafer oybirliği ile yeniden Başkanlığa getirildi.

4 Mayıs 2024 Cumartesi günü saat 10.00’da Atatürk Kültür Merkezi Büyük Konferans Salonu’nda yapılan Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği 18. Olağan Genel Kurulu’nda Divan Başkanlığı’na Fuat Kutlu Divan Katipliği’ne ise Mehmet Akal ile Cemal M. Bulutoğluları seçildi.

Gürcafer: Hem sektör hem kurum olarak büyüyoruz

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, Genel Kurul’da yaptığı konuşmada, devlet ve ülke gerçeğine dikkat çekerek tam da bu noktada birlik, beraberliğin önemine vurgu yaptı.

Cafer Gürcafer, inşaat sektörünün ve KTİMB’nin her geçen gün büyüdüğünü ancak aynı durumun devlet için geçerli olmadığını söyleyerek, bunun dikkat edilmesi gereken çok önemli bir tehlike olduğunu kaydetti.

Gürcafer şöyle konuştu:

“Gerek çalışan sayısı bakımından gerekse üyelerimize ve sektörümüze verdiğimiz hizmet bakımından hem sektör hem kurum olarak hem de hükümetler nezdinde etkimiz bakımından büyüyoruz. Üzgünüm ama aynı şeyi devletimiz için söyleyemeyeceğim.  Devletimiz iyiye gitmiyor. Hepimiz bunu görüyoruz. Biz evet, kurumsallaşıyoruz, kendimizi geliştiriyoruz, gelişiyoruz, firmalarımız gelişiyor, sektör olarak büyüyoruz, para kazanıyoruz ama bir tuhaflık var.  Ülkenin genelinin gelişmesi gerekirken biz 80-90’lardaki o devlet yapısını arar duruma geliyoruz, yozlaşıyoruz. Ülkemiz yozlaşıyor. Kamudaki verimsizlik her geçen gün artıyor ve artık düzelemez noktaya geliyor. Bu, hepimizin dikkat etmesi gereken çok önemli bir tehlikedir.

“Bencilleşmiş bir topluma dönüşüyoruz”

Biz popülizm yapmıyoruz, bir beklentimiz de yok ama bu ülke hepimizin. Bu ülkede 1980’li, 1990’lı yıllara kadar toplumsal kurtuluşa inanan, birlik, beraberlik içerisinde kalınması, yurda sahip çıkılması noktalarına inanan sayısı yüzde 80-90’lardadı. Bugün toplumsal kurtuluşa inancını yitirmiş bir Kıbrıs Türkü ve tamamen kendini kurtarmaya çalışan, bencilleşmiş bir ülke, bir toplum var. Üzgünüm ama siyaset de tam bunun gibi davranıyor. Siyasi partilerin birçoğu ve sivil toplum örgütlerinin birçoğu da bunun gibi davranıyor. Bencilleşmeden, yozlaşmadan dolayı anormal derecede saldırgan bir topluma dönüştük. Ben bu durumdan dolayı çok üzgünüm ve rahatsızım.”

“Ülkemizin iyiye gideceği konusunda çok ciddi kuşkularım var, maalesef”

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, yeni dönemin de inşaat sektörü bakımından iyi olacağına zerre kadar kuşkusu olmadığını belirtti.

“Ama ülkemizin iyiye gideceği konusunda çok ciddi kuşkularım var” diyen Gürcafer, “İşte bu nedendendir ki bizim her zaman koruduğumuz, gözettiğimiz birlik ve beraberliğimize her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır” diye konuştu.

Gürcafer, şunları kaydetti: “Tarihteki bütün başarılar, birlik ve beraberliğin sağlanmasının sonucunda ortaya çıktı. Hepimizin geleceğine ışık tutan ve çocuklarımıza ışık tutan Atatürk ilkeleri ve Kurtuluş Savaşı, Atatürk’ün ulusu birlik, beraberlik içerisinde tutması ve inandırmış olması ile başarılırdı. Bölünmüşlüklere bakın! Hep hüsranla sonuçlandı. Biz de bunu yaşadık. Ama en önemli ilkemiz, birlik ve beraberliğimizi muhafaza etmektir. Biz, bizi bölmek isteyen kesimlere fırsat vermediğimiz için birlik olarak büyüdük.

“Dünya süratli bir şekilde gelişiyor, ilerliyor, biz maalesef geriye gidiyoruz”

Önümüzdeki dönemde, Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği’ni bekleyen birtakım zorluklar vardır. Çökmüş bir kamu yapısı var ve maalesef bunu değiştiremeyen, bir türlü düzeltemeyen bir siyaset kurumu var.

Kıbrıs Türk toplumunun geleceği bakımından, kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomiyi yaratma bakımından, Kıbrıs Türkü’nün kimliğini korunması bakımından çok fazla da umut vadeden bir yapı değildir. Çünkü, kişi başına düşen milli geliri yalnızca usulsüzlükleri ortadan kaldırarak sağlayamazsınız. Bir zamanlar, ‘Almanya’nın kişi başına düşen milli gelir 30 bin dolardır’ dediğimizde bizimki de 3-4 bin dolar civarında olduğunda, 30 bin doları ulaşılamaz bir rakam gibi görürdük ama bugün kişi başına düşen milli geliri 130 bin dolar olan ülkeler var, biz halen aynı noktadayız. Dünya o kadar süratli bir şekilde gelişiyor, ilerliyor, biz maalesef geriye doğru gidiyoruz. Bu bizim yapımız, ülkemizdeki mevcut durumdur.”

“Ülke gerçekleri ışığında bizim bize ihtiyacımız dünden daha fazladır”

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, artık bir devrime, bir reforma ihtiyaç olduğuna ancak bu noktada endişelerinin bulunduğuna dikkat çekti.

Devlet ve ülke gerçekleri ışığında birlik ve beraberliğe dünden çok daha fazla ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Gürcafer, sözlerini şöyle tamamladı:

“Ben, geleceğe olan inancını hiçbir zaman yitirmeyen, en kötü şartlarda bile o mücadelenin verilmesi gerektiğine inanan insanlardan biriydim ama artık şunu söylemekten imtina etmiyorum. Düşündüğümüz anlamda bize gelecek sağlayacak, bir siyasi yapı göremiyorum. O kadar yozlaştık, ülkemiz o kadar kirlendi ve çürüdü ki bizim bir devrime, bir reforma ihtiyacımız var. Bizim Atatürk’ün ilkeleri, inkılapları yaptığı gibi, kurallar manzumesine ihtiyacımız var. O yüzden Kıbrıs’ta ister federal ister konfederal ister KKTC’nin tanınması veya adı ne olursa olsun artık dünya ile bütünleşeceğimiz bir çözüm olsun ki Avrupa Birliği’ne girelim.

AB gelsin, bize kuralları koysun, biz de bu kurallara uyalım da kurtulalım. Veya ertesi gün ne yapacağını bilen, bütün bu reformları yerli yerine koyup da ülkeyi düzeltecek, bizi bu çirkeften çıkaracak bir yapı olsun. Bununla ilgili olarak da ileriye baktığım zaman bir şey görmüyorum. Böyle bir siyasi yapı yoktur. Bizim gerçeğimiz budur. Bu gerçek ışığında bizim bize ihtiyacımız dünden daha fazladır.

Birbirimizin elini daha sıkı tutacağız. Kendi sektörümüze, ekmeğimize, çalışanımıza, kurumlarımıza dünden daha sıkı sarılacağız ve sahip çıkacağız.”

Gürcafer oybirliği ile başkan

Başkan Cafer Gürcafer’in konuşmasının ardından Faaliyet Raporu’nun sunulması ve görüşülmesi ile Mali Raporun sunulup görüşülerek aklanması kısımlarına geçildi.

Ardından ise Başkan, Yönetim Kurulu, Denetleme Kurulu ve Onur Kurulu seçimleri yapıldı.

Başkanlık için tek aday olan Cafer Gürcafer oybirliği ile yeniden Başkanlığa seçilirken, KTİMB 18. Olağan Genel Kurulu seçimleri sonucunda Birlik organları şu şekilde belirlendi.

Başkan:

Cafer Gürcafer

Yönetim Kurulu:

Hasan Sertoğlu ASBAŞKAN

Erim Kanlıada SAYMAN

Serkan Amca YAZMAN

Hasan Çerkez FAAL ÜYE

Ragıp Tanlı FAAL ÜYE

Salih Kayım FAAL ÜYE

Ulaş Oktay YEDEK ÜYE

Onur Kurulu:

Cahit Kaya

Mehmet Kahveci

Musa Türker Sönmezler

Taner Yolcu

Yakup Engin Tel

Denetleme Kurulu:

Ahmet Arabacıoğlu

Okan Recaioğlu

18. Olağan Genel Kurul Toplantı Çağrısı

18. OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTI ÇAĞRISI

 

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği’nin 18. Olağan Genel Kurul Toplantısı 04 Mayıs 2024 Cumartesi günü Saat 10:00’da Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi Büyük Konferans Salonu’nda aşağıdaki gündemle yapılacaktır.

 

  • Açılış
  • Başkanlık Divanının Oluşumu
  • Saygı Duruşu
  • Başkanın Konuşması
  • 15 dakika ara
  • Faaliyet Raporunun Sunulması
  • Mali Raporun Sunulması ve Aklanması
  • Başkan Adaylarının Konuşması
  • Başkan, Yönetim Kurulu, Denetleme Kurulu ve Onur Kurulu Seçimi
  • Dilek ve Temenniler
  • Kapanış

 

Not:

 

  • Olağan Genel Kurula katılma hakkı olan üyelerin listesinin düzenlenebilmesi için Olağan Genel Kurula katılacak üyelerin 30 Nisan 2024 Salı günü mesai bitimine kadar 2024 yılı aidat ücretlerini ödemeleri gerekmektedir. Belirlenen sürenin hitamından sonra ödeme kabul edilmeyecektir.

 

  • Başkan, Yönetim Kurulu, Denetleme Kurulu ve Onur Kurulu seçimlerine aday olacak üyelerimizin oy pusulalarında isimlerinin yer almasına olanak sağlanması için Gerçek Kişi ise şahsen, Tüzel Kişi ise Yönetim Kurulu Kararı ile şirket direktörünün veya hissedarının 30 Nisan 2024 Salı günü mesai bitimine kadar adaylık başvurularını yazılı olarak Birlik Merkezimize yapmaları gerekmektedir. Şeçimlerimizin düzenli ve uyum içinde yapılması açısından bu hususa önem verilmesini rica ederiz.

 

  • Yalnızca Gerçek Kişilerin kendilerinin ve Tüzel Kişilerin Direktörlerinin veya Hissedarlarının Olağan Genel Kurula katılma ve Birlik Organlarının seçiminde oy verme hakkı olacaktır. Şirket Direktörü ve Hissedarları dışında herhangi bir 3. Şahısa verilecek olan Vekaletname ve/veya Yetki Belgeleri hiçbir surette kabul edilmeyecektir. Her üye Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda bir kişi ile temsil edilecek olup kimlik kartlarını beraberinde getirmeleri önemle rica olunur.

 

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği

Yönetim Kurulu

Gürcafer: Ak koyun kara koyun belli olsun

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, Serdinç Maypa’nın ‘insan kaçakçılığı yapıyorlar’ iddiaları üzerine kamuoyunu bilgilendirmek için yaptığı basın açıklamasının insan kaçakçılığı hususunda bir itirafmış gibi sosyal medyada pazarlanmaya çalışıldığını kaydetti.

“Ak koyun kara koyun belli olsun” diyen Gürcafer, “tıpkı Sayın Kudret Özersay’ın ve CTP Milletvekili Ongun Talat’ın dediği gibi olsun. Yalnızca Maypa değil, Maypa’nın iddiaları ile ilgili olan şikayetçilerle ilgili de soruşturma yapılsın. Hatta ve hatta bugün itibarı ile şahsım, başkanı olduğum birliğim ve oğlumdan başlasın soruşturma. Ama ak koyunla kara koyun ortaya çıksın. Herkes iddiasının arkasında dursun. Dursun da soruşturma neticesinde başını dik tutarak toplumun yüzüne baka baka ‘evet ben bu işi yaptım veya evet ben bu iftirayı attım’ diyebilsin.” İfadelerini kullandı.

KTİMB Başkanı Gürcafer, bugün yaptığı yazılı açıklamasında şunları söyledi:

“Açıklamalarım insan kaçakçılığı hususunda bir itirafmış gibi sosyal medyada pazarlanmaya çalışılıyor”

 Sayın Maypa’nın ‘insan kaçakçılığı yapıyorlar’ iddiaları üzerine kamuoyunu bilgilendirmek üzere yapmış olduğum basın toplantısında; iş gücü ihtiyacının kişiler aracılığıyla karşılandığını söyledim. Binlerce insanın işçi temininde aracılık yaptığını söyledim. Bu hususta devletin bir an önce bu işin yasasını yapıp işgücü temininin lisanslı sorumluluk alan firmalarca yapılması gerektiğini söyledim. İnsan kaçakçılığı yaptığımızı iddia eden Serdinç Maypa’nın da bu işi yapan binlerce insandan bir tanesi olduğunu hatta ve hatta oğlumun da firmalara işçi getirdiğini söyledim. Tıpkı emlakçıların kaydı yasasındaki eksiklikten dolayı şu anda emlakçılık yapan insanlar gibi. Tıpkı noterlik yasası olmamasına rağmen yıllardır noterlik yapmış olan tasdik memurları gibi ve daha birçok örnek verebilirim. Toplumu bilgilendirmek adına yapmış olduğum açıklamaları, insan kaçakçılığı hususunda bir itirafmış gibi sosyal medyada pazarlanmaya çalışılıyor. Bunun taraf olmuş insanlar tarafından yapılmasını anlarım da yasama görevi ve sorumluluğu bulunan şahıslar tarafından yapılmasını anlayamam. Sanki yasanın olmamış olmasında hiç sorumluluğunuz yokmuş gibi davranmanız sizleri aklayamaz efendiler. Uzun yıllardır var olan ve artarak büyüyen bu sorunun bizim tarafımızdan yıllardır dile getirilmekte olmasına rağmen siz millet vekilleri tarafından meclis kürsüsünden bir kez bile dile getirildiğini hatırlamıyorum, bu hususta bir yasa çalışması yaptığınızı da hatırlamıyorum. Ben elimdeki bilgileri polise verdim ve şikayetçi oldum. Şimdi konu mahkememizde.

“Suçlu bulunmam durumunda elbette istifamı yazıp gideceğimden kimsenin kuşkusu olmasın”

 Mahkememizin verdiği emir doğrultusunda soruşturmanın geciktirilmeden ilk önce benden ve oğlumdan başlamasını beklemekteyim. Suçlu bulunmam durumunda elbette istifamı yazıp gideceğimden kimsenin kuşkusu olmasın ama suçsuz bulunmamız ve haklı bulunmamız durumunda aynı davranışı sergileyip sergilemeyeceğiniz hususunu yakından takip edeceğim. Elbette taraf olan kesimlerin değil, sizin tavrınızın ne olacağıdır benim merakım.”

Halk Vakfı Yaşam Sitesi’nin tadilatında sona gelindi

Halk Vakfı Yaşam Sitesi’nin kısa bir süre yeniden hizmete açılması planlanıyor.

Haberin devamı için tıklayınız>>> https://brtk.net/halk-vakfi-yasam-sitesinin-tadilatinda-sona-gelindi/

Gürcafer: Karayolları Dairesi’nin adı var kendisi yok

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, devletteki verimsizliğin liyakata göre terfi, atama, görevlendirme yapılmamış olmasının birikmiş sonucu olduğunu kaydederek bu verimsizliğin bir örneğinin de Karayolları Dairesi’nde yaşandığını söyledi.

“Karayolları Dairesi yerlerde sürünüyor” yorumunu yapan Gürcafer, Bir zamanlar yolu sokağı için Karayolları Dairesi’ne koşan halk bugün artık kapısından bile geçmez oldu. Personel umudunu yitirmiş, bölünmüş, birbirine düşmüş durumda” dedi.

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, basına yazılı açıklama yaparak şunları kaydetti:

“Liyakat kültürünü yok etmiş olmamızın bedelini çok ağır ödüyoruz. Devletteki verimlilik yerlerde sürünüyor. Liyakata göre terfi, atama, görevlendirme yapılmamış olmasının birikmiş sonucu olarak karşımızda duruyor. Bir zamanlar ülkenin bir ucundan öteki ucuna kadar tüm yolları ile ilgilenen, her köşesine hizmet götürebilme kabiliyeti olan Karayolları Dairemiz bugün yerlerde sürünüyor. Personel umudunu yitirmiş, bölünmüş, birbirine düşmüş durumda. Cevap açık. Liyakatın partizanlığa kurban edilmiş olmasının sonucu karşımızda duruyor. Bir zamanlar yolu sokağı için Karayolları Dairesi’ne koşan halk bugün artık kapısından bile geçmez oldu. ADI VAR AMA ASLINDA KENDİSİ YOK.”

Avukat Akan Kürşat, hakkındaki davalardan beraat etti

Güney Kıbrıs’ta mahkemeye çıkarılan Avukat Akan Kürşat, hakkındaki davalardan beraat etti.

 

Haberin ayrıntıları için tıklayınız >>>https://haberkibris.com/akan-kursat-guneyde-beraat-etti-1145-2024-02-29.html?fbclid=IwAR06LQTpQOgRZTmI0FOxpZ-YIvwb-6rNevECHMvjTFeUCmXxyduF8mruSH4

Gürcafer: Turkish people must keep their eyes peeled for projects related to the TRNC that are being marketed in Türkiye!

Cafer Gürcafer, President of the Turkish Cypriot Building Contractors Association (CTBCA), said that interest within Türkiye about projects in the TRNC is being misappropriated, and that some are trying to sell pipe dreams to the Turkish people based on these projects.

Gürcafer issued a call, warning that people should refer their case to the Turkish Cypriot Building Contractors Association (CTBCA) or the TRNC authorities and obtain information about the authenticity of the project before making any down payment for a project in the TRNC.

CTBCA President Cafer Gürcafer’s statement included the following points:

“Some people in Türkiye are misappropriating the interest in projects in the TRNC and trying to sell pipe dreams to the Turkish people based on the projects here. Turkish people should keep their eyes peeled for projects related to TRNC that are being marketed in Türkiye! Through our investigation; we have established that the projects in question have not received approval from any planning authority or even have attempted to obtain approval at all. Consequently; we strongly recommend that you enquire with the Turkish Cypriot Building Contractors Association (CTBCA) or the TRNC authorities to obtain information about the authenticity of the project prior to putting any down payment for a project in the TRNC that is being marketed through social media and in Türkiye.”

Gürcafer: Türk halkı, KKTC ile ilgili Türkiye’de pazarlanmaya çalışılan projelerle ilgili gözünü dört açmalıdır!

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, Türkiye’de KKTC’deki projelere olan ilgi suiistimal edilerek, projeler üzerinden Türk halkına hayal pazarlamaya çalışıldığını söyledi.

Gürcafer, KKTC’deki herhangi bir projeye para ödemesi yapılmadan Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği’ne (KTİMB) veya KKTC makamlarına müracaat edilip konu projenin gerçekliğiyle ilgili bilgi edinilmesi konusunda uyarı niteliğinde çağrıda bulundu.

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Birileri Türkiye’de, KKTC’deki projelere olan ilgiyi suiistimal ederek, buradaki projeler üzerinden Türk halkına hayal pazarlamaya çalışıyor. Türk halkı, KKTC ile ilgili Türkiye’de pazarlanmaya çalışılan projelerle ilgili gözünü dört açmalıdır! Yapmış olduğumuz araştırmada; konu projelerin planlama makamından onay almadıklarını veya onay alma girişiminde bulunmadıklarını tespit etmiş bulunmaktayız. Bu nedenle; Türkiye’de ve sosyal medya üzerinden pazarlanmaya çalışılan KKTC’deki herhangi bir projeye para ödemesi yapmadan Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği’ne veya KKTC makamlarına müracaat edilip konu projenin gerçekliğiyle ilgili bilgi edinilmesini önemle duyururuz.”

Gürcafer: Kürşat özel bir organizasyonla değil teknik bir hatadan dolayı tutuklandı

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, Avukat Akan Kürşat’ın tutuklanmasının özel bir organizasyon ile değil teknik bir hatadan dolayı olduğunu söyledi.

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, “Akan Kürşat’ın tutuklanması olayının 2005 yılındaki developmenta dönük Rum tarafının europol tarafından çıkarmış olduğu tutuklamanın devamı olduğunu hepimiz biliyoruz. Özel bir organizasyon ile tutuklandığı değil de teknik bir hatadan dolayı, ekranda kalmış olmasından dolayı bu olay oldu. ‘Kuzeydeki inşaat hareketliliğini durduralım, engelleyelim” diye Rum tarafı zaten bir arayış içerisindeydi. Bu tesadüfün de üzerine atladı” diye konuştu.

Cafer Gürcafer, Akan Kürşat’ın duruşmalara katılacağı ve yargılanmak isteyeceği hususunda hiç şüphesinin olmadığını ancak iade edilmesini ve kuzeye geçeceği de bilinmesine rağmen, seyahat belgelerine dahi el konulmadan bir teminatla serbest bırakılmasını ilginç olarak yorumladı.

KTİMB Başkanı Gürcafer, “Süreci olumsuz etkilememek ve şovenistlere fırsat vermemek adına bu konuda aslında çok da yorum yapmak istemiyorum. Lakin, ben bunu uzaktan okuduğum zaman Kıbrıs sorununa dönük dünyanın barış, çözüm arayışları neticesinde başlayan o olumlu rüzgarın neticesi olarak görüyorum, ben bu işi Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Yunanistan’a ziyaretine kadar götürüyorum. Onunla başlayan bu iyimser sürecin provoke edilmesine dünyanın müsaade etmemiş olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

Cafer Gürcafer, sürecin ilk günden beri takipçisi olduklarını belirterek şunları söyledi: “Akan arkadaşımız neredeyse 3’üncü gün serbest bırakılıyordu. Çünkü bunun teknik bir hatadan olduğu, serbest bırakılması gerektiği, bunun için güneyden bir yazı gerektiği güney tarafından da söylendi. Ama uyandılar ve ‘biz bunu bir siyasete nasıl dönüştürebiliriz? Bundan nasıl bir siyasi rant elde edebiliriz?’ dediler. Tabi Rum kamuoyu da ayaklandı ve Rum kamuoyunun beklentileri doğrultusunda açıklamalar yapmaya başladılar ama gelinen nokta gördüğünüz gibi. Dağ fare doğurmuş gibi bir durum var. Sanki bir ömür hapisten çıkmayacak gibi bir algı oluşturuldu. Sansasyon yaratıldı.”

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, Kıbrıs Postası TV’de yayınlanan ve Ulaş Barış’ın hazırlayıp sunduğu ‘Gündem’ isimli programa konuk olarak gündemi değerlendirdi.

“KIBRIS SORUNUN ÇÖZÜM YERİ MASADIR”

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, Kürşat’ın tutuklanması ve sonraki sürece ilişkin değerlendirmesinin devamında Kıbrıs sorununun ne mülkiyetle ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) yapılacak müdahalelerle ne de kuzeydeki mülkiyet sorununu görmezden gelerek çözüleceğini söyledi, çözüm yerinin masa olduğunun altını çizdi.

Gürcafer, “Annan Planı’na Kıbrıs Türk tarafı “evet” derken Papadapulos’un Rum tarafını “hayır”a davet ederken neler söylediğini hatırlayın. ‘Biz Avrupa Birliği’ne gireceğiz. AİHM’ne Avrupa hukuku temelinde mallarımızı geri alacağız ve Kıbrıs sorununu çözeceğiz” demişti. Üzerinden geçen yıllarda durum daha kötüye gitti. Dolayısıyla Kıbrıs sorununun öyle çözülmeyeceğini gördü ama biz de mülkiyet konusunu görmezden gelerek bu sorunu çözemeyiz. Biz de bunu bileceğiz. Yoksa Rum tarafının bu tip tahrikar, şövanist kesimleri mutlu eden davranışları iç politikaya hizmet etmekten başka bir yere hizmet etmez” ifadelerini kullandı.

Mal Tazmin Yasası ve Mal Tazmin Komisyonu’nun, Avrupa Parlementosu’nun, Avrupa Birliği’nin (AB) Kıbrıs sorununun çözümüne katkı yapma düşüncesiyle alınmış bir karar olduğunu ancak bizim o kapıyı doğru kullanmayıp ihmal ettiğimizi kaydeden Gürcafer, bu kapıyı çalıştırmanın, Avrupa’nın istediği doğrultuda, iç hukuku tüketme konusunda olabildiğince hızlı çalışmasını sağlamanın ve de mülkiyet konusundaki farklılığı azaltmanın Kıbrıs sorununun çözümüne katkı koyacağını belirtti. Gürcafer, bu vesile ile bu işi ciddi ciddi gündeme getirmek gerektiğinin altını çizdi.

“ALIMLAR DURMAZ, YALNIZCA PORTFÖY DEĞİŞEBİLİR”

KTİMB Başkanı Cafer, Rum tarafının yapmış olduğu girişimler neticesinde alımların durmayacağını ancak alıcı portföyünün değişebileceğini söyledi.

Gürcafer, “Dünyada 8 milyar insan vardır. Kıbrıs’ın aradığı alıcı sayısı, 30 -40 bindir. Türkiye’de yaşayan 80 milyon insan var. Belki de yalnızca Türkiye’den gelebilecek olan 200-300 bin alıcı var.  Daha Rusya, Ukrayna, Bela Rus, Kazakistan yani Avrupa Birliği’nin dışında olan ülkeler var. Dolayısıyla Rum tarafının yapmış olduğu bu girişimler neticesinde yalnızca Kuzey Kıbrıs’ta alıcı portföyü değişir, alımlar durmaz” diye konuştu.

“ARTIK TAKASI, İADEYİ VE TAZMİNATI CİDDİ CİDDİ GÜNDEME GETİRMEMİZ VE ÇALIŞTIRMAMIZ LAZIM”

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, artık takası, iadeyi ve tazminatı ciddi ciddi gündeme getirmek gerektiğini kaydetti.

“Mülkiyetteki anlaşmazlığın Kıbrıs sorunu üzerindeki yükünü azaltmamız lazımdır” diyen Gürcafer, “O yük azalırsa Kıbrıs sorununun çözümü daha da kolaylaşır” şeklinde konuştu.

Cafer Gürcafer’in konuya ilişkin açıklamasının devamı şöyle: “Ben de göçmenim. Çocuk olmama rağmen benim de güneyde bıraktığım mallarım vardı ama ben karşılığında mal aldım. Ne olacak şimdi hem güneydeki hem kuzeydeki benim mi? Kıbrıs Türkü’nün güneyde bıraktığı mallar 400 dönüm. Binlerce de ev vardır. Karşılığında ev de aldık, arazi de aldık. Almayanlar ya da malına karşılık yeterli miktarda mal almadığını iddia eden varsa onu da bir kenarda tekrar değerlendir ama malına karşılık mal alan insanların artık takas kapsamına girmesi lazımdır. Bu devletin hem bu taraftaki malları dağıtacak hem o taraftaki malları bir kenarda tutacak hem tazminat edecek lüksü yoktur. Bu işin altından kalkması mümkün değil.”

“TAZMİNATLARI ÖDEYEBİLMEMİZ İÇİN HAVADAN BİRİ BİZE KAYNAK SAĞLAMAYACAK. BİZ O DÜZENLEMEYİ YAPMALIYIZ”

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, tazminatları ödeyebilmek için bir kaynak sağlanması gerektiğine işaret ederek bunun nasıl olacağını da anlattı.

Gürcafer, “Kaynak belli. Bizim memleketimizde, mülkiyetle, malla bir gecede zengin olan çok insan var. 1980’li yılların sonunda Torak Reformu’nun başladığı dönemlerde bir eşdeğerciye dağıtılan mallar vardı bir de hiç malı mülkü olmayan inşalara, kamuda çalışmayanlara 80’er dönüm arazi dağıtıldı. Bu araziler, ‘ekin, biçin, geçiminizi sürdürün’ düşüncesiyle verildi. 1993’te İTEM Yasası geçtiğinde 20 TL’den tapuların alınması imkânı tanındı. Bu insanlar da tapularını aldı. Şimdi o, 80 dönüm arazinin dönümünü 150 bin Sterlin’e satarsan da 12 milyon Sterlin alırsın, bir sorumluluğun olması lazımdır. Bu tazminatları ödeyebilmemiz için havadan biri bize kaynak sağlamayacak. Biz o düzenlemeyi yapmalıyız. Doğru bir vergilendirme sistemi ile ciddi bir kaynak ayırmak lazımdır. Biz eğer Mal Tazmin Komisyonu’na yılda 300-400 milyon kaynak ayırabilirsek bu sorun olmaz. 8 bine yakın da başvuru var.” açıklamasında bulundu

Cafer Gürcafer, bu işin işlevselliğini de araştırdıklarını belirterek, Mal Tazmin Komisyonu’na bir kişi müracaat ettiğinde 20-21 gün içerisinde Mal Tazmin Komisyonu’nun dosyayı tanzim edip Tapu Dairesi’ne gönderdiğini ancak Tapu Dairesi’nde kilitlendiğini belirtti.

Bunun için Tapu Dairesi’nde sırf Mal Tazmin Komisyonu’na hizmet eden bir birim oluşturulması gerektiğini söyleyen Gürcafer, savcılıkta benzer bir birim oluşturulduğunu ve orada bir tıkanıklık söz konusu olmadığını kaydetti.

Gürcafer, “bürokratik hizmeti verdikten ve altyapıyı sağladıktan sonra geriye kaynak kalır. Onun için de ayrı bir çalışma yapmamız lazımdır. Bunu da bizim ödememiz lazımdır. 90’lı yılların başına kadar ‘belki çözüm olur da evimize gideriz’ düşüncesinde olan insanlar vardı. Ben de dahil ama bitti artık o iş. Artık öyle talep de düşünce de yoktur. Sayın Mustafa Akıncı’nın Cumhurbaşkanı olduğu dönemde, Sayın Anastasiadis ile Crans Montana’da ip koptuğu gün ben biliyorum ki kapalı kapılar arkasında yapılan o sohbetlerde Sayın Anastasiadis de Rum halkına; ‘çözüm olmazsa neler olacağını bir görmesini sağlamak lazım. Ben de bilirim bu şekilde olmayacağını ama bir şekilde anlatmak lazım’ demiştir” şeklinde konuştu.

 “RUM TOPLUMU, ÖZELLİKLE YENİ JENERASYON KIBRIS TÜRKÜ’NÜ ORTAK OLARAK KABULLENEMİYOR”

“Eğri oturup doğru konuşmak gerekir” diyen Cafer Gürcafer, 1974’ten sonra ne kuzeyde ne de güneyde geçmişten ders çıkaracak, öz eleştirisini yapacak ve bundan sonra kucak kucağa yaşayacak bir kuşak yaratamadığımızı dolayısıyla orta vadede bunu yaratabilecek bir modelle Kıbrıs sorununu çözmek gerektiğini ifade etti.

Gürcafer, “İki bölgeliliği sıkı sıkı koruyacaksın, Kıbrıs Türkü’nün hassasiyetini biraz daha dikkate alacaksın. Güneydeki yapının bakış açısını biliyorum. Bana göre esas sorun Rum toplumu, özellikle yeni jenerasyonu, Kıbrıs Türkü’nü ortak olarak kabullenemiyor.    Adanın bütününde söz sahibi olarak Rum halkını görüyor. Bu yanlış, yanılgı, Kıbrıs sorununun çözümü önündeki engellerden biridir. Dolayısıyla realite üzerinde modelleme yapmak lazımdır. O güzel hayali bizden sonraki kuşaklar yaratsın ama etnik temelde hala daha sıkıntı var” diye konuştu.

 “KIBRIS SORUNU NE RUM TARAFININ BEKLENTİSİ DOĞRULTUSUNDA NE DE KKTC’NİN TANINMASI TEMELİNDE ÇÖZÜLECEK”

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, “Bana göre; Kıbrıs sorunu, KKTC’nin tanınması temelinde çözülmeyecek, dünya bunu hiçbir zaman müsaade etmeyecek. Ama Rum tarafının beklentisi doğrultusunda da Kıbrıs sorunu hiçbir zaman çözülmeyecek” dedi.

 “YENİ SÜREÇTEN UMUTLUYUM”

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, Maria Angela Holguin Cuellar’ın BM Genel Sekreteri Guterres tarafından Kıbrıs sorunundaki şahsî temsilcisi olarak atanmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve bunun umut verici olduğunu belirtti.

Gürcafer, “Ben umutluyum, temsilci atanmış olmasından belki de Akan Kürşat’ın bu kadar yumuşak bir şekilde serbest bırakılmasının Kıbrıs konusu ile ilgili başlayan yeni sürecin neticesi olduğunu düşünüyorum. Bu yeni süreçten de umutluyum. Çünkü Crans Montana’da ipler koptuktan sonra Güney Kıbrıs’ta yaşayan Kıbrıslılar çözüm olmaması durumunda nelerin olabileceğini çok iyi gördüler.

Çözümsüzlüğüm onların lehine gelişmeyeceğini ve Avrupa hukuku içerisinde Türk tarafını dizlerinin üzerine çöktürerek bir çözüm olmayacağını tam tersine huzurlarının kaçabileceği birtakım gelişmeler olabileceğini gördüler” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin Kıbrıs politikası değişmezse bugünkü yapıyla buradaki söylemin de değişmeyeceğini sözlerine ekleyen Gürcafer, açıklamasının devamında çok önemli noktalara işaret etti.

Cafer Gürcafer, şunları kaydetti: “Ben Türkiye’nin Kıbrıs politikasının yalnız Kıbrıs temelinde değil, Akdeniz Havzası, Orta Doğu, belki İsrail-Filistin sorunu, belki Türk-Yunan sorunu bir bütün halinde değerlendirdiğini düşünüyorum. Kıbrıs sorunu da burada kilittir. Dolayısıyla Kıbrıs sorunu hareketlendiyse emin olun ki diğer noktalarda da birtakım gelişmeler vardır. Ben Filistin sorununda da olumlu gelişmelerin olacağı beklentisindeyim. Mısır ile Türkiye arasındaki ilişkilerde birtakım gelişmeler var. Belki bütün bölge barışı, belki yeni dünya şekillenmesiyle ilgili birtakım gelişmeler vardır. Bu gelişmeler doğrultusunda süreç Kıbrıs’ta çözümden geçer, dolayısıyla bu zorlanacaktır diye düşünüyorum.”

“KURUMSAL FİRMALARIMIZIN PAZARI DA ÜRETİMİ DE SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR”

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, yaşananların sektöre etkilerini de yorumladı. Gürcafer, “anormal bir talep, kontrol dışı bir arz vardı. Üretim fazlası oluşmaya başlamıştı. Bunlar da pamuk ipliği ile bağlı olan, kurumsal olmayan firmalar vardı. Dolayısıyla vazgeçen oldu. Kurumsal firmalarımızın pazarı da üretimi de sağlıklı bir şekilde devam ediyor. Annan Planı döneminde Orams Davası ile çok büyük bir yıkım yaşamıştık. Şu an hiç öyle bir durum yok. Bugün olanın etkisi daha fazla olması lazımdı. Firmalar yoluna, çalışmalarına devam ediyor. Fakat bizim kendi eksikliklerimizi gidermemiz lazımdır. Bu noktada da ülkesel planlama, konut stratejisi yapmamız, imar planlarımızı tamamlamamız lazım. Gelen yabancıya hitap eden altyapımızı düzenlememiz lazım, bürokrasimizi iyileştirmemiz lazım ve Kıbrıs sorunun çözümü için de zorlayıcı olmamız lazımdır. Kıbrıs sorunu çözülmediği sürece mülkiyetle ilgili o soru işareti her zaman olacaktır” açıklamalarını yaptı.

“KIBRIS, ŞU ANDA YATIRIM İKLİMİNİN GÖBEĞİNDE OTURUYOR”

Kıbrıs’ın, şu anda yatırım ikliminin göbeğinde oturduğunu dile getiren Cafer Gürcafer, ciddi bir çekim merkezi oluştuğunu hem güneye hem de kuzeye inanılmaz bir talep olduğunu belirtti. Bunda bulunduğumuz coğrafyanın etkisi olduğunu dile getiren Gürcafer, “İran’da, İsrail’de, Rusya’da, Ukrayna’da karışıklık var, insanlar kaçıyor. İnsanlar Türkiye’den de birtakım nedenlerden dolayı kaçıyorlar. Koronavirüs salgınından sonra zaten bazı insanlar ömrünün geri kalanını daha sakin bir yerde geçirmek istediği için hareket etti. Dünyada birkaç yüz milyon insan bu düşüncelerle hareket ediyor. Biz küçük bir ülkeyiz, bu kişilerden 40-50 bini bize gelirse, bizi ihya eder. Bu temelde arazi, arsa satışları devam ediyor. Beni endişelendiren planlamayı ve altyapıyı hızlı bir şekilde yapmamız lazımdır. Biz o konuda çok yavaşız” diye konuştu.

 “İYİ BİR SEFERBERLİK, İYİ BİR TOPLUMSAL DAYANIŞMA SERGİLENDİ”

Cafer Gürcafer, okulların güçlendirilme çalışmaları konusunda da soruları yanıtladı. Gürcafer, “Deprem Komitesini kurduğumuzda; Deprem Komitesi ile bir taraftan projeleri çıkaracağız, bir taraftan taramaları yapacağız ve ihale aşamasına getireceğiz bunlarla ilgili 7-8 aya ihtiyacımız vardı. Olabildiğince hızlı yapıldı. 50 yılın enkazı kalkıyor” dedi.

Gürcafer, bu olayda iyi bir seferberlik, iyi bir toplumsal dayanışma sergilendiğini bu noktada Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin özellikle İnşaat Mühendisleri Odası’nın çok büyük katkısı olduğunu ifade etti.

Gürcafer, sürecin devamında raporlamalardan sonra projelerle ve kaynaklarla ilgili düzenlemeler yapıldığını ancak çağın dışında kalmış mevzuatlar nedeni ile arzu edilen hızda işlerin yürümediğini kaydetti.

Cafer Gürcafer, şunları kaydetti: “Bizim en hantal çalışan dairelerimizden birisi Planlama İnşaat Dairesidir. Dairede çok değerli teknik insanlarımız var, personel de elinden gelen gayreti gösteriyor ama dairenin üzerindeki yük 10 ton, kapasitesi 1 ton. Personel eksikliği var, hali ile işler yavaş ilerliyor. Birim fiyatlarının belirlenmesi, güncellenmesi, sabitlenmesi, mevcut yasalara uygun hareket edilmesi bütün bunlar çağın dışında kalmış mevzuatlarımızın bize yansımalarıdır. Bir taraftan keşif bedelini hazırlar diğer taraftan sen projeyi hazırlayıp ihaleye çıkana kadar keşif güncelliğini yitirir. Biz de ‘bunu dövize endeksleyelim, ihaleleri de TL çıkacağız ama sözleşmenin imzalandığı tarihte dövize endeksleyeceğiz’ dedik. Büyük bölümünü hallettik.

Bu defa karşımıza başka problemler çıktı. Biz güçlendirme çalışmaları hiç yapmadık. Dolayısıyla güçlendirmede kullanılan birimler bizde yok.

Aslında bizim bürokrasinin bütününü düzeltmeye dönük çalışmalara ihtiyacımız var. Yani reformist yaklaşımlara ve bu reformları gerçekleştirecek ekiplere ihtiyacımız vardır.”

“OKULLARIN DEPREME KARŞI TARANMAMASI VE GÜÇLENDİRİLMEMESİ 50 YILLIK BİR İHMALDİR”

Gürcafer gelinen noktada sistemin oturduğunu 15-16 okul ihalesinin neticelendiğini kalanının da hızla neticeleneceğini dile getirdi.

Fakat bu konuda özeleştiri de yapılması gerektiğini belirten Gürcafer, önemli noktalara işaret etti. Cafer Gürcafer, şunları söyledi: “Ben parmağımın arkasına saklanmam. Okulların depreme karşı taranmaması, güçlendirilmemesi ve kontrol edilmesi 50 yıllık bir ihmaldir, kimse kimseye de suç atmasın. Bu işi hepimiz ihmal ettik. İktidarlar da sivil toplum da sendikalar da ihmal etti. Yeterince ses vermemiz lazımdı. Ankara’dan bu ülkede bir ihale açtıkları gün ortalığı ayağa kaldırırım. Benim de sorumluluğum var. Belki de başka işlerle ilgili ihaleler açıldığında teklif vermemiz, ‘gidin okulları denetleyin, okulları güçlendirmemiz lazım’ dememiz gerekirdi. Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin de bunu söylemesi lazımdı. Onlar da açıklama yaptı evet ama yeterince yapmadık. Sendikalar, ‘bu okula hademe alınmadı, şu okulda öğretmen eksiği var’ diye eylem yaparken belki de en büyük eylemi bu konuda yapmalıydı. Aynı şekilde iktidarlar. Bu suç hepimizin suçudur. Bu öz eleştiriyi yapıp önümüze bakmamız lazımdır. Ağırlıklı olarak Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği, Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ve üniversitelerimiz bir milat çizdik kendimize ve ipleri aldık elimize, bir yol haritası belirledik. Çalışmaya başladık. Şimdi de bunun meyvelerini toplamaya başladık. Önümüzdeki 2 yıl bunları yapmakla geçecek ama 2 yılın sonunda biz okullarımızı güçlendirmiş olacağız. Keşke bu süreci 30 sene önce yaşasaydık.”

 “MERKEZ BANKASI’NDA SOSYAL KONUT PROJESİ İÇİN KREDİ İLE İLGİLİ ÇALIŞMA SÜRÜYOR

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, sosyal konut çalışmasında da sona gelindiğini söyledi. İhtiyacın tamamını karşılayacak, sürdürülebilir bir sosyal konut modeli yarattıklarını kaydeden Gürcafer, projenin hayata geçirilmesi sürecinde yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi: “Şu anda bir Faiz Farkı Fonu oluşturduk. Yabancılara satılan konutlardan bu fona para yatıyor. KTİMB olarak kooperatif kurduk. Merkez Bankası’nda kredi ile ilgili devam eden bir çalışma var. Bu modelin çalışabilmesi için yasal düzenlemelere de ihtiyaç vardı, 4-5 yasada değişiklik yaptık bunları meclise yolladık. Biri meclisten geçti, diğeri komite, çok yakın zamanda çıkacak.”