Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, katıldığı bir televizyon programında, Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Yönetim Kurulu’nun görüşleri doğrultusunda gündeme getirdiği, “Girne ve Mağusa içindeki askeri birliklerin başka bölgelere kaydırılması” ve buraların ülke ekonomisinin geliştirilmesi yönünde, turizm ve benzeri amaçlar için kullanılması yönündeki önerisinin bazı çevrelerce “rant ve peşkeş” girişimi olarak değerlendirmesinin son derece yanlış ve art niyetli bir değerlendirme olduğunu vurguladı.
“ÜLKE EKONOMİSİNİ GELİŞTİRMEK İÇİN TABULARI ELLEMEKTEN KORKMAMALIYIZ”
“Birlik olarak bu konudaki görüşümüz açıktır” diyen Gürcafer, askerin konuşlandığı şehirlerde özellikle turizmin istenilen düzeyde gelişmesinin mümkün olmadığını dile getirdi. Askerin adadan çekilmesinin müzakere süreci ile alakalı bir durum olduğunu ve Kıbrıs Türk halkının güvenliği açısından Türk askerinin adadaki varlığının önemli olduğunu kaydeden Cafer Gürcafer, “ancak eğer bir devletsek ve kendi kendine yeten bir ekonomi arayışımız varsa sektörlerimizin gelişimi hususunda tabuları ellemekten kaçınmamalıyız. Öte yandan, açıklamamda turizm derken kastettiğim de, yapılan eleştirilerde ifade edildiği gibi büyük oteller ve betonlaşma değildir” diyerek eleştirilere yanıt verdi.
“ASKERİN ÇIKACAĞI BÖLGELER YEŞİL ALAN VE PARK YAPILABİLİR”
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliğinin her zaman, tüm ülkenin imar planları ile kurtarılmasını savunduğunu belirten Gürcafer, bu çerçevede, Girne ve Mağusa içindeki askeri birliklerin başka bölgelere kaydırılarak, buraların turizm bölgesi olarak kullanılmasını önerirken de kastettiğinin; “askerden çıkacak bölgelerin betonlaştırılması veya ona buna peşkeş çekilmesi değil, tam tersine başta parklar ve yeşil alanlar olmak üzere, imar planlarının ön gördüğü çerçevede değerlendirilmesidir” dedi.
“MAĞUSA’NIN STRATEJİK NOKTALARINDA ASKERİ BİRLİKLER VAR”
Gürcafer, “Mağusa Bölgesi’ne bakacak olursak, şehrin ekonomik açıdan stratejik noktalarında askeri birliklerin olduğunu görürüz. Mağusa’nın ekonomik açıdan çok büyük bir potansiyel ve yerel sermayenin gelişimi açısından büyük fırsatlar barındırmasına rağmen gelişememesinin en büyük nedeninin de bu olduğunu düşünmekteyim” dedi.