Kapat

Gürcafer: “Kriz, İnşaat Sektörünün Etkisi ile Aşılabilir”

26 Mayıs 2018

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, yaşanan ekonomik krizin aşılmasında, katma değeri ve çarpan etkisi çok yüksek olan inşaat sektörünün büyük faydası olacağını ifade ederek, inşaat sektörü sayesinde milyonlarca liranın devletin kasasına girdiğini belirtti. Sektörde iç piyasaya yönelik hareketlerin durmaması için somut öneriler ortaya koyan Gürcafer, “faiz farkı fonu yaratılmalı, tapu devir harçları düşürülmeli, yurt izinleri durdurulmalı ve yurtdışında yaşayan Kıbrıslı Türkler için askerlik kaldırılmalı” dedi.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer’in Genç TV’de Aysu Basri Akter’in konuğu olarak katıldığı programda dövizdeki yükseliş konuşuldu.

Dövizdeki yükseliş nedeni ile paniklemenin yanlış olduğunu söyleyen Gürcafer, KTİMB olarak bu konuda yoğun çalışmalar neticesinde bir dizi önlemler paketi hazırladıklarını ve bunu diğer ekonomik örgütler ve hükümet yetkilileri istişare ettiklerini kaydetti.

Sorunun bütünlüklü bir bakış açısı ile yaklaşılarak ve doğru zamanda doğru adımlar atılarak çözülebileceğini belirten Gürcafer, inşaat sektörünün ekonomik krizin aşılmasında büyük faydası olacağını vurguladı.

“İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN DURAĞANLAŞMASI ÇOK BÜYÜK BİR RİSK”

Gürcafer, inşaat sektörünün ülke ekonomisine etkisini şöyle anlattı:

“Ülkemizde Gayri Safi Milli Hasıla’nın oluşmasında inşaat sektörünün etkisi çok büyük. İnşaat sektörünün katma değeri ve çarpan etkisi çok yüksek.

Her gün Tapu Dairesi’ne milyonlarca lira devir harcı, Vergi Dairesi’e milyonlarca lira stopaj geliyor. Her ay sonu Sosyal Sigortalar ve İhtiyat Sandığı Dairelerine inşaat sektöründe çalışan 40 binin üzerinde insanın yatırımları yapılıyor. Her ay sonunda bu çalışanlarla ilgili Vergi Dairesi’ne payeler ödeniyor. Bunlar çok ciddi rakamlardır.

Bunun dışında inşaat sektörünün beslediği onlarca yan sektör bulunmaktadır. Yani inşaat sektörünün durağanlaşması çok büyük bir risktir.

Bütün dünyada kriz durumlarında krizden çıkmak için kullanılan ön önemli unsur inşaat sektörüdür. Bunun nedeni de çarpan etkisinin çok yüksek olmasıdır.”

KTİMB ÖNERİLERİNİ SUNDU

Merkez Bankası’nın kararlarını da değerlendiren Gürcafer, iç pazarla alakalı olarak dövizden Türk Lirası’na yönelmek gerektiğini ancak bunun yasaklarla değil teşviklerle mümkün olabileceğini kaydetti.

Başbakan Tufan Erhürman ile de görüşerek bazı öneriler sunduklarını belirten Gürcafer sözlerine şöyle devam etti:

“İlk olarak bir faiz farkı fonu yaratılmasını ve TL borçlanarak belli limitler içinde ilk konutunu alacak kişilere belli oranlarda bu fondan destek sağlanmasını önerdik. Ayrıca tapu devir harçlarının düşürülmesi gerektiğini ilettik.

Tapu Dairesi’nde 2015 – 2017 yılları arasında 18391 tane konut devri, 473 tane işyeri, 11276 tane arazi devri yapıldı. 18391 tane konut devrinin 15155 adeti iç piyasaya yönelik yapılmış. Bunlar iyi rakamlardır. Bu dönemde de iç talebin durmaması için ivedi olarak önlemler alınmalıdır. Bu amaçla faiz farkı fonu yaratılmasını, tapu harcının düşürülmesini istedik.

Piyasanın doğru dokunuşlara ihtiyacı vardır. Soğukkanlılıkla değerlendirmemiz ve süratli bir biçimde hareket etmemiz gerekir.”

“YURT İZİNLERİ DURDURULMALI”

“Ancak sadece bunlar yetmez. Eş zamanlı olarak atılması gereken adımlar var.

Mesela, bizim uzun zamandır söylediğimiz büyük bir tehlike vardır. Bu tehlike yurtlardır. Dünyada üniversite şehirlerinde yurt yatak kapasiteleri şehirdeki öğrenci sayısının %25’ini geçmez. Ancak bizde bu sınır çoktan aşıldı. Özellikle Mağusa’da yurt yatak kapasitesi öğrenci sayısının %100’ünün üzerindedir. Bu ciddi bir ekonomik tehditdir.

10 tane zengin 10 tane yurt yapacak da zenginliğini artıracak diye koskoca inşaat sektörünü batırmak akıl işi değil.

Yurt yapma izinlerinin derhal durdurulması lazım çünkü biz inşaat sektörünü krizden çıkış için kullanabiliriz ve bu sektörde durağanlık yaratan herşeyi durdurmalıyız.”

“YURTDIŞINDA YAŞAYAN KIBRISLI TÜRKLER İÇİN ASKERLİK KALDIRILMALI”

“Bir diğer önemli konu ise yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklerin ana yurtları ile bağlarının yeniden sağlanmasıdır. Yurt dışında yaşayan 500 binin üzerinde Kıbrıslı Türk vardır. Özelllikle 2000 yılından sonra yurtdışında yaşayan Kıbrıslı Türklerin yurtlarına olan ilgisinin azaldığını gözlemliyoruz. Bu irdelenmesi gereken bir konudur ama bizim gözlemimiz askerlik konusunun çok ciddi bir etken olduğudur.

Bu insanlar bu ülkenin insanıdır. Bu insanların sadece %10’u burada konut sahibidir. Biz bu 500 bin kişinin sadece %10’una bile konut satsak, Devlet  2 Milyar Dolar gelir elde eder. Bu da Türkiye Cumhuriyeti’nden alınan yardımın kat kat üstündedir. Dolayısıyla bu insanlar için askerliği kaldırsınlar diyoruz.”