Hatırlanacağı üzere Kıbrıs Türk iş yaşamını ve ekonomiyi temsil eden 5 örgüt olarak Türkiye’deki darbe sürecini takip eden günlerde bir araya gelerek ortak bir açıklamayla darbe girişimini şiddetle kınamıştık.

Türkiye’nin demokratik, seküler ve çok sesli yapısına zarar vermeyi amaçlayan bu tür girişimler yalnız Türkiye’yi değil tüm bölgeyi istikrarsızlığa sevk etmektedir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türkiye Cumhuriyeti ile çok özel tarihi, kültürel, ekonomik ve siyasi bağları vardır. Türkiye Cumhuriyeti’nin istikrarsızlığına yol açan her türlü girişim Kıbrıs Türk halkının refahını ve geleceğini de olumsuz etkileyeceği kesindir. Özellikle Kıbrıs’ta devam eden çözüm sürecinin geldiği aşama da düşünüldüğünde, Türkiye’deki istikrarsızlığın buradaki sürece ne gibi zararlar verebileceği de açıkça görülmektedir.

Bu görüşümüzün KKTC’de farklı kesimler tarafından da paylaşıldığını görmek bizleri sevindirmektedir. Türkiye’deki istikrarın bizim geleceğimizi de yakından ilgilendirdiğinden hareketle, Demokrasiye Destek Platformu tarafından 5 Ağustos 2016 tarihinde gerçekleştirilecek mitingte Türkiye’deki demokrasiye destek mesajının verilecek olmasını memnuniyetle karşılıyoruz.

Bu çerçevede, Türkiye’nin bu sıkıntılı süreçten başarıyla çıkacağına olan inacımızı yineler, Kıbrıs’ta bir çözüm bulunması için Türkiye’nin geçmişten bugüne devam eden çabalarını destekler, ve demokrasisi sağlam ve istikrarı yakalamış bir Türkiye’nin gerek Kıbrıs’ta gerekse bölgede istikrar için elzem olduğunu hatırlatırız.

Kıbrıs Türk Ticaret Odası

Kıbrıs Türk Sanayi Odası

Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği

Kıbrıs Türk Otelciler Birliği

Müteahhitler Birliği olarak Devletin kayıt dışılığı önlemeye yönelik yapacağı tüm çalışmalarına destek veriyoruz. Ancak bu çalışmaların amacını aşan bir çalışmaya dönüşmesi halinde de devletin karşısında olacağımızı da belirtmek isteriz.

Seyrüsefer ruhsatlarındaki var olan kayıt dışılığının önlenmesine yönelik devletin başlatmış olduğu çalışmaları, ekonomik yaşamı direk etkileyeceği sebebiyle iş dünyasında endişelerin oluşmasına sebebiyet vermiştir.

Özellikle milyonlarca liralık kesinleşmiş taahhütler altında olan müteahhitlik sektöründe fiyatlamayı etkileyecek herhangi bir düzenlemenin birçok anlaşmazlıkların yaşanmasına sebebiyet vereceği aşikardır. Gerek devlet gerekse özel mukavelelerin hemen hemen hiç birinde yakıta gelecek herhangi bir zammın fark olarak verilmesi hususu yer almamaktadır. Bir diğer deyişle hiçbir surette devlet tarafından müteahhitlerimize fark ödenmeyeceği mukavelelerde belirtilmiştir.

Bu nedenle amacını aşmamasına dikkat edilmesi çok önemlidir. Yani kayıt dışılığın önlenmesine yönelik bir çalışma olmaktan çıkıp, devletin gelirlerinin artırılması için fırsat olarak değerlendirilmemelidir.

Böylesi bir durumun ülkede pahalılığa sebebiyet vererek zaten hassas olan ekonomik dengeleri alt üst edeceği aşikârdır.

Bu nedenle ekonomik örgütler, konu ile ilgili başlatılmış olan çalışma sürecine dahil edilmelidirler. Ekonomik örgütler plaformunun bir üyesi olarak konuyu değerlendirmek üzere EÖP’ü ivedi olarak toplantıya çağırıyoruz.

Cafer GÜRCAFER
K.T.İnşaat Müteahhitleri Birliği(a)
(Başkan)

Adanın genelinde çevre ve doğanın korunması ve bunun sürdürülebilmesi adına, her iki sivil toplum örgütünün üyelerinin ve iki toplumun yararına olacak şekilde, inşaatlardan çıkan katı atıkların yönetimi ve geri dönüşümü ile ilgili ortaklaşa gerçekleştirilecek işbirliği için bugün imzalar atıldı. Kıbrıs sorununun çözüm sürecinde ve sonrasında bu alanda birlikte hareket etmek üzere yapılan işbirliği protokolüne KTİMB adına Cafer Gürcafer ve OAK adına Petros Evlogimenos imza koydu.

KTİMB olarak çözüm olacağına yürekten inanıyoruz. Çözüm sonrası için de şimdiden yapılması gereken hazırlıkları yapıyoruz. Çözüm sonrasında ortaya çok ciddi inşaat atığı çıkacaktır. Bu atıkların değerlendirilip, geriye dönüşümü ile ilgili gerekli çalışmalar yapılmazsa ileride çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacağız. Bizler Müteahhitler Birliği ve OAK olarak uzun süreden beri görüşmeler sürdürüyoruz. Görüşmelerin sonucunda bu protokolü imzalama aşamasına geldik. Bunun devamında çalışmalarımızda AB desteği ile somut adımlar atmayı düşünüyoruz. Katı atık sorunu iki tarafta da dünyada da çok ciddi bir sorundur. Bu alanda Güney’de somut adımlar atıldı. OAK bu konuda takdir edilmesi ve örnek alınması gereken bir örgüttür. Onlarla birlikte çalışmanın bizlere çok şey kazandıracağını düşünüyoruz. Hiçbir koşul öne sürmeden adamızın çıkarlarına böyle bir adım attıkları için OAK’a teşekkür ederiz.

Cafer GÜRCAFER

K.T.İnşaat Müteahhitleri Birliği(a)

(Başkan)

Geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6. Girne Beyaz Bölge Değişiklik Emirnamesi yeni bir tartışma ortamı yaratmıştır. Bu çerçevede KTİMB Yönetim Kurulu olarak, ülkemizin planlama açısından daha ileriye taşınmasına yönelik aşağıdaki kararları almış bulunmaktayız;

• Yalnızca Girne Beyaz Bölge Emirnamesi sınırları içerisinde (Jasmine Court Hotel – Oskar Otel) kalacak bir imar planı hazırlanması pek anlam ifade etmemektedir. Girne Kenti’nin sorunları sadece kendi içerisinden kaynaklanmamakla, çevre yerleşimlerde Girne ‘yi merkez olarak kullanmaktadır. Bu da pek çok yönden, eğitim, sağlık, kamu hizmetleri, trafik v.b. kente olumsuzluklar getirmiştir.

Karşıyaka ile Esentepe arası tüm bölge nerdeyse birleşmiş ve tek bir yerleşim bölgesine dönüşmüştür. Bütün bölge plansızlığın getirdiği sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. Müteahhitler Birliği olarak Karşıyaka’dan Esentepe’ye kadar yani Girne Beyaz Bölge Emirnamesi, Girne II. Bölge Emirnameleri bölgelerinde tek bir İmar Planı hazırlanmasını talep etmekteyiz.

• Planlama çalışmaları için gerekli mali kaynak imkanlarının yaratılması adına, sigara paketleri satış fiyatı üzerine 1 TL eklenerek fon oluşturulması.Bu fon sayasinde ülkemizin sosyo ekonomik kalkınma planlarına bağlı tüm imar planları için gerekecek olan her türlü harcama karşılanabilecektir. Bu uygulamanın planlar hazırlanana kadar devam etmesini ve ülkemizin gelişiminin planlarla sürdürülmesini taleb etmekteyiz.
• Girne Beyaz Bölge ile ilgili olarak taleb ettiğimiz İmar Planı Ocak 2017 itibarı ile yürürlüğe girmelidir. Haziran 2017’ye kadar tüm Girne’nin İmar Planı hazırlanmalıdır. Ciddi, planlı, süratli bir çalışma süreci ile bu planın hazırlanacağına inanmaktayız.
• 55/89 İmar Yasası mutlaka değiştirilmelidir. Şehir Planlama Dairesi’nin elinde bulunan merkezci plan hazırlama süreci terk edilerek katılımcı, paylaşımcı ve kararların ortak üretildiği, şeffaf, demokratik bir planlama anlayışı getirilmelidir.

Planların hazırlanmasına yönelik katkı alınacak tüm yollar açılmalı, yurtdışından benzer ülkelerde çalışma yapmış insanlardan yararlanılmalıdır.

• Plan hazırlanıp uygulamaya girene kadar bütün kamu elindeki arazilerin kiralanması, dağıtılması durdurulmalıdır.
• Verilen süre sonunda planın hazırlanmaması durumunda, 55/89 altında tüm Girne’de uygulanan emirnameler iptal edilerek Fasıl 96 Yollar ve Binaları Düzenleme Yasası çerçevesinde uygulamaya gidilmelidir.
• Yukarıda belirtilen maddeleri içeren bir bakanlar kurulu kararının en kısa sürede çıkarılmasını talep ediyoruz.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği

Başkan ve Yönetim Kurulu