Kapat

KTİMB, inşaat atıklarının yönetimi ve geri dönüşümü çalışmalarına hız verdi

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği, “Kazı, Yıkım ve İnşaatlardan Çıkan Atıkların Yönetimi ve Geri Dönüştürülmesi” sorumluluğunu üstlenerek, uzmanlar  ve yetkili makamlarla yürüttüğü çalışmaları ilgili taraflarla paylaşmak ve görüş alış verişinde bulunmak amacıyla bilgilendirme toplantısı düzenledi. İlgili kamu kurumlarının temsilcileri ve birçok sivil toplum örgütü ile çevre örgütü temsilcilerinin ilgi gösterdiği projenin kar amacı gütmediği ve projeden elde edilecek gelirin doğadaki tahribatın rehabilite edilmesine harcanacağı açıklandı.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği, “Kazı, Yıkım ve İnşaatlardan Çıkan Atıkların Yönetimi ve Geri Dönüştürülmesi” konusunda yapılan çalışmalar ve gelinen aşamayı ilgili taraflarla paylaşmak ve görüş alış verişinde bulunmak amacıyla bilgilendirme toplantısı düzenledi.

GÜRCAFER: “KİRLETEN TEMİZLER!”

9 Mart 2017, Perşembe günü saat 10.00 – 12.30 saatleri arasında, KTİMB Merkez Binası, Şevket Abohorlu Konferans Salonu’nda gerçekleşen toplantıda açılış konuşmasını yapan Birlik Başkanı Cafer Gürcafer, inşaat atıklarının yönetimi  ve geri dönüştürülmesi konusunun önemine vurgu yaparak, ‘kirleten temizler’ mantığı ile büyük bir sorumluluk hissettiklerini kaydetti.

Dünyada geri dönüşüm anlamında başarı sağlayan ülkelerden örnekler veren Gürcafer, ülkemizde de bu konuda farkındalık yaratmak gerektiğini ve halkın bilinçlendirilmesi açısından üniversiteler ile devlete büyük görevler düştüğünü anlattı.

“TAŞOCAKLARI SORUNU DİSİPLİNİZE EDİLMELİ”

Gürcafer şöyle konuştu:

“Uzun yıllardır ülkemizde taşocakları ile ilgili ciddi bir sorun vardır, bunun herkes farkındadır. Taşocaklarının yarattığı manzara çok rahatsız edicidir. İnşaat atıklarının geri dönüştürülmesi ve bunun tekrardan ekonomiye kazandırılması hem enerji tüketimi bakımından hem de dağlarımızın tüketilmemesi bakımından çok önemlidir. Düşünün ki 2 milyon ton inşaat atığını geri dönüştürüp kullanabilirsek ki bu mümkündür, aynı oranda agrega ihtiyacınız azalacak demektir. Agrega ihtiyacınızın azalması demek dağların taşların kırılmaması demektir. Bu projenin bir parçası olarak, taşocakları sorununun disiplinize edilmesi ve zaman içinde doğanın kendi kendini tedavi etmesini sağlamak istiyoruz.”

“GELİR, DOĞANIN TEDAVİSİNDE KULLANILACAK”

“5-6 noktada toplama merkezleri olacak, bu merkezlerde inşaat atıkları toplanarak merkeze nakledilerek geri dönüştürülecek. Ardından ise belirli uygulamalar ve belki de zorunlu kılınarak tekrardan kullanılacak.

Geri dönüştürülen malzemelerin kullanımından elde edilecek gelir yine yeşillendirmeye ağaçlandırmaya, doğaya verdiğimiz zararı tedavi etmeye kullanılacak. Yani bu proje kar amaçlı bir proje değildir, tamamen çevremizi koruma ve tahribatı giderme amaçlı bir projedir.

Elbette ki bu projeyi hayata geçirebilmemiz için kaymakamlıklarımızın ve belediyelerimizin çok büyük rolu vardır.”

AB MİSYON ŞEFİ BIANCIARDI: “ATIK YÖNETİMİ İÇİN AYRILAN FON 32 BUÇUK MİLYONA ERİŞTİ”

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer’in ardından söz alan AB Misyon Şefi Alessandro Bianciardi, AB’nin Kıbrıs’taki katı atık sektörü ile ilgili faaliyetleri konusunda bilgi verdi.

Avrupa Birliği’nin atığa temel yaklaşımının atık yönetimi için belirlenen öncelikler temelinde oldu bilgisini veren Bianciardi, bunun atık çıktığı anda önleme, atığın yeniden kullanılması, geri dönüşüm ve yeniden kazanım olduğunu aktardı.

Atık olan tüm maddelerin yeniden kullanılmasının hedeflendiğini kaydeden Bianciardi, inşaat atıklarının da yeniden kullanılarak ekonomiye geri kazandırılabileceğini söyledi.

Bianciardi, AB’nin Kıbrıs Türk toplumuna yaptığı destek ve yardımlar kapsamında atık yönetimi için ayırdığı fonun son 10 yılda 32 buçuk milyon Euro’ya eriştiği bilgisini verdi.

“GÜNGÖR DEPOLAMA ALANI HIZLA DOLUYOR”

Bianciardi sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kıbrıs Türk toplumuna verdiğimiz destek kapsamında bir entegre atık planı hazırlanmasına uzman desteği ve altyapı yatırımlarına destek sağladık. Bunlardan biri Dikmen çöplüğü diğeri ise Güngör depolama alanıdır. Güngör depolama alanının mevcut halinin geliştirilmesi için de ayrıca destek finansman sağlıyoruz.

Ayrıca, atık yönetimi ve geri dönüşüm konusunda belediyelerin yürüttüğü çalışmalar için ekipman desteği veriyoruz.

Şu anda ise Belediyeler yönelik yeni bir hibe hazırlanıyor. Bu kapsamda 4.8 milyon Euroluk bir kaynak ayrıldı.”

Güngör depolama alanının birinci hücresinin dolmak üzere olduğunu belirten Bianciardi, “Güngör depolama alanının dolma hızını dikkate aldığımızda atık yönetimi ve geri dönüşümün aciliyeti görülüyor. Bu noktada inşaat ve moloz atıklarının da bir an evvel geri dönüştürülmesi gerekmektedir” dedi.

Bianciardi, KTİMB’ye bu konuda almış olduğu inisiyatiften dolayı teşekkür ederek sözlerine son verdi.

TURİZM VE ÇEVRE BAKANLIĞI MÜSTEŞARI ARKIN: “GERİ DÖNÜŞÜMLE DOĞAL KAYNAKLARIMIZI KORURUZ”

KTİMB ile Turizm ve Çevre Bakanlığı arasında inşaat atıklarının geri dönüşümü için imzalanan protokolle ilgili bilgi veren Bakanlık Müsteşarı Bülent Arkın, burada amacın inşaatlardan çıkan atıkların geri kazanılması olduğunu söyledi.

Arkın, “Protokol ile Ercan Havalanı bölgesinde kurmayı öngördüğümüz tesise tüm atıkların taşınmasını hedeflenmektedir. Geri dönüşüm deyince aklıma ilk gelen atıkların  geri dönüştürülmesi ile doğal kaynaklarımızı koruyabileceğimizdir. En çok doğal kaynak kullanılan sektör inşaat sektörü olduğundan da, inşaat atıklarının geri dönüşümü daha da bir önem kazanıyor” ifadelerini kullandı.

Kuzey Kıbrıs’ta arzulanan bir çevrede yaşamıyoruz. Bazı adımları atmakta geç kaldık. Çevrenin korunması için bilinçlendirme çalışmalarının yanı sıra ceza faktörünün kullanılmasının önemine vurgu yaptı.

ÇEVRE MÜHENDİSİ VEYSİOĞLU: “EN ÖNEMLİ PRENSİP DENETİMDİR”

Çevre Mühendisi Doğuç Veysioğlu, KTİMB Şevket Abohorlu Konferans Salonu’nda gerçekleşen toplantıda, AB’nin yürüttüğü “Su/Atıksu ve Katı Atık Sektörü Kapasite Geliştirme Projesi 2. evre çalışmaları” hakkında bilgi vererek, katı atıkların yönetiminin ülkemiz ve toplumumuz için önemine vurgu yaptı.

KTİMB’nin inşaat atıklarının yönetimi ile ilgili görev ve yetki talep ettiğini ve Birlik ile Turizm ve Çevre Bakanlığı arasında imzalanan protokolle bu görev yetkiyi aldığını söyledi.

İnşaat atıklarının yöntimi ile ilgili Müteahhitler Birliği’nin bir çalışması olduğunu öğrendiğinde projeyi daha da hareketlendirmek için bir çalışma grubu oluşturduklarını anlatan Veysioğlu, projenin hayata geçmesi için gereksinimleri tespit etmeye başladıklarını belirtti.

Veysioğlu şunları kaydetti:

“En önemli gereksinimlerden biri yasal mevzuat. Bu yüzden bir tüzük çalışması başlattık. Taslağını hazırladığımız tüzüğü Çevre Bakanlığı ile paylaştık.

Ayrıca Müteahhitler Birliği’nin önderliğinde bir teknik uzman belirlendi. Projemiz finansal analiz ve fizibilite çalışmaları ile de desteklendi. Tüm bu çalışmaların sonucunda ortaya somut br proje çıkacak.

Tasarlamakta olduğumuz projenin çalışabilmesi için bazı temel prensipleri hayata geçirmemiz lazım ki bunlardan en önemlisi denetimdir.

Ayrıca Güngör depolama tesisine bu atıkların girmesi ya yasaklanmalı ya da ciddi oranda vergilendirilmelidir. İnşaat izninin verilmesi aşamasında da mutlaka atık yöneticisinin görüşü alınmalıdır.”

KATI ATIK UZMANI WHITMANN: “İNŞAAT MÜTEAHHİTLERİ BİRLİĞİ LİDERLİK GÖREVİNİ ÜSTLENDİ”

Birçok atık türü olduğunu ve tümüne yönelik bir yönetim planı oluşturulması gerektiğini söyleyen Katı atık uzmanı Andy Whitmann, “İnşaat ve moloz atıkları açısından memnuniyetle görüyoruz ki Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği liderlik görevini üstlendi” dedi.

Atıkların yönetimi konusunda br an önce harekete geçmek gerektiğini vurgulayan Whitmann, harekete geçmek için ihtiyaç duyulan beyin gücü ve teknolojinin olduğunu söyledi. Amacın ayakları yere basan bir proje ortaya çıkarmak olduğunu anlatan Whitmann, bunun yapılabilir olduğunun altını çizdi.

Güngör depolama tesisinin 1. hücresinin dolmak üzere olduğunu belirten Whitmann, bu tesise kullanılabilir materyallerin getirilmesinin kabul edilebilir olmadığını dile getirdi.

ÇEVRE MÜHENDİSİ VE KATI ATIK UZMANI PARALİK: “YASA VE TÜZÜKLERDE ATIKLARLA İLGİLİ ATIF YOK”

“Kazı, Yıkım ve İnşaatlardan Çıkan Atıkların Yönetimi ve Geri Dönüştürülmesi” ile ilgili bilgilendirme toplantısında, İnşaat Müteahhitleri Birliği adına projenin teknik raporu ile ilgili çalışmaları yürüten Çevre Mühendisi ve Katı Atık Uzmanı Sibel Paralik, proje ile ilgili teknik bilgileri paylaştı.

Projenin hayat bulup sürdürülebilir olması için belli teşviklerin yaratılması ve belli yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirten Paralik, ne Çevre Yasası’nda ne tüzüklerde atıklarla ilgili özel bir atıf olmamasını eleştirdi.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri adına sürdürdüğü bu çalışmada AB ofisi ile entegre şekilde olduğunu kaydeden Paralik, hazırlanan projede atık miktarları, atıkların bölgesel dağılımı, yönetim planında alternatifler, lokasyon ve transfer merkezleri ile geri dönüşüm tesisinin teknolojisi konularında teorik araştırmalar ve öneriler bulunduğunu aktardı.

“GÖNYELİ, MORMENEKŞE, ALSANCAK VE ESENTEPE AÇIK ARA ÖNDE!”

İnşaat atıklarının bölgesel dağılımı ile ilgili istatistiki verileri paylaşan Paralik, “2014 yılı verilerine göre, Lefkoşa’da Gönyeli, Mağusa’da Mormenekşe ve Girne’de Alsancak ile Esentepe’nin açık ara önde. Buralar transfer istasyonları veya mini tesislerin olabileceği potansiyel yerlerdir” dedi.

Paralik sözlerini KTİMB’nin bir sivil toplum örgütü olarak bu inisiyatifi alıp, çalışmalarını bu aşamaya getirmesinin takdir edilmesi gereken bir başarı olduğunu söyleyerek bitirdi.

“Eşitlik mücadelesi ‘kadın’ meselesi değil ‘demokrasi’ meselesidir”

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle mesaj yayımladı. Gürcafer, kadınların eşitlik mücadelesinin bir ‘kadın’ meselesi değil ‘demokrasi’ meselesi olduğunu vurguladı.

Gürcafer’in açıklaması şöyle:

“Ülkemizde kadınların ekonomik, toplumsal ve siyasi alanlara katılımları ve temsilleri ne yazık ki arzulanan noktada değildir. Kadınların her alanda güçlü ve eşit bir şekilde var olmaları için verilen mücadeleyi bir ‘kadın’ meselesi olarak değil, bir ‘demokrasi’ meselesi olarak gördüğümüzün altını çizmek isterim.

Kadınların toplumsal ve siyasi alanlardaki temsiliyetinin yetersizliğinin yanı sıra kadın istismarı, kadına yönelik şiddet ve cinsiyet ayrımcılığı gibi konuların hala gündemimizi meşgul etmesi ise kadın haklarında ne ülkemizin ne de dünyanın istenilen noktada olmadığının kanıtıdır.

Ülke siyasetinde, ekonomisinde, çalışma hayatında ve sosyal yaşamda kadınları daha etkin olarak görme arzumuzu yineler, kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü içtenlikle kutlarım.”

Cafer GÜRCAFER

Başkan

K.T. İnşaat Müteahhitleri Birliği

İmar Planları Hazırlama – Uygulama Süreçleri ve Katılımcılık Paneli” düzenlendi

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB), “İmar Planları Hazırlama – Uygulama Süreçleri ve Katılımcılık Paneli” düzenledi. KTİMB Şevket Abohorlu Konferans Salonu’nda düzenlenen panelde konuşan Birlik Başkanı Cafer Gürcafer, ‘ekonomimizin gereğidir’ saptırmasıyla plansız ve bilinçsiz şekilde üniversiteler, oteller ve casinolara izinler verilmesini eleştirdi. İmar planları ve sosyo ekonomik planlara ihtiyaç olduğunu vurgulayan Gürcafer, “Ama sadece egemen kesimlere değil, toplumun geniş kesimlerine hitap eden planlara ihtiyacımız vardır” dedi.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB), 3 Mart 2017, Cuma günü saat 09.30 – 13.30 saatleri arasında KTİMB Şevket Abohorlu Konferans Salonu’nda “İmar Planları Hazırlama – Uygulama Süreçleri ve Katılımcılık” konulu bir panel düzenledi.

Panelde açılış konuşmasını yapan KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, ülkenin planlanmasının önemine vurgu yaptı.

GÜRCAFER: “SADECE EGEMEN KESİMLERE DEĞİL, GENİŞ KESİMLERE HİTAP EDEN PLANLARA İHTİYAÇ VARDIR”

Hergün plansız bir takım yatırımlarla karşı karşıya kaldığımızı anlatan Gürcafer, ‘ekonomimizin gereğidir’ saptırmasıyla üniversiteler, oteller ve casinolara izinler verildiğini, bunun ise belli kesimlere hizmet ettiğini kaydetti.

Kalkınma için imar planları ve sosyo ekonomik planlara ihtiyaç olduğunu ancak bu planların sadece egemen kesimlere değil, toplumun isteklerini ortaya koyması ve geniş kesimlere hitap etmesi gerektiğinin altını çizdi.

Ülkedeki birçok sorunun temelinde plansız yaşam olduğunu belirten Gürcafer, gerçekleşen panelin planlı yaşama geçişin tetikleyicisi olmasını temenni etti.

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer’in konuşmasının ardından Şehir Planlama Dairesi Müdürü Türkmen Yiğitcan, Yüksek Mimar ve Şehir Plancısı Hakkı Atun, DAÜ Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şebnem Hoşkara ve Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir Bölge Planlama Bölümü Öğretim Görevlisi Doc. Dr. Kübra Cihan Çamur sunum yaptı.

Sunumların ardından ise Birlik Başkanı Cafer Gürcafer tarafından konuşmacılara plaketleri verildi.

Arazi ve Gayrimenkul Geliştirme Stratejisi çalışmalarında sona yaklaşıldı

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği tarafından yürütülen, “Arazi ve Gayrimenkul Geliştirme Stratejisi” oluşturularak, strateji metni hazırlanmasına yönelik çalışma çerçevesinde odak grup toplantıları yapıldı. Dört gün süren toplantılara kamudan ve ilgili meslek kuruluşlarından uzmanlar katkı koydu. Sıradaki aşamada yapılacak çalıştayın ardından, The Management Centre uzmanları tarafından çalıştay çıktıları analiz edilerek raporlanacak  ve strateji metni ortaya çıkacak.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği tarafından yürütülen “Arazi ve Gayrimenkul Geliştirme Stratejisi” oluşturularak, strateji metni hazırlanmasına yönelik çalışma çerçevesinde, The Management Centre moderatörlüğünde Odak Grup Toplantıları yapıldı.

Birlik, ülkede bir ilk niteliğinde olan çalışma sonucunda ortaya çıkacak stratejiyi devlet kurumları ile paylaşarak, bunun bir devlet politikası olmasını talep edecek.

21 – 24 Şubat tarihleri arasında yapılan dört günlük toplantılara kamu  ve sivil toplum örgütlerinin yanı sıra hukukçular, ekonomistler, mimar ve mühendisler, taşeronlar ve daha birçok meslek grubundan uzmanlar katkı koydu.

Bir süredir devam eden çalışma dahilinde ilk olarak arazi ve gayrimenkul geliştirilmesine ilişkin ülkedeki yasal ve idari düzenlemeler, bu düzenlemelerin uygulanmasında karşılaşılan sorunlar ile eksiklikler ve sektör temsilcileri ile toplumun algı ve beklentileri incelendi.

Ardından aralarında belediye başkanları ve kaymakamlık yetkililerinin de bulunduğu birçok ilgili meslek kuruluşlarından uzmanlar ile yapılan detaylı mülakatların tamamlanmasıyla çalışma odak grup toplantıları aşamasına gelindi.

Odak grup toplantılarının tamamlanmasının ardından ise yine sektörle alakalı kurum ve kuruluşların katılımı ile yapılacak bir günlük çalıştayın sonuçları, The Management Centre uzmanları tarafından analiz edilip raporlanarak, strateji metni ortaya çıkarılacak.

KTİMB Yönetim Kurulu: “Devleti zarara uğratanlar bedelini ödesin!”

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Yönetim Kurulu, Güzelyurt Devlet Hastanesi ihalesi ile ilgili Cumhuriyet Meclisi’nde onaylanarak kurulan Araştırma Komitesi’nin soruşturmasını süratle tamamlayarak, devleti zarara uğratanların bedel ödemesini arzuladığını kaydetti. Yönetim Kurulu Üyeleri, yaptıkları yazılı açıklamada birlik yönetiminin suçlu veya hatalı bulunması halinde Başkan ve Yönetim Kurulu olarak derhal istifa edeceklerinin sözünü vererek, Maliye Bakanı Serdar Denktaş ile Merkezi İhale Komisyonu Başkanı Çelebi Ilık’ı halkın huzurunda aynı sözü vermeye çağırdı.

KTİMB Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklama şöyle:

“Güzelyurt Devlet Hastanesi ihalesi’nin iptal edilip soruşturulacağı yerde sözleşmesinin imzalanması trajikomik olsa da, ihale süreci ile ilgili Cumhuriyet Meclisi’nde onaylanarak kurulan Araştırma Komitesi’nin göstermelik olarak kalmamasını ve soruşturmasını süratle tamamlayarak, devletin herhangi bir şekilde maddi ve manevi zarara uğramasına sebep olanların bedel ödemelerini arzu ederiz.

Halkın gözünün önünde dönen büyük usulsüzlüğe karşı ses getiren ve bu yüzden ciddi bir karalama politikasıyla karşı karşıya kalan yönetimimizin, soruşturma neticesinde suçlu veya hatalı bulunması halinde, Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı ve Yönetim Kurulu olarak derhal istifa edeceğimizi tüm kamuoyuna duyururuz.

Maliye Bakanı Sayın Serdar Denktaş ve Merkezi İhale Komisyonu Başkanı Sayın Çelebi Ilık’ın da halkın huzurunda aynı sözü vermelerini bekler, sürecin ülkemizde gerçek anlamda bir ‘temiz eller operasyonu’nun başlamasına vesile olmasını temenni ederiz.”

KIBRIS TÜRK İNŞAAT MÜTEAHHİTLERİ BİRLİĞİ

YÖNETİM KURULU

Lefkoşa’nın ardından Girne’de yapı denetimi uygulaması başlamıştır; müteahhitsiz işe başlanamayacak!

Girne Belediyesi, G-88/2016 Sayılı Belediye Meclisi Kararıyla ve 02/01/2017 tarihinden itibaren Bina Güvenliği ve Yapı Denetimi Uygulama sürecine katılmıştır.

Bu çerçevede, müteahhitlerimiz, Girne Belediyesi’ne bağlı bölgelerde işe başlayabilmek için Birliğimizin İmar ve Şehir Planlama Bölümü’nden “Müteahhitlik Belgesi” alıp ilgili resmi makamlara ibraz etmek zorundadır.

Müteahhitlik Belgesinin alınmasıyla ilgili izlenmesi gereken prosedür, https://ktimb.org adresinde “Hizmetlerimiz > Şehir ve PlanlamaHizmetleri Birimi” başlığı altında bulunmaktadır.

Bilgilerinize…

“Havalimanı inşaatında denetim yapılması devlet memurlarınca engelleniyor”

K.T. İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, T&T Havalimanı İşletmesi’nin Ercan Havalimanı’nın pist ve tünel inşaatına yapılmak istenen denetimlerin engellendiğini vurguladı. İnşaat Encümeni Yönetim Kurulu’nda bulunan teknik elemanların aynı zamanda havaalanı inşaatında görev yaptığını belirten Gürcafer, bunun devleti töhmet altında bıraktığını kaydetti.

Gürcafer’in açıklaması şöyle:

“T&T Havalimanı İşletmesi’nin Ercan Havalimanı’nın pist ve tünel inşaatında usulsüz olarak işçi çalıştırılmasına ve 19/98 Sayılı Kayıt ve Denetim Yasası’nın ihlal edilmesine göz yumulmaktadır. İnşaat Encümeni ekiplerince yapılmaya çalışılan denetimler ise engellenmektedir.

Yerli müteahhit çalıştırma zorunluluğuna uymayan T&T Havalimanı İşletmesi usulsüz olarak Türkiye’den getirttiği 75 işçiyi çalıştırmaya devam ederken, devletin ve toplumun çıkarlarını gözetmek için görevlendirilmiş, aynı zamanda İnşaat Encümeni Yönetim Kurulu üyesi olan devletin kontrol elemanlarının, söz konusu şirketin elemanları gibi davranmaları devleti töhmet altında bırakan spekülasyonlara neden olmaktadır.

İnşaat Encümeni, ülkemizdeki tüm inşaatları denetleyen organ iken, İnşaat Encümeni yönetiminde görev yapan kamu görevlisi teknik elemanların aynı zamanda havalimanı inşaatında görev yapıyor olması kuvvetlerin ayrıştırılması ilkesine ters olmakla beraber, devleti de töhmet altında bırakmaktadır.

Öte yandan Havalanı ihalesinin, Havaalanı inşaatı deneyimi bulunan ve havaalanı ihalesinin şartnamesinde yer alan ilgili maddeye uygunluk sağladığı için, T&T konsorsiyumunun ihaleyi almasında etken olan Terminal Yapı ekarte edilerek, deneyimi bulunmayan Taş Yapı firmasının müteahhitlik yapmasına da devlet tarafından seyirci kalınmaktadır.

Devlet yetkililerini, polisi, Savcılığı ve Sayıştay Başkanlığı’nı bir an önce bu yanlışa müdahale ederek, usulsüzlüğe son vermeye çağırırız.”

Güzelyurt Hastanesi İhalesi yine mahkemelik: “Kararlar keyfi ve kanunsuz”

K.T. İnşaat Müteahhitleri Birliği’nin boykot kararının ardından iptal edilen ve iptal kararı mahkemeden dönen Yeni Güzelyurt Hastanesi ihalesi yine mahkemelik oldu. Gülenay İnşaat Limited Direktörü Mehmet Çıldır, bugün (01/02/2017), ihalenin ve ihale sonucunda işin Ali Kofalı Constructions Limited’e verilmesi kararının hükümsüz sayılması talebiyle Yüksek Mahkeme’ye başvurdu.

Yeni Güzelyurt Hastanesi’nin ilk etabı olan Betonarme Karkas, İstinat Duvarı ve Stabilize Dolgu İşleri Yapımı ihalesi ile ilgili sorunların sonu gelmiyor. Birinci sınıf yapı inşaatı müteahhitlik karnesi bulunan Gülenay İnşaat Ltd. de ihalenin kapanmasına bir gün kala, yasaya aykırı olarak yayımlanan zeyilnamenin (değişiklik belgesi) mağdurlarından…

24 SAAT KALA ÇIKAN ZEYİLNAME ORTALIĞI KARIŞTIRDI

İhalede, ‘bir seferde 16,560 metre kare iş yapmış olan müteahhitler tam puan alır’ şartına müteahhitlerin yoğun itirazda bulunmasıyla, devlet yetkilileri tarafından zeyilname yayınlanarak konu madde ‘bir seferde 16,560 metre kare’ yerine ‘toplamda 16,560 metre kare’ olarak değiştirilmiş ve 16 müteahhite ihalede eşit şartlarda yarışma imkanı yaratılmıştı.

Ancak ihalenin kapanmasına 24 saat kala yeni bir zeyilname yayınlanarak müteahhitlerin büyük çoğunluğu yeniden devre dışı bırakılmıştı.

GÜLENAY İNŞAAT’TAN MİK, MALİYE VE SAĞLIK BAKANLIKLARINA DAVA!

Kamu İhale Yasası’nın 30. maddesinin 2. fıkrasında açıkça belirtilen ‘değişiklik en geç altı iş günü öncesine kadar yapılır’ kuralına açıkça aykırı olan zeyilname neticesinde devre dışı kalan müteahhitlerden olan Gülenay İnşaat  Limited Direktörü Mehmet Çıldır, Merkezi İhale Komisyonu, Başbakan Yardımcılığı ve Maliye Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’na dava dosyaladı.

Davacı Gülenay İnşaat Ltd, davalılar tarafından alınan ve Zeyilname 4 diye tarif edilen, “iş bitirme belgelerinde tek bir sözleşmeye dayalı 16,560 m2 iş yapmış olan katılımcıların tam puan alacağına ilişkin kararın” ve “Yeni Güzelyurt Hastanesi’nin ilk etabı olan Betonarme Karkas, İstinat Duvarı ve Stabilize Dolgu İşleri Yapımı İhalesi’nin Ali Kofalı Constructions Limited’e verilmesi kararının” etkisiz ve hükümsüz sayılması talebiyle Yüksek Mahkeme’ye başvurdu.

ARA EMRİ TALEBİNDE DE BULUNULDU

Davacı ayrıca, dava süresince söz konusu ihalenin Ali Kofalı Constructions Limited’e verilmesi kararı doğrultusunda ileri derecede işlem yapılmaması, yani sözleşmenin imzalanmaması hususunda ara emri talebinde bulundu.

“KANUNSUZ KARAR ALMA” VE “YETKİLERİNİ KÖTÜYE KULLANMA” GİBİ AĞIR İTHAMLAR VAR”

Gülenay İnşaat  Limited Direktörü Mehmet Çıldır, Yüksek Mahkeme’ye sunduğu Talep Takriri’nde davasını, alınan kararların ve yapılan işlemlerin Kamu İhale Yasası’na aykırı aykırı olduğu, davalıların kararları keyfi ve kanunsuz bir şekilde aldığı, davalıların kararları alırken yetkilerini kötüye kullandığı ve kararların eşitlik ilkesine ve ihalenin özerkliğine aykırı olduğu yönünde hukuki esaslara dayandırdı.

KTİMB Merkez Binası büyüyor

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği, genişleyen kadrosu ve yeni birimleri ile daha etkin hizmet verebilmek için Lefkoşa Yenişehir’de bulunan Merkez Binası’nı büyütüyor. Bu amaçla açılan “Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Merkez Binası İlave Tadilat İşleri Yapım Projesi” ihalesini Hüseyin Umay Estate & Construction LTD. kazandı. Taraflar ihale sözleşmesini imzaladı.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) ile Hüseyin Umay Estate & Construction LTD. arasında “Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Merkez Binası İlave Tadilat İşleri Yapım Projesi” ihale sözleşmesi dün düzenlenen törenle imzalandı. Sözleşmeye Hüseyin Umay Estate & Construction LTD. Direktörü Hüseyin Umay ile KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer imza koydu.

KTİMB’den yapılan açıklamaya göre,  son dönemde Birlik çatısı altında yeni birimlerin oluşması ile artan personelin, daha verimli çalışması için ek ofisler ve toplantı salonları yapılacak.

IMG_1725

“Veremeyeceğimiz hesap yoktur; Meclisi ve Yargıyı bizden hesap sormaya davet ederiz”

İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer Güzelyurt Hastanesi ihalesi ile ilgili Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş’a cevap verdi. Gürcafer, kişisel nedenlerle kuruma karşı bir karalama kampanyası olduğunu belirtti. Bir Meclis Komitesi oluşturularak ihale sürecinin araştırılmasını talep eden Gürcafer, “Bizim veremeyeceğimiz hesabımız yoktur. Meclisi ve yargıyı bizden hesap sormaya davet ederiz” dedi.

Gürcafer’in açıklaması şöyle:

“3 Aralık 2016 tarihinde açılmış olan “Yeni Güzelyurt Hastahanesi’nin Betonarme Karkas, İstinat Duvarı ve Stabilize Dolgu İşleri Yapımı” ile ilgili ihaleye neden boykot kararı almış olduğumuzu, madde madde tüm gerekçelerimizi, yasal zeminde ve şeffaflık ilkesine uygun, etik ve ahlaki kuralları ihlal etmeyen bir dille 4 Ocak 2017 tarihinde basına yapmış olduğumuz açıklama ile tüm kamuoyuna duyurmuştuk.

Yapmış olduğumuz basın açıklamasının sonrasındaki süreçte ise, gerek devlet itibarının zedelenmemesi gerekse ülke ekonomimizin olumsuz etkilenmemesi adına sivil toplum sorumluluğu bilinci içerisinde davranmaya özen gösterdik.

Süreç içerisinde öfkesine yenik düşüp amacını aşarak temelsiz ve karalayıcı açıklamalarda bulunan Sayın Serdar Denktaş’ın söylemlerine, zaten zorda olan ülkede daha fazla krize sebebiyet vermeme adına cevap vermemeyi tercih ettik. Ancak iyi niyetimizin suistimal edildiği gün gibi ortadadır. Kişisel nedenlerden dolayı kurumumuza karşı bir karalama politikası yürütülmektedir.

Hepimiz iyi biliyoruz ki tarafsız, demokratik bir devletin olmadığı yerde demokrasiden söz etmek mümkün değildir. İleri demokrasilerde sivil toplum örgütlerine, sistemin demokratik yönde gelişmesine önemli katkılar koyan kuruluşlar olarak bakılmaktadır. Geri demokrasilerde ve diktatörlük ruhunun hakim olduğu devlet yönetimlerinde ise sivil toplum örgütlerine devletin bekasını tehlikeye sokacak varlıklar gözüyle bakılmaktadır. Belli oluyor ki Sayın Serdar Denktaş bizleri bu temelde bir tehlike, bir ayak bağı olarak görmektedir.

Sayın Serdar Denktaş’ın bu süreçte yapmış olduğu açıklamalardan, Birliğimizden rahatsız olduğunu anlamaktayız. Birliğimizin ülke demokrasisi adına ortaya koymuş olduğu denetçi yaklaşımından rahatsız olan Denktaş, Meclis kürsüsünden, her türlü pisliğin, hırsızlığın, rüşvetin, meşveretleşmenin ve usulsüzlüğün sembolü olarak kullanılan KUMPAS kelimesini Birliğimiz ve camiamız için rahatlıkla kullanabilmiştir.

Ülkemizde birtakım kumpasların olduğu bizler tarafından da bilinmektedir. Bu kumpasları yapanları toplum da çok iyi tanıyor. Sayın Serdar Denktaş’a tavsiyemiz, bu kumpasları bulmak istiyorsa uzaklara değil etrafına bakmasıdır.

Ülkemizin içerisine düşmüş olduğu durumdan çıkıp da güzel bir geleceğe doğru yelken açabilmesi için bizleri her geçen gün biraz daha kemiren kirlenmeye karşı seferberlik başlatmamız kaçınılmazdır. Bizler bunun için elimizden geleni yapmaya da elimizi taşın altına koymaya da hazırız. İlk soruşturmanın ve denetlemenin de kurumumuzdan başlatılmasını öneririz.

Başta Güzelyurt Hastahanesi’nin ihalesi olmak üzere, kendi dönemlerinde gerçekleşmiş olan tüm ihalelerin, dağıtılmış olan arazilerin ve daha ortaya koyabileceğimiz birçok şeyin oluşturulacak bir Meclis Komitesi tarafından soruşturulmasını öneririz, ciddi bir temizlik harekatının başlatılmasını talep ederiz.

Tıpkı Sayın Serdar Denktaş’ın dediği gibi; “GELİN HEP BİRLİKTE BU KUMPASI ORTADAN KALDIRALIM”.

İşin kolayına kaçmadan, başlatılacak olan soruşturma sürecinde elde edilecek bulguların da her gün kamuoyuna açıklanmasını, kamuoyu ile paylaşılmasını sağlayalım ki ülkenin esas sahibi olan halkın bizi denetlemesini sağlayalım.

Hatta Mecliste ivedilikle yasal düzenleme yaptıralım. Bu tür kirlenmelerin içerisinde olduğu tespit edilenlerin, dokunulmazlığı olsun veya olmasın, ömür boyu hapse varacak şekilde cezalandırılmasını, mal varlıklarına el konulmasını da sağlayalım.

Biz hazırız, bizim veremeyeceğimiz hesabımız yoktur. Meclisi ve yargıyı bizden hesap sormaya davet ederiz.

Biz aynaya bakmaya hazırız, siz de hazırsanız gelin kamuoyunun ,halkın karşısında aynanın karşısına geçelim. Gelin hep birlikte, geçmişten günümüze, halkımıza hesap verelim.”