ATAOĞLU: “TESİSTEN ELDE EDİLECEK GELİRİN YARISI TESİSİN GELİŞTİRİLMESİ VE YENİLENMESİNE, DİĞER YARISI DA ÇEVREYLE İLGİLİ DÜZENLEMELERE HARCANACAK”

GÜRCAFER: “HAZİRAN 2017’DE PROJEYİ ÇALIŞIR ŞEKİLDE HAYATA GEÇİRMEYİ HEDEFLİYORUZ”

En ciddi çevre sorunlarından sayılan inşaat atıklarının geri dönüşümü için, Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) ile Turizm ve Çevre Bakanlığı arasında imzalanan protokolle ilk adım atıldı.

İnşaat atıklarının yarattığı görsel kirlilik ve taş ocaklarına arzın azaltılması hedefiyle KTİMB tarafından geliştirilen çalışmayla ilgili ilk somut adımı teşkil eden “Kazı, Yıkım ve İnşaatlardan Çıkan Katı Atıkların Yönetimine İlişkin İşbirliği Protokolü” bugün Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ile KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer arasında Turizm ve Çevre Bakanlığı’nda imzalandı.

Protokol uyarınca, Lefkoşa Haspolat bölgesinde belirlenen bir arazi Atık Toplama ve Geri Dönüşüm Projesi için birliğe tahsil edilecek.

Protokolde, inşaat atıklarının yönetimiyle ilgili tüzük hazırlanmasında KTİMB’nin de aktif tol alması, tesisten elde edilecek net gelirin yüzde 50’sinin inşaat atıklarının yarattığı kirliliğin kaldırılması, ağaçlandırma da dahil çevre düzenlemesine harcanması da bulunuyor.

Protokole göre, tesisin işletme hakkı birlik çatısı altında faaliyet gösterecek bir kuruluşa devir edilebilecek.

GÜRCAFER

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer imza töreninde yaptığı açıklamada, birlik tarafından geliştirilen projenin çok uzun zamandır hayata geçirmeye çalıştıkları bir proje olduğunu belirterek projenin hayata geçirilmesine katkılarından dolayı Bakan Fikri Ataoğlu’na teşekkür etti.

Gürcafer, bu yöndeki ilk çalışmayı KTİMB ile Rum Müteahhitler Birliği’nin yaptığını ve Rum Müteahhitler Birliği’nin projeyi hayata geçirmeyi başardığını söyledi.

Ülkedeki tüm inşaat atıklarının tekrardan kullanımımın sağlanması ve bu işlemden elde edilecek gelirin doğadaki tahribatın düzenlenmesi için kullanılmasının öngörüldüğünü kaydeden Gürcafer, protokolün ilk somut adım olduğunu kaydetti.

“2017 ORTALARINDA HAYATA GEÇİRİLECEK”

Gürcafer, Lefkoşa bölgesinde öngörülen tesisin temelini 2017’nin başında atmayı, haziran ayında da projeyi çalışır şekilde hayata geçirmeyi hedeflediklerini söyledi.

Taşocaklarının ülkenin kanayan en ciddi yarası olduğunu, taş ocaklarının, teraslama ve ağaçlandırmayı içerecek ıslahı için çalışma başlattıklarını söyleyen Gürcafer, “Birileri bu sürece karşı çıkabilir, rant temelinde muhalefetlerle da karşı karşıya kalabiliriz… (Ancak) Ülke adına en doğrusu neyse yapmaya kararlıyız” dedi.

ATAOĞLU

Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ise ilk etapta Lefkoşa Haspolat bölgesine kurulacak tesisin ardından, yerel yönetimlerle birlikte bölgelere de toplama istasyonları ve geri dönüşüm tesisleri kurulacağını söyledi.

Ataoğlu, “İnşaat atıkları sadece yerel yönetimlerin tespit edeceği bir noktada toplanacak” dedi.

İnşaat atıklarının geri dönüşümüyle taş ocaklarına olan arzın ve dağ yollarının bu amaçla kullanmasının azaltılacağını belirten Ataoğlu, “Geçmiş yıllarda atılması gereken bir adımdı” dedi.

Ataoğlu, tesisten elde edilecek gelirin yarısının tesisin geliştirilmesi ve yenilenmesine, diğer yarısının da çevreyle ilgili düzenlemelere harcanacağını söyledi.

“Toplumun içinden geçtiği süreç açısından ciddi endişeler taşıdığını” duyuran Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası, Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği ve Kıbrıs Türk Sanayi Odası, kış saati uygulamasına geçilmesini istedi.

Örgütler, toplumsal huzurun tesis edilmesi, ekonomik ve sosyal hayatın normalleşmesi için bir dizi öneri açıkladı; trafikte kapsamlı bir çözüm için her türlü desteği vermeye hazır olduğunu vurguladı.

Ekonomi alanında faaliyet gösteren 4 örgüt, yaptığı ortak açıklamayla kış saati uygulanmasının geri getirilmesini isterken, bunun siyasi bir konu değil, bilimsel ve sosyal bir gereklilik olduğunu belirtti.

Ciddi endişeler…

Açıklamada, “Toplumumuzun içerisinden geçtiği süreç açısından ciddi endişeler taşımaktayız. Okullarda ve kamu sektöründeki grev ve eylemlerin artarak devam ettiği, hükümetin toplumsal mutabakat ve katılımcılık ilkelerinden uzak davranışlar sergilediği ve bazı çevrelerin siyasi fırsatçılık yaptığı bu dönem içerisinde aklıselim davranarak toplumumuzun ihtiyaç duyduğu politikaları hayata geçirilmesini sağlamamız gerekmektedir” denildi.

Girne dağ yolundaki gibi kazaların tekrarlanmamasının ve kazaların minimize edilmesi için bilimsel gerçeklere dayalı çalışmaların hayata geçirilmesinin toplumun beklentisi olduğu vurgulanan açıklamada, toplumsal huzurun tesis edilmesi, ekonomik ve sosyal hayatın normalleşmesi açısından aşağıdaki hususların hayata geçirilmesi gerektiğine inanılan konular şöyle sıralandı:

“AB standartlarında trafik için strateji ve eylem planı hazırlanmalı”

1. Ehliyet düzenlemelerinin, yol standartlarının ve trafik güvenliğinin AB standartlarına getirilmesi sağlanmalı ve trafiğimizin AB standartlarına ulaştırılması konusunda strateji ve eylem planı hazırlanmalıdır.

2. TC kaynaklı yol altyapı projelerinin etkin kullanılamadığı ve projelerin kamunun kapasite yetersizliğinden hayata geçirilemediği iddia edilmektedir. Proje hazırlanması konusunda üniversite veya özel sektörden destek alınması değerlendirilmelidir. Bu kapsamda yol-trafik altyapısı için ayırılan TC ve yerel kaynakların şeffaf, denetlenebilir, hesap verebilir ve profesyonel bir şekilde yönetilmesi sağlanmalıdır. Bu süreç içerisinde ekstra yatırımlar için kaynağın yetersiz olması durumunda bu bilgi tüm kamuoyuyla paylaşılarak, paydaşların katkı sağlayabileceği platformlar kurulmalıdır. Biz ekonomik örgütler olarak mevcut kaynakların etkin kullanımının sağlandığı bir ortamda elimizi taşın altına koymaya hazır olduğumuzu ifade ederiz.

“Kış saati uygulanmalı”

3.Türkiye ile ekonomik ilişkilerin ve özellikle bankacılık sektörünün yakın çalışmasının getireceği pratiklikler önemli olsa da, KKTC’de yaşayan insanların ihtiyaçları dikkate alınarak, özellikle okul ve işe gidişlerde mesai saatlerini değiştirmek yerine eskiden olduğu gibi kış saati uygulamasına (Doğu Avrupa saat dilimi GMT +2) geçilerek, saatlerin bir saat geri alınması değerlendirilmelidir. Kıbrıs coğrafyasında yıllardır bilimsel temellere dayalı olarak uygulanan, bu coğrafyadaki insanların alıştığı ve doğal kabul edilen kış saati uygulamasının geri getirilmesi siyasi bir konu değil, bilimsel ve sosyal bir gerekliliktir.

4. Trafikte etkin denetim mekanizmalarının kurulması, yük araçlarında tonajların kontrol edilmesi ve yol yapımlarında şartnamelerin yerine getirilip getirilmediğinin denetlenmesi düzenli olarak yapılmalıdır.

5. Ağır vasıtaların trafiğe çıkış saatleri ile ilgili yeni düzenleme çözüm üretmek bir yana yeni sorunlar yaratmaktadır. Düzenleme gözden geçirilerek, bu tip araçların tüm yollardan kamu mesailerine göre men edilmesi değil, tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi özellikle belirli saatlerde şehir merkezlerine girişlerine yönelik düzenleme getirilmeli ve denetlenmelidir.

Devam eden fakat istimlak problemleri nedeniyle tamamlanamayan ve trafik yoğunluğunu önemli derecede rahatlatacak yol projelerinin acilen tamamlanması için çözüm üretilmelidir. Bununla birlikte vakit kaybedilmeden ağır vasıta sürücü ehliyetlerinin AB standartlarına uygun olarak düzenlemesine öncelik verilmeli, bu konuda teknik destek alınmalıdır.

6. Ülkedeki güvenli olmayan tüm yollar başta Girne dağ yolu olmak üzere, bozuk yerler tamir edilerek yol güvenliği sağlanıncaya kadar kontrollü olarak trafiğe açılması sağlanmalıdır.”

4 ekonomik örgütün ortak açıklamasında, iktidarda hangi partiler olursa olsun trafik kazalarının arttığı ve bu sorunlara kalıcı çözümler bulunamadığı kaydedilerek, birbiriyle kavga etmek yerine el birliğiyle bir şeyler yapılmazsa, daha fazla can kaybedilme olasılığı bulunduğuna dikkat çekildi.

Hükümete bu bilinçle hareket etmesi çağrısı yapan örgütler, “Bizler trafikte kapsamlı bir çözüm için her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu ifade ederiz” ifadesine de yer verdi.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Halil Öncülay, 17 – 20 Kasım 2016 tarihleri arasında İstanbul CNR EXPO’da gerçekleşen Emlak Fuarı’nda Kıbrıs Emlak Merkezi kameralarına konuştu. İstanbul’daki dev emlak fuarında en çok ilgi gören standın Kuzey Kıbrıs standı olduğunu vurgulayan Öncülay, “Sakin ve güvenilir olan adamıza ilgi büyük. Fuarın en yoğun standı Kıbrıs standı oldu” dedi.

Emlak sektörünün önde gelen firmalarının ve dev projelerin yer aldığı, 17 – 20 Kasım 2016 tarihleri arasında gerçekleşen 4. Emlak Yatırım Projeleri ve Finansmanı Fuarı’nda Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) de Kuzey Kıbrıs’ın önde gelen müteahhit firmaları ile birlikte yerini aldı.

Fuar esnasında Kıbrıs Emlak Merkezi kameralarına konuşan KTİMB Yönetim Kurulu Üyesi Halil Öncülay, Birliğin ve Birlik standında yer alan Kıbrıslı müteahhitlerin Fuarda büyük ilgi gördüğünü kaydetti.

“Kuzey Kıbrıs’a yapılan yatırımın geri dönüşü 6 -12 yıl arasında değişiyor”

Dokuz Kıbrıslı müteahhit firmanın KTİMB çatısı altında fuara katıldığı bilgisini veren Öncülay, yaklaşık 22-23 projenin satışa sunulduğunu belirtti.

Dünyada yaşanan ekonomik krize değinen Öncülay, Kuzey Kıbrıs’ta emlak fiyatlarının çok uygun olduğunu kaydederek, “Türkiye’de emlak metre karesi 3500 TL’ye satılırken, Kuzey Kıbrıs’ta metre karesi 1500 TL’ye satılıyor. Ayrıca Türkiye de dahil birçok ülkede insanlar yaptıkları yatırımın geri dönüşünü 30-40 yılda alırken, Kuzey Kıbrıs’ta bu 6 ile 12 yıl arasında” dedi.

“Kuzey Kıbrıs gelişmeye çok açık”

Fuarın en yoğun standının Kıbrıs standı olduğunu vurgulayan Öncülay, standın Türkiyeli, Arap ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelen ziyaretçilerin ilgisini çektiğini anlattı.

Kıbrıs’ın sıcak, sakin ve güvenilir bir ada olduğunu ve insanların gerek tatil gerekse yaşamak için böyle yerleri aradığını ifade eden Öncülay, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik süren müzakerelere de değinerek “Çözüm olsun veya olmasın Kuzey Kıbrıs gelişmeye çok açık. Kuzey Kıbrıs’a ilginin artacağını düşünüyoruz ve bunun olması için de üyelerimizle birlikte çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.