Kapat

Gürcafer: Bayram bütün insanlığa sağlık, huzur ve barış getirsin

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, Ramazan Bayramı’nın bu yıl da pandeminin gölgesinde kutlanacağını hatırlatarak, halkı tedbiri elden bırakmamaya davet etti.

KTİMB Başkanı Gürcafer, Ramazan Bayramı münasebeti ile yayımladığı mesajında; “koronavirüse karşı uyulması gereken tedbirleri elden bırakmamalı, bayram süresince de sosyal mesafe ve maske kullanımı gibi kurallara uymaya devam ederek hem kendimizi hem de sevdiklerimizi korumalıyız” dedi.

Gürcafer, “Ramazan Bayramının bütün insanlığa huzur ve barış getirmesini diler, tüm üyelerimizin ve halkımızın bayramını kutlar, sağlıklı ve mutlu bir bayram geçirmelerini temenni ederim” ifadelerini kullandı.

Gürcafer: Belki bir sonraki adımımız Brüksel olmalıdır

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı, Ekonomik Örgütler Platformu (EÖP) Dönem Sözcüsü Cafer Gürcafer, EÖP’ün Metehan’da gerçekleştirdiği eylem öncesinde Kıbrıs Genç TV’de Nazar Erişkin’in hazırlayıp sunduğu ‘Bugüne Dair’ programına konuk oldu.

Gürcafer, AB’den gelen aşının yüzde 25’inin Kuzey Kıbrıs’a verilmesi gerektiğini ancak şu ana kadar verilen aşının yüzde 6 civarında olduğunu belirterek Kıbrıs Türk toplumunun yok sayılıp umursanmadığını kaydetti.

“Kıbrıs Türk toplumu, kendini temsil eden o komitelerce de yeterince seslendirilmiyor” şeklinde konuşan Gürcafer, “Açık bir biçimde bizim hakkımız gasp edilmektedir. Rum kesiminin ‘biz aşıları alalım, kullanalım, sonra Kıbrıs Türküne vermemiz gereken miktarı veririz’ gibi bir davranış sergileyebilmesi yasal değildir” dedi.

AB’den gönderilen aşıların Kıbrıs sınırlarına girdiği andan itibaren yüzde 25’inin Kıbrıs’ın kuzeyine verilmesi gerektiğini ifade eden Gürcafer, “Burada bir rahatlık var. ‘Ben alayım, kendi ekonomim için, kendi etnik temelde insanımın can güvenliğini sağlamak için Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan Kıbrıslı Türklerin aşı hakkını gasp edeyim. Kendi ekonomimi, insanımı kurtarayım kalanını da onlara veririm’ deniyor. Bunun Türkçesi budur. Bizim isyan ettiğimiz nokta budur” diye konuştu.

“CUMHURBAŞKANI SABAHTAN AKŞAMA KADAR AŞIYLA İLGİLİ LOBİ ÇALIŞMASI YAPMALI, YAPMIYOR” 

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, aşıya ulaşmak için adeta savaş vermek, hem Türkiye’den hem AB’den hem de başka yerlerden aşı alabilmek için çok ciddi lobi çalışmaları yapılması gerektiğini ancak devletin bu noktada hiçbir uğraş vermediğini dile getirdi.

Gürcafer, “Toplum lideri olarak bugün Sayın Cumhurbaşkanımız her şeyi bir tarafa bırakıp sabahtan akşama kadar aşıyla ilgili lobi çalışması yapmalı, dünyada ulaşabildiği her noktaya ulaşabilmelidir. Ama bu yapılmıyor” dedi.

Gürcafer, EÖP’ün geçmiş bugüne aşı için bir mücadele verdiğini bu bağlamda da sürekli olarak lobi çalışmaları yaptığını ifade etti.

Cafer Gürcafer, “EÖP, sürekli lobi çalışmaları yapıyor. K.T. Ticaret Odası’nın Güneydeki bütün AB üyesi ülke elçileri ile teması var, sürekli yazışıyoruz” dedi.

Gürcafer, basında yer alan haberlere göre Rum kesiminde, 1 ay içerisinde toplumun yüzde 65’inin aşılanmasının hedeflendiğini, yetkili makamların ‘tek çıkış yolumuz aşı’ dediğini kaydederek “Bizim de bunun farkına varmamız lazımdır. Çünkü ekonomik olarak dünyada neredeyse en kötü ülkelerden birisi pozisyonundayız. Biz iflas ettik. Açlıkla karşı karşıyayız. Ekonomimizi kurtarabilmek için aşıya bir an önce ulaşmamız lazımdır” şeklinde konuştu.

“EÖP’ÜN CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE BİR DURUŞU OLMADI”

KTİMB Başkanı, EÖP Dönem Sözcüsü Cafer Gürcafer, “Seçimde EÖP, şu anki Cumhurbaşkanının yanında durdu, şimdi neden eleştiriyor, isyan ediyor” eleştirilerine de yanıt verdi.

EÖP’ün Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir duruşu olmadığını kaydeden Gürcafer, eleştirilere karşın şunları kaydetti:

“EÖP’ü oluşturan örgütler, farklı farklı davranmış olabilir. Ancak EÖP’ün Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir duruşu olmadı. EÖP’ün federal çözüm veya iki ayrı devlet gibi bir değerlendirmesi, bir yaklaşımı, bir tespiti veya duruşu da olmamıştır.

Bu eylem aşı ile alakalıdır. Ben istiyorum ki bu eleştirileri yapacağımıza aşıya ulaşmak için hepimiz elimizden gelen çabayı ortaya koyalım.

“BEN FEDERASYON TEMELİNDE ÇÖZÜME İNANIYORUM”

 Eğer konu Kıbrıs meselesini tartışmak olursa ben çıkar ben bir vatandaş olarak, Cafer Gürcafer olarak kendi görüşümü paylaşırım. Ben Cafer Gürcafer olarak açıkça söylüyorum. Ben federasyonu savunan bir insanım. Buna inanıyorum. Kıbrıs Türk toplumunun toplumsal varlığını güvence altına alacak, tescil edecek, toplumsal varlığını sürdürülebilir bir yapıya dönüştürecek olan dünya ile aynı eksende olan federal temelde bir çözümdür. Ama şu anda EÖP’ün vermiş olduğu mücadele ülke olarak ayağa kalkabilmek, açlıkla karşı karşıya kalmamak için, ihtiyacımız olan sağlıklı bir toplum olabilmemiz için, büyüklerimizin, küçüklerimizin, dostlarımızın ölmemesi için aşıya ulaşmak yönündedir.”

BELKİ BURADAN SONRA ÇIKIP BRÜKSEL’E DE GİDECEĞİZ”

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, Metehan Kara Kapısı’ndaki eylemin bir ilk adım olduğunu belirterek belki de bu tepkiyi Brüksel’e de taşımak gerektiğini söyledi.

Gürcafer, “Belki buradan sonra çıkıp Brüksel’e de gideceğiz. Peşinde olduğumuz o kamuoyunu oluşturarak Kıbrıs Türkünün hakkı olan aşıyı almaktır” dedi.

 

 

 

 

Ekonomik örgütlerden eylem: “Aşıda da mı ambargo?”

Ekonomik Örgütler Platformu, Avrupa Birliği’nden ada geneli için gönderilen Covid-19 aşılarının dağılımının nüfus oranına göre adil bir şekilde yapılmadığı gerekçesiyle Kermiya Geçiş Noktası’nda eylem yaptı.

Haberin devamı için tıklayınız >>>https://www.yeniduzen.com/ekonomik-orgutler-eylemde-140086h.htm

 

 

 

Gürcafer: Kıbrıs Rum Kesimi tarafından aşı hakkımız gasp edilmiştir

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, Ekonomik Örgütler Platformu’nun (EÖP) yarın Metehan Kara Kapısı’nda gerçekleştireceği eyleme ilişkin çok önemli açıklamalarda bulundu.

KTİMB Başkanı Gürcafer, AB’den gelen aşının yüzde 25’inin Kuzey Kıbrıs’a verilmesi gerektiğini ancak şu ana kadar verilen aşının bu rakamın çok altında olduğunu ifade etti.

Gürcafer, bu konuda AB’nin sessiz kalmaması, adaleti sağlamak için gerekli baskıyı yapması ile alakalı sembolik bir eylem gerçekleştirileceğini ifade etti.

BRT’de yayınlanan 14. Saat programında Pembe Paşaoğluları’nın konuğu olan Gürcafer, ekonominin çarklarının dönebilmesi için aşının kilit olduğunu belirterek, “aşı olmazsa açılamayız, yurtdışından girişlere daha esnek bir biçimde izin veremeyiz. Aşı olmazsa turizmimizi açamayız. Her şeyin başı aşıdır” dedi.

Cafer Gürcafer, “Sürekli olarak AB Büyükelçiliği ile görüşüyoruz. Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın özellikle AB’li büyükelçilerle teması var. Rakamlar küçükken geldiğimiz noktada yavaş yavaş makas açılıyor. Şu anda alacağımız olan miktar bizi rahatlatacak kadar bir miktardır. Dolayısıyla EÖP, bu adaletsizliğin ortadan kalkması için bir adım atıyor. Bir tepki koyuyor” şeklinde konuştu.

“Kaderci bir yaklaşım sergilemekten artık kurtulmak gerek”

 

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, devletin aşı konusunda çok tutuk davrandığını oysa bu hususta çok hızlı hareket edilmesi gerektiğini söyledi.

Kaderci bir yaklaşım sergilemekten artık kurtulmak gerektiğine vurgu yapan Gürcafer, “Mağdur psikolojisinden kurtulmadığımız sürece hayır etmemiz mümkün değildir. Bugünün dünyasında lobicilik, ilişkiler çok çok önemlidir.

Türkiye’den aşı bekliyoruz, yalnız çok sağlıklı bir anlaşma yok. Belli bir takvime bağlı verilen bir aşı yok. Çok üst düzeyde devam eden ilişkilerle miktar miktar aşı geliyor.

Başka şeylere harcadığımız eforu aşıyı tedarik etmek için harcasaydık durum şimdi çok daha farklı olurdu. Biz çok korkak davrandık ve adım atamadık. Dolayısıyla da bu noktaya geldik. Eğer ekonominin dişlileri dönmezse ortaya çıkacak fatura ödenebilecek bir fatura değildir. Korkunç bir enkaz oluşacak” şeklinde konuştu.

“Bu bir başlangıçtır”

 

Toplumun yüzde 60’ının aşılanması halinde kapıların çok rahatlıkla açılabileceğini bu açılımın da ülke ekonomisine can suyu olacağını kaydeden Cafer Gürcafer, “Aşı bizim hakkımızdır, Kıbrıs Rum Kesimi tarafından aşı hakkımız gasp edilmiştir. Rum kesiminin AB’den bugüne kadar almış olduğu aşıların yüzde 6,3’ü bize verilmiştir. Bu rakamın yüzde 25 olması lazımdır” dedi.

EÖP’ün yarın gerçekleştireceği eylemin bir başlangıç olduğunu ifade eden Gürcafer, eyleme ilişkin tepkilere de anlam veremediğini ifade etti.

Gürcafer, şunları söyledi:

“Yalnızca bizim değil kendini KKTC vatandaşı hisseden her bireyin bizimle aynı tepkiyi koyması gerekmektedir.

Çünkü bu aşı toplumla alakalıdır. Salgınla karşı karşıya olan Kıbrıs Türk toplumunun sağlığı ile ilgilidir. Toplum adına bunu talep ediyoruz. Bunun neresi kötüdür? Bence herkesin bu haklı isyana destek vermesi lazımdır.

Pandemi nedeni ile eylem çok kalabalık olmayacak. Katılımı 30-40 kişi ile sınırlı tutuyoruz. Pandemi koşullarına dikkat edilecek bir protesto mektubu verilip basın açıklaması yapılıp eylem sonlandırılacak.

‘Bu eylem daha geniş kapsamlı bir eylem olmalıydı, kapıları da açtırmalıydık’ derlerse bu ayrı bir konu. Bu eylem kısa bir eylem. Ama önümüzdeki günlerde belki bir ültimatom gibi hükümetin önüne gitmemiz, çok daha geniş bir kitle ile eylem yapmalıyız. Boynumuzdaki ilmek tamamen sıktı. Bir sosyal patlamanın eşiğindeyiz. Mazbatalar poliste, mahkemelerde birikti. Ortalık düzeldiği anda hepsi birden tebliğ edilecek. Vatandaşın alım gücü düştükçe düşüyor, esnafın durumu felaket. Bankalarda borçlar çığ gibi büyüyor. Siyasetin ise bu konuda bizim önümüze bir alternatif koyduğu yok.”

 

 

 

 

Ekonomik Örgütler yarın eyleme gidiyor

Ekonomik Örgütler Platformu, AB’den ada geneli için gönderilen koronavirüs aşılarının dağılımının nüfus oranına göre adil bir şekilde yapılmadığı gerekçesiyle yarın eylem düzenliyor.

Haberin devamı için tıklayınız https://www.kibrispostasi.com/c35-KIBRIS_HABERLERI/n377171-ekonomik-orgutler-yarin-eyleme-gidiyor

Gürcafer: Laf çok icraat yok. Utanıyorum ama yine sınıfta kaldık

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, iş sağlığı ve güvenliği konusunda, başta KTİMB olmak üzere sivil toplum örgütlerinin birçok projesi olduğunu ancak yasama ve yürütmenin bu konuda gerekli adımı atmamasından dolayı hiçbirinin hayata geçirilemediğini belirtti.

İş sağlığı ve güvenliği hususunda eksiklikleri giderme yolunda atılan adımların kaplumbağa hızından daha yavaş olduğunu dile getiren Gürcafer, “Dünya bu konuda mevzuatları yenilerken biz maalesef çağdaş dünyanın başladığı noktada bile değiliz” dedi.

“Laf çok, icraat yok” diyen Gürcafer, şöyle söyledi: “Her İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası’nda siyasiler bol bol mesajlar verip açıklamalar yapıyorlar, kameraları alıp, inşaatları geziyorlar, işçiye ve emeğe ne kadar değer verdiklerini söylüyorlar. Ancak iş sağlığı ve güvenliği politikasının hayata geçmesi için yapması gerekenleri hiçbir zaman yapmıyorlar. Örneğin; bütçe oluşurken bakın bakalım iş sağlığı ve güvenliği sorununu gidermek için kaç para ayrılmıştır? Ben eminim ki hiç para ayrılmamıştır.”

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, “4-10 Mayıs İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası” nedeni ile yayımladığı mesajda, şunları kaydetti:

“İş sağlığı ve güvenliği konusunda sivil toplum örgütleri tarafından geçmişten günümüze ortaya konan projeleri kim ne kadar hatırlıyor veya ne kadar dikkate aldı, önemsedi? Üzgünüm ama bu husustaki notumuz çok kötüdür. İş sağlığı ve güvenliği önceliklerimiz arasında değildir. Bu konu bizi hem kendi kendimize hem de dünyaya rezil etmeye devam ediyor. Evine 2 kuruşluk ekmek parası sağlayabilmek için binlerce kilometre uzaktan gelip çalışan insanların hayatını yeterince önemseyen bir sistemimiz yok. Bu sistemi geliştirmek için maalesef gereğini yapmıyoruz. Biz sivil toplum örgütü olarak bu konuda bir sürü proje yaptık, yapmaya da devam ediyoruz ama yasamanın ve yürütmenin el atmadığı, katkı koymadığı hiçbir şeyi hayata geçirmek mümkün değildir. Dolayısıyla bizim önemsiyor olmamız yalnız başına yeterli değildir. Üzgünüm ama bir İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası’nda yine ülke olarak sınıfta kaldığımızı utana utana deklere ederim.”

YAP-SAT’ta sorunlar masaya yatırıldı

Lefkoşa sınırları dahilinde faaliyet gösteren YAP-SAT müteahhitleri, Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği’nde (KTİMB) bir araya geldi.

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer’in başkanlığında düzenlenen toplantıya, Asbaşkan Erdim Oras, Yönetim Kurulu Üyeleri Erdoğan Bekiroğlu ve Erim Kanlıada ile Genel Sekreter Yusuf Önderol da katıldı.

KTİMB Şevket Abohorlu Konfreans Salonu’nda, gerçekleştirilen toplantıda, Lefkoşa bölgesinde faaliyet gösteren YAP-SAT müteahhitlerinin sorunları tartışıldı, olası çözüm yolları görüşüldü.

Toplantıda, belediyelerde çözüm bekleyen sorunlarla ilgili belediyelerle, İçişleri Bakanlığı’nda çözüm bekleyen sorunlarla ilgili de İçişleri Bakanlığı ile temasa geçmek üzere bir komite oluşturuldu.

 

Komitede; Galip Bozalp, Tekin Köse, Ali Amca, Ata Tahiroğlu, Hüseyin Sicimoğlu yer aldı.

Komite önümüzdeki günlerde temaslarına başlayacak.

Gürcafer: Emekçilere sahip çıkmalıyız

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, 1 Mayıs İşçi Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, yayımladığı mesajında, Covid-19’un çalışma hayatını ve ekonomiyi derinden etkilediğini belirterek, “işverenlere bu noktada düşen görev, emekçilere sahip çıkmaktır” ifadelerine yer verdi.

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, “1 Mayıs İşçi Bayramı’nın çalışma barışı ile dayanışma ruhunun güçlenmesine ve emekçilerin daha refah bir dünyada yaşamasına vesile olmasını diledi,  “tüm dünya emekçilerinin emek ve dayanışma gününü kutlarım” dedi.

1 Mayıs İşçi Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında işverenlere de çağrıda bulunan Gürcafer, “Emeğe ve emekçilere saygı gösterelim, 1 Mayıs’ta çalışanlarımıza tatil verelim” dedi.

 

Gürcafer: Bu zihniyetle bir yere varamayız

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, Kıbrıs Genç TV’de “Er Meydanı” programında Mustafa Alkan’ın konuğu oldu, ekonomi ve Kıbrıs konusunda çok önemli açıklamalarda bulundu.

Gürcafer, EÖP’ün defalarca, 2021 yılının kurtarılamaması halinde ülkeyi çok büyük bir felaketin beklediği uyarısında bulunduğunu belirterek 2021 yılının kurtarabilmesi için de toplumun yüzde 60’ının aşılanıp aşılanmış kişilere kapıları açmak gerektiğini, aşıya ulaşılması noktasında ne gerekiyorsa yapmasının şart olduğunu kaydettiğini belirtti.

EÖP’ün aşı gündemi ile geçtiğimiz aylarda Ankara’ya gerçekleştirdiği ziyarette bu hususta çok ciddi bir lobi çalışması yaptığını ancak siyasetin EÖP’ün bu girişiminin devamını getiremediğini söyledi. Kaydettiğini söyledi.

Gürcafer, “Siyaset, eğer bizim başlatmış olduğumuz o baskıyı aynı tazikle devam ettirseydi bugün çok farklı bir noktada olacaktık” dedi.

Cafer Gürcafer, şunları kaydetti: “Dünyada yaşadığı travmadan dolayı cebinde milyonları olan ve dünyada sığınabileceği güvenli liman arayan milyonlarca insan var. Bu arayışla bakınan karar aşamasında olan milyonlarca kişi var biz bu insanlardan bir kısmını kazansaydık milyar dolar gelir elde edecektik. Bu bizi çok rahatlıkla pandemiden çıkarırdı. Buna tekrardan odaklanmamız lazım. Beni rahatsız eden ve üzen bugün dahi böyle bir çalışma görmüyorum. Hükümetin önceliği Türkiye bize para versin noktasında.

Eğer ki şu anda yalnızca satılmış olan evlerin devir harçlarından gelecek olan para neredeyse hükümetin Türkiye’den beklediği para kadarsa, onu organize etmezse biz hiçbir zaman kendi kendimize yeten bir yapıya sahip olamayız. Bu mantalite değişikliğini bu salgının geçmesiyle birlikte bu yaşananlardan ders çıkararak süratle yapmamız lazımdır. Bu yapıyla hiçbir yere varamayız.”

 

“BİZİM İHTİYACIMIZ OLAN ÇÖZÜMDÜR”

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, Kıbrıslı Türklerin çözümsüzlüğün bedelini çok ağır ödediğini ve ödemeye de devam ettiğini söyledi.

Sürdürülebilir bir ekonomi, sorunsuz bir turizm için, direkt ulaşımın olması, limanlardan sorunsuz bir şekilde ihracat yapılabilmesi için federal bir temelde veya başka bir temelde bir çözüme ihtiyaç olduğunu kaydetti.

“Çözümün sağlanması için de dünya ile barışık, uyum içerisinde hareket etmeye ihtiyacımız vardır” diyen Gürcafer, bu noktada endişeli olduğunu belirtti.

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer’in Kıbrıs konusundaki açıklamaları aynen şöyle:

 

“BARIŞ ANNAN PLANI DÖNEMİNDE HAVAYA UÇTU”

“Kıbrıs konusu, çok hassas bir konudur. EÖP olarak bu konuyu biz kendi aramızda değerlendirmedik. Ancak benim görüşüm; Kıbrıs sorunun çözüm arayışı her zaman en fazla Kıbrıs Tür tarafında oldu. Kıbrıs Cumhuriyeti’ni işgal eden veya bizim onlara hediye ettiğimiz ama bunun nimetlerinden yararlanan, bu nimetlerinden yararlandıkça devamlılığını sağlamaya çalışan da Rum kesimi oldu. Bu da bir gerçektir. Annan Planı’na kadar geldik, biz ‘evet’ dedik. Eğer Rum tarafı da evet demiş olsaydı bugün Akdeniz’de barış gülleri çoktan büyümüş olacaktı. Doğu Akdeniz’deki kaynakların paylaşılması, ittifaklar….  olmayacaktı. Dolaysıyla barış o dönemde havaya uçtu. Bu bir realitedir.

 

“KIBRIS SORUNUNU ÇÖZEBİLMEMİZ KOLAY DEĞİLDİR”

Kıbrıs sorununu çözebilmemiz kolay değildir. Sanki burada federasyon, federal temelde bir çözüm, şurada da ayrı devlet temelinde bir çözüm var, ‘hangisini tercih edersiniz? Gelin de yarın bu olacak’ gibi algılanmaması lazımdır. Bir diğer değiş ile sanki bu kadar zaman eğer biz federasyonu değil de ayrı bir devlet olarak tanınmayı savunmuş olsaydık tanınacaktık. Böyle bir şey yoktu. Hiçbir zaman olmadı.

 

“KIBRISLI TÜRKLER ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN BEDELİNİ ÇOK AĞIR ÖDÜYOR”

Bizim ihtiyacımız olan çözümdür. Biz Kıbrıslı Türkler olarak çözümsüzlüğün bedelini çok ağır ödedik ödemeye de devam ediyoruz. Bizim sürdürülebilir bir ekonomimizin olabilmesi için sorunsuz bir turizmimizin olabilmesi için, direkt ulaşımımızın olabilmesi için, limanlarımızdan sorunsuz bir şekilde ihracat yapabilmemiz için, federal bir temelde olmaz başka bir temelde olur bizim bir çözüme ihtiyaç vardır. Çözümü sağlayabilmemiz için de dünya ile barışık, uyum içerisinde hareket etmeye ihtiyacımız vardır. Benim endişem bu noktadadır.  BM parametrelerine göre biz federasyonu yıllarca savunduk, Cenevre’de Sayın Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanımız orada iki devletliliği savunuyor. Eğer ki bu kabul görürse, bu da bir çözümdür. Ama ben bunun kabul görmeyeceği endişesi taşıyorum ve bunun karşılığında da hem ekonomik hem siyasi hem de sosyal yaşantımız olarak çok ağır bedeller ödeyeceğimiz endişesi taşıyorum.”

 

 

Gürcafer, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle mesaj yayınladı

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle mesaj yayınladı.

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, mesajında, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Covid-19 nedeni ile dar kapsamda kutlanacağını belirterek “Çocuklarımızın Büyük Lider Mustafa Kemal Atatürk’ün kendilerine armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı gelecek yıl özgürce oyunlar oynayarak gönüllerince kutlamalarını dilerim dedi.