Kapat

Gürcafer: Karayolları Dairesi’nin adı var kendisi yok

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, devletteki verimsizliğin liyakata göre terfi, atama, görevlendirme yapılmamış olmasının birikmiş sonucu olduğunu kaydederek bu verimsizliğin bir örneğinin de Karayolları Dairesi’nde yaşandığını söyledi.

“Karayolları Dairesi yerlerde sürünüyor” yorumunu yapan Gürcafer, Bir zamanlar yolu sokağı için Karayolları Dairesi’ne koşan halk bugün artık kapısından bile geçmez oldu. Personel umudunu yitirmiş, bölünmüş, birbirine düşmüş durumda” dedi.

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, basına yazılı açıklama yaparak şunları kaydetti:

“Liyakat kültürünü yok etmiş olmamızın bedelini çok ağır ödüyoruz. Devletteki verimlilik yerlerde sürünüyor. Liyakata göre terfi, atama, görevlendirme yapılmamış olmasının birikmiş sonucu olarak karşımızda duruyor. Bir zamanlar ülkenin bir ucundan öteki ucuna kadar tüm yolları ile ilgilenen, her köşesine hizmet götürebilme kabiliyeti olan Karayolları Dairemiz bugün yerlerde sürünüyor. Personel umudunu yitirmiş, bölünmüş, birbirine düşmüş durumda. Cevap açık. Liyakatın partizanlığa kurban edilmiş olmasının sonucu karşımızda duruyor. Bir zamanlar yolu sokağı için Karayolları Dairesi’ne koşan halk bugün artık kapısından bile geçmez oldu. ADI VAR AMA ASLINDA KENDİSİ YOK.”

Avukat Akan Kürşat, hakkındaki davalardan beraat etti

Güney Kıbrıs’ta mahkemeye çıkarılan Avukat Akan Kürşat, hakkındaki davalardan beraat etti.

 

Haberin ayrıntıları için tıklayınız >>>https://haberkibris.com/akan-kursat-guneyde-beraat-etti-1145-2024-02-29.html?fbclid=IwAR06LQTpQOgRZTmI0FOxpZ-YIvwb-6rNevECHMvjTFeUCmXxyduF8mruSH4

Gürcafer: Türk halkı, KKTC ile ilgili Türkiye’de pazarlanmaya çalışılan projelerle ilgili gözünü dört açmalıdır!

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, Türkiye’de KKTC’deki projelere olan ilgi suiistimal edilerek, projeler üzerinden Türk halkına hayal pazarlamaya çalışıldığını söyledi.

Gürcafer, KKTC’deki herhangi bir projeye para ödemesi yapılmadan Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği’ne (KTİMB) veya KKTC makamlarına müracaat edilip konu projenin gerçekliğiyle ilgili bilgi edinilmesi konusunda uyarı niteliğinde çağrıda bulundu.

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Birileri Türkiye’de, KKTC’deki projelere olan ilgiyi suiistimal ederek, buradaki projeler üzerinden Türk halkına hayal pazarlamaya çalışıyor. Türk halkı, KKTC ile ilgili Türkiye’de pazarlanmaya çalışılan projelerle ilgili gözünü dört açmalıdır! Yapmış olduğumuz araştırmada; konu projelerin planlama makamından onay almadıklarını veya onay alma girişiminde bulunmadıklarını tespit etmiş bulunmaktayız. Bu nedenle; Türkiye’de ve sosyal medya üzerinden pazarlanmaya çalışılan KKTC’deki herhangi bir projeye para ödemesi yapmadan Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği’ne veya KKTC makamlarına müracaat edilip konu projenin gerçekliğiyle ilgili bilgi edinilmesini önemle duyururuz.”

Gürcafer: Kürşat özel bir organizasyonla değil teknik bir hatadan dolayı tutuklandı

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, Avukat Akan Kürşat’ın tutuklanmasının özel bir organizasyon ile değil teknik bir hatadan dolayı olduğunu söyledi.

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, “Akan Kürşat’ın tutuklanması olayının 2005 yılındaki developmenta dönük Rum tarafının europol tarafından çıkarmış olduğu tutuklamanın devamı olduğunu hepimiz biliyoruz. Özel bir organizasyon ile tutuklandığı değil de teknik bir hatadan dolayı, ekranda kalmış olmasından dolayı bu olay oldu. ‘Kuzeydeki inşaat hareketliliğini durduralım, engelleyelim” diye Rum tarafı zaten bir arayış içerisindeydi. Bu tesadüfün de üzerine atladı” diye konuştu.

Cafer Gürcafer, Akan Kürşat’ın duruşmalara katılacağı ve yargılanmak isteyeceği hususunda hiç şüphesinin olmadığını ancak iade edilmesini ve kuzeye geçeceği de bilinmesine rağmen, seyahat belgelerine dahi el konulmadan bir teminatla serbest bırakılmasını ilginç olarak yorumladı.

KTİMB Başkanı Gürcafer, “Süreci olumsuz etkilememek ve şovenistlere fırsat vermemek adına bu konuda aslında çok da yorum yapmak istemiyorum. Lakin, ben bunu uzaktan okuduğum zaman Kıbrıs sorununa dönük dünyanın barış, çözüm arayışları neticesinde başlayan o olumlu rüzgarın neticesi olarak görüyorum, ben bu işi Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Yunanistan’a ziyaretine kadar götürüyorum. Onunla başlayan bu iyimser sürecin provoke edilmesine dünyanın müsaade etmemiş olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

Cafer Gürcafer, sürecin ilk günden beri takipçisi olduklarını belirterek şunları söyledi: “Akan arkadaşımız neredeyse 3’üncü gün serbest bırakılıyordu. Çünkü bunun teknik bir hatadan olduğu, serbest bırakılması gerektiği, bunun için güneyden bir yazı gerektiği güney tarafından da söylendi. Ama uyandılar ve ‘biz bunu bir siyasete nasıl dönüştürebiliriz? Bundan nasıl bir siyasi rant elde edebiliriz?’ dediler. Tabi Rum kamuoyu da ayaklandı ve Rum kamuoyunun beklentileri doğrultusunda açıklamalar yapmaya başladılar ama gelinen nokta gördüğünüz gibi. Dağ fare doğurmuş gibi bir durum var. Sanki bir ömür hapisten çıkmayacak gibi bir algı oluşturuldu. Sansasyon yaratıldı.”

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, Kıbrıs Postası TV’de yayınlanan ve Ulaş Barış’ın hazırlayıp sunduğu ‘Gündem’ isimli programa konuk olarak gündemi değerlendirdi.

“KIBRIS SORUNUN ÇÖZÜM YERİ MASADIR”

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, Kürşat’ın tutuklanması ve sonraki sürece ilişkin değerlendirmesinin devamında Kıbrıs sorununun ne mülkiyetle ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) yapılacak müdahalelerle ne de kuzeydeki mülkiyet sorununu görmezden gelerek çözüleceğini söyledi, çözüm yerinin masa olduğunun altını çizdi.

Gürcafer, “Annan Planı’na Kıbrıs Türk tarafı “evet” derken Papadapulos’un Rum tarafını “hayır”a davet ederken neler söylediğini hatırlayın. ‘Biz Avrupa Birliği’ne gireceğiz. AİHM’ne Avrupa hukuku temelinde mallarımızı geri alacağız ve Kıbrıs sorununu çözeceğiz” demişti. Üzerinden geçen yıllarda durum daha kötüye gitti. Dolayısıyla Kıbrıs sorununun öyle çözülmeyeceğini gördü ama biz de mülkiyet konusunu görmezden gelerek bu sorunu çözemeyiz. Biz de bunu bileceğiz. Yoksa Rum tarafının bu tip tahrikar, şövanist kesimleri mutlu eden davranışları iç politikaya hizmet etmekten başka bir yere hizmet etmez” ifadelerini kullandı.

Mal Tazmin Yasası ve Mal Tazmin Komisyonu’nun, Avrupa Parlementosu’nun, Avrupa Birliği’nin (AB) Kıbrıs sorununun çözümüne katkı yapma düşüncesiyle alınmış bir karar olduğunu ancak bizim o kapıyı doğru kullanmayıp ihmal ettiğimizi kaydeden Gürcafer, bu kapıyı çalıştırmanın, Avrupa’nın istediği doğrultuda, iç hukuku tüketme konusunda olabildiğince hızlı çalışmasını sağlamanın ve de mülkiyet konusundaki farklılığı azaltmanın Kıbrıs sorununun çözümüne katkı koyacağını belirtti. Gürcafer, bu vesile ile bu işi ciddi ciddi gündeme getirmek gerektiğinin altını çizdi.

“ALIMLAR DURMAZ, YALNIZCA PORTFÖY DEĞİŞEBİLİR”

KTİMB Başkanı Cafer, Rum tarafının yapmış olduğu girişimler neticesinde alımların durmayacağını ancak alıcı portföyünün değişebileceğini söyledi.

Gürcafer, “Dünyada 8 milyar insan vardır. Kıbrıs’ın aradığı alıcı sayısı, 30 -40 bindir. Türkiye’de yaşayan 80 milyon insan var. Belki de yalnızca Türkiye’den gelebilecek olan 200-300 bin alıcı var.  Daha Rusya, Ukrayna, Bela Rus, Kazakistan yani Avrupa Birliği’nin dışında olan ülkeler var. Dolayısıyla Rum tarafının yapmış olduğu bu girişimler neticesinde yalnızca Kuzey Kıbrıs’ta alıcı portföyü değişir, alımlar durmaz” diye konuştu.

“ARTIK TAKASI, İADEYİ VE TAZMİNATI CİDDİ CİDDİ GÜNDEME GETİRMEMİZ VE ÇALIŞTIRMAMIZ LAZIM”

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, artık takası, iadeyi ve tazminatı ciddi ciddi gündeme getirmek gerektiğini kaydetti.

“Mülkiyetteki anlaşmazlığın Kıbrıs sorunu üzerindeki yükünü azaltmamız lazımdır” diyen Gürcafer, “O yük azalırsa Kıbrıs sorununun çözümü daha da kolaylaşır” şeklinde konuştu.

Cafer Gürcafer’in konuya ilişkin açıklamasının devamı şöyle: “Ben de göçmenim. Çocuk olmama rağmen benim de güneyde bıraktığım mallarım vardı ama ben karşılığında mal aldım. Ne olacak şimdi hem güneydeki hem kuzeydeki benim mi? Kıbrıs Türkü’nün güneyde bıraktığı mallar 400 dönüm. Binlerce de ev vardır. Karşılığında ev de aldık, arazi de aldık. Almayanlar ya da malına karşılık yeterli miktarda mal almadığını iddia eden varsa onu da bir kenarda tekrar değerlendir ama malına karşılık mal alan insanların artık takas kapsamına girmesi lazımdır. Bu devletin hem bu taraftaki malları dağıtacak hem o taraftaki malları bir kenarda tutacak hem tazminat edecek lüksü yoktur. Bu işin altından kalkması mümkün değil.”

“TAZMİNATLARI ÖDEYEBİLMEMİZ İÇİN HAVADAN BİRİ BİZE KAYNAK SAĞLAMAYACAK. BİZ O DÜZENLEMEYİ YAPMALIYIZ”

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, tazminatları ödeyebilmek için bir kaynak sağlanması gerektiğine işaret ederek bunun nasıl olacağını da anlattı.

Gürcafer, “Kaynak belli. Bizim memleketimizde, mülkiyetle, malla bir gecede zengin olan çok insan var. 1980’li yılların sonunda Torak Reformu’nun başladığı dönemlerde bir eşdeğerciye dağıtılan mallar vardı bir de hiç malı mülkü olmayan inşalara, kamuda çalışmayanlara 80’er dönüm arazi dağıtıldı. Bu araziler, ‘ekin, biçin, geçiminizi sürdürün’ düşüncesiyle verildi. 1993’te İTEM Yasası geçtiğinde 20 TL’den tapuların alınması imkânı tanındı. Bu insanlar da tapularını aldı. Şimdi o, 80 dönüm arazinin dönümünü 150 bin Sterlin’e satarsan da 12 milyon Sterlin alırsın, bir sorumluluğun olması lazımdır. Bu tazminatları ödeyebilmemiz için havadan biri bize kaynak sağlamayacak. Biz o düzenlemeyi yapmalıyız. Doğru bir vergilendirme sistemi ile ciddi bir kaynak ayırmak lazımdır. Biz eğer Mal Tazmin Komisyonu’na yılda 300-400 milyon kaynak ayırabilirsek bu sorun olmaz. 8 bine yakın da başvuru var.” açıklamasında bulundu

Cafer Gürcafer, bu işin işlevselliğini de araştırdıklarını belirterek, Mal Tazmin Komisyonu’na bir kişi müracaat ettiğinde 20-21 gün içerisinde Mal Tazmin Komisyonu’nun dosyayı tanzim edip Tapu Dairesi’ne gönderdiğini ancak Tapu Dairesi’nde kilitlendiğini belirtti.

Bunun için Tapu Dairesi’nde sırf Mal Tazmin Komisyonu’na hizmet eden bir birim oluşturulması gerektiğini söyleyen Gürcafer, savcılıkta benzer bir birim oluşturulduğunu ve orada bir tıkanıklık söz konusu olmadığını kaydetti.

Gürcafer, “bürokratik hizmeti verdikten ve altyapıyı sağladıktan sonra geriye kaynak kalır. Onun için de ayrı bir çalışma yapmamız lazımdır. Bunu da bizim ödememiz lazımdır. 90’lı yılların başına kadar ‘belki çözüm olur da evimize gideriz’ düşüncesinde olan insanlar vardı. Ben de dahil ama bitti artık o iş. Artık öyle talep de düşünce de yoktur. Sayın Mustafa Akıncı’nın Cumhurbaşkanı olduğu dönemde, Sayın Anastasiadis ile Crans Montana’da ip koptuğu gün ben biliyorum ki kapalı kapılar arkasında yapılan o sohbetlerde Sayın Anastasiadis de Rum halkına; ‘çözüm olmazsa neler olacağını bir görmesini sağlamak lazım. Ben de bilirim bu şekilde olmayacağını ama bir şekilde anlatmak lazım’ demiştir” şeklinde konuştu.

 “RUM TOPLUMU, ÖZELLİKLE YENİ JENERASYON KIBRIS TÜRKÜ’NÜ ORTAK OLARAK KABULLENEMİYOR”

“Eğri oturup doğru konuşmak gerekir” diyen Cafer Gürcafer, 1974’ten sonra ne kuzeyde ne de güneyde geçmişten ders çıkaracak, öz eleştirisini yapacak ve bundan sonra kucak kucağa yaşayacak bir kuşak yaratamadığımızı dolayısıyla orta vadede bunu yaratabilecek bir modelle Kıbrıs sorununu çözmek gerektiğini ifade etti.

Gürcafer, “İki bölgeliliği sıkı sıkı koruyacaksın, Kıbrıs Türkü’nün hassasiyetini biraz daha dikkate alacaksın. Güneydeki yapının bakış açısını biliyorum. Bana göre esas sorun Rum toplumu, özellikle yeni jenerasyonu, Kıbrıs Türkü’nü ortak olarak kabullenemiyor.    Adanın bütününde söz sahibi olarak Rum halkını görüyor. Bu yanlış, yanılgı, Kıbrıs sorununun çözümü önündeki engellerden biridir. Dolayısıyla realite üzerinde modelleme yapmak lazımdır. O güzel hayali bizden sonraki kuşaklar yaratsın ama etnik temelde hala daha sıkıntı var” diye konuştu.

 “KIBRIS SORUNU NE RUM TARAFININ BEKLENTİSİ DOĞRULTUSUNDA NE DE KKTC’NİN TANINMASI TEMELİNDE ÇÖZÜLECEK”

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, “Bana göre; Kıbrıs sorunu, KKTC’nin tanınması temelinde çözülmeyecek, dünya bunu hiçbir zaman müsaade etmeyecek. Ama Rum tarafının beklentisi doğrultusunda da Kıbrıs sorunu hiçbir zaman çözülmeyecek” dedi.

 “YENİ SÜREÇTEN UMUTLUYUM”

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, Maria Angela Holguin Cuellar’ın BM Genel Sekreteri Guterres tarafından Kıbrıs sorunundaki şahsî temsilcisi olarak atanmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve bunun umut verici olduğunu belirtti.

Gürcafer, “Ben umutluyum, temsilci atanmış olmasından belki de Akan Kürşat’ın bu kadar yumuşak bir şekilde serbest bırakılmasının Kıbrıs konusu ile ilgili başlayan yeni sürecin neticesi olduğunu düşünüyorum. Bu yeni süreçten de umutluyum. Çünkü Crans Montana’da ipler koptuktan sonra Güney Kıbrıs’ta yaşayan Kıbrıslılar çözüm olmaması durumunda nelerin olabileceğini çok iyi gördüler.

Çözümsüzlüğüm onların lehine gelişmeyeceğini ve Avrupa hukuku içerisinde Türk tarafını dizlerinin üzerine çöktürerek bir çözüm olmayacağını tam tersine huzurlarının kaçabileceği birtakım gelişmeler olabileceğini gördüler” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin Kıbrıs politikası değişmezse bugünkü yapıyla buradaki söylemin de değişmeyeceğini sözlerine ekleyen Gürcafer, açıklamasının devamında çok önemli noktalara işaret etti.

Cafer Gürcafer, şunları kaydetti: “Ben Türkiye’nin Kıbrıs politikasının yalnız Kıbrıs temelinde değil, Akdeniz Havzası, Orta Doğu, belki İsrail-Filistin sorunu, belki Türk-Yunan sorunu bir bütün halinde değerlendirdiğini düşünüyorum. Kıbrıs sorunu da burada kilittir. Dolayısıyla Kıbrıs sorunu hareketlendiyse emin olun ki diğer noktalarda da birtakım gelişmeler vardır. Ben Filistin sorununda da olumlu gelişmelerin olacağı beklentisindeyim. Mısır ile Türkiye arasındaki ilişkilerde birtakım gelişmeler var. Belki bütün bölge barışı, belki yeni dünya şekillenmesiyle ilgili birtakım gelişmeler vardır. Bu gelişmeler doğrultusunda süreç Kıbrıs’ta çözümden geçer, dolayısıyla bu zorlanacaktır diye düşünüyorum.”

“KURUMSAL FİRMALARIMIZIN PAZARI DA ÜRETİMİ DE SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR”

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, yaşananların sektöre etkilerini de yorumladı. Gürcafer, “anormal bir talep, kontrol dışı bir arz vardı. Üretim fazlası oluşmaya başlamıştı. Bunlar da pamuk ipliği ile bağlı olan, kurumsal olmayan firmalar vardı. Dolayısıyla vazgeçen oldu. Kurumsal firmalarımızın pazarı da üretimi de sağlıklı bir şekilde devam ediyor. Annan Planı döneminde Orams Davası ile çok büyük bir yıkım yaşamıştık. Şu an hiç öyle bir durum yok. Bugün olanın etkisi daha fazla olması lazımdı. Firmalar yoluna, çalışmalarına devam ediyor. Fakat bizim kendi eksikliklerimizi gidermemiz lazımdır. Bu noktada da ülkesel planlama, konut stratejisi yapmamız, imar planlarımızı tamamlamamız lazım. Gelen yabancıya hitap eden altyapımızı düzenlememiz lazım, bürokrasimizi iyileştirmemiz lazım ve Kıbrıs sorunun çözümü için de zorlayıcı olmamız lazımdır. Kıbrıs sorunu çözülmediği sürece mülkiyetle ilgili o soru işareti her zaman olacaktır” açıklamalarını yaptı.

“KIBRIS, ŞU ANDA YATIRIM İKLİMİNİN GÖBEĞİNDE OTURUYOR”

Kıbrıs’ın, şu anda yatırım ikliminin göbeğinde oturduğunu dile getiren Cafer Gürcafer, ciddi bir çekim merkezi oluştuğunu hem güneye hem de kuzeye inanılmaz bir talep olduğunu belirtti. Bunda bulunduğumuz coğrafyanın etkisi olduğunu dile getiren Gürcafer, “İran’da, İsrail’de, Rusya’da, Ukrayna’da karışıklık var, insanlar kaçıyor. İnsanlar Türkiye’den de birtakım nedenlerden dolayı kaçıyorlar. Koronavirüs salgınından sonra zaten bazı insanlar ömrünün geri kalanını daha sakin bir yerde geçirmek istediği için hareket etti. Dünyada birkaç yüz milyon insan bu düşüncelerle hareket ediyor. Biz küçük bir ülkeyiz, bu kişilerden 40-50 bini bize gelirse, bizi ihya eder. Bu temelde arazi, arsa satışları devam ediyor. Beni endişelendiren planlamayı ve altyapıyı hızlı bir şekilde yapmamız lazımdır. Biz o konuda çok yavaşız” diye konuştu.

 “İYİ BİR SEFERBERLİK, İYİ BİR TOPLUMSAL DAYANIŞMA SERGİLENDİ”

Cafer Gürcafer, okulların güçlendirilme çalışmaları konusunda da soruları yanıtladı. Gürcafer, “Deprem Komitesini kurduğumuzda; Deprem Komitesi ile bir taraftan projeleri çıkaracağız, bir taraftan taramaları yapacağız ve ihale aşamasına getireceğiz bunlarla ilgili 7-8 aya ihtiyacımız vardı. Olabildiğince hızlı yapıldı. 50 yılın enkazı kalkıyor” dedi.

Gürcafer, bu olayda iyi bir seferberlik, iyi bir toplumsal dayanışma sergilendiğini bu noktada Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin özellikle İnşaat Mühendisleri Odası’nın çok büyük katkısı olduğunu ifade etti.

Gürcafer, sürecin devamında raporlamalardan sonra projelerle ve kaynaklarla ilgili düzenlemeler yapıldığını ancak çağın dışında kalmış mevzuatlar nedeni ile arzu edilen hızda işlerin yürümediğini kaydetti.

Cafer Gürcafer, şunları kaydetti: “Bizim en hantal çalışan dairelerimizden birisi Planlama İnşaat Dairesidir. Dairede çok değerli teknik insanlarımız var, personel de elinden gelen gayreti gösteriyor ama dairenin üzerindeki yük 10 ton, kapasitesi 1 ton. Personel eksikliği var, hali ile işler yavaş ilerliyor. Birim fiyatlarının belirlenmesi, güncellenmesi, sabitlenmesi, mevcut yasalara uygun hareket edilmesi bütün bunlar çağın dışında kalmış mevzuatlarımızın bize yansımalarıdır. Bir taraftan keşif bedelini hazırlar diğer taraftan sen projeyi hazırlayıp ihaleye çıkana kadar keşif güncelliğini yitirir. Biz de ‘bunu dövize endeksleyelim, ihaleleri de TL çıkacağız ama sözleşmenin imzalandığı tarihte dövize endeksleyeceğiz’ dedik. Büyük bölümünü hallettik.

Bu defa karşımıza başka problemler çıktı. Biz güçlendirme çalışmaları hiç yapmadık. Dolayısıyla güçlendirmede kullanılan birimler bizde yok.

Aslında bizim bürokrasinin bütününü düzeltmeye dönük çalışmalara ihtiyacımız var. Yani reformist yaklaşımlara ve bu reformları gerçekleştirecek ekiplere ihtiyacımız vardır.”

“OKULLARIN DEPREME KARŞI TARANMAMASI VE GÜÇLENDİRİLMEMESİ 50 YILLIK BİR İHMALDİR”

Gürcafer gelinen noktada sistemin oturduğunu 15-16 okul ihalesinin neticelendiğini kalanının da hızla neticeleneceğini dile getirdi.

Fakat bu konuda özeleştiri de yapılması gerektiğini belirten Gürcafer, önemli noktalara işaret etti. Cafer Gürcafer, şunları söyledi: “Ben parmağımın arkasına saklanmam. Okulların depreme karşı taranmaması, güçlendirilmemesi ve kontrol edilmesi 50 yıllık bir ihmaldir, kimse kimseye de suç atmasın. Bu işi hepimiz ihmal ettik. İktidarlar da sivil toplum da sendikalar da ihmal etti. Yeterince ses vermemiz lazımdı. Ankara’dan bu ülkede bir ihale açtıkları gün ortalığı ayağa kaldırırım. Benim de sorumluluğum var. Belki de başka işlerle ilgili ihaleler açıldığında teklif vermemiz, ‘gidin okulları denetleyin, okulları güçlendirmemiz lazım’ dememiz gerekirdi. Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin de bunu söylemesi lazımdı. Onlar da açıklama yaptı evet ama yeterince yapmadık. Sendikalar, ‘bu okula hademe alınmadı, şu okulda öğretmen eksiği var’ diye eylem yaparken belki de en büyük eylemi bu konuda yapmalıydı. Aynı şekilde iktidarlar. Bu suç hepimizin suçudur. Bu öz eleştiriyi yapıp önümüze bakmamız lazımdır. Ağırlıklı olarak Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği, Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ve üniversitelerimiz bir milat çizdik kendimize ve ipleri aldık elimize, bir yol haritası belirledik. Çalışmaya başladık. Şimdi de bunun meyvelerini toplamaya başladık. Önümüzdeki 2 yıl bunları yapmakla geçecek ama 2 yılın sonunda biz okullarımızı güçlendirmiş olacağız. Keşke bu süreci 30 sene önce yaşasaydık.”

 “MERKEZ BANKASI’NDA SOSYAL KONUT PROJESİ İÇİN KREDİ İLE İLGİLİ ÇALIŞMA SÜRÜYOR

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, sosyal konut çalışmasında da sona gelindiğini söyledi. İhtiyacın tamamını karşılayacak, sürdürülebilir bir sosyal konut modeli yarattıklarını kaydeden Gürcafer, projenin hayata geçirilmesi sürecinde yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi: “Şu anda bir Faiz Farkı Fonu oluşturduk. Yabancılara satılan konutlardan bu fona para yatıyor. KTİMB olarak kooperatif kurduk. Merkez Bankası’nda kredi ile ilgili devam eden bir çalışma var. Bu modelin çalışabilmesi için yasal düzenlemelere de ihtiyaç vardı, 4-5 yasada değişiklik yaptık bunları meclise yolladık. Biri meclisten geçti, diğeri komite, çok yakın zamanda çıkacak.”

 

Gürcafer: Projelerimiz hazır. Süratle yapımına başladık

Başbakan Ünal Üstel, Metehan Sınır Kapısı’nda incelemelerde bulundu. İncelemeler sırasında basına konuşan Üstel, Metehan’ı güzel bir hale getirmeye çalıştıklarını ifade ederek, “Metehan’dan geçiş yapan insanlarımız artık sıkışıklık yaşamayacak” dedi.

Başbakan Ünal Üstel, Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer ve ekonomik örgütlerin temsilcileri Metehan Sınır Kapısı’nda incelemelerde bulundu.

Haberin devamı için tıklayınız>>>https://www.kibrispostasi.com/c87-LEFKOSA/n506517-basbakan-ustel-metehandan-gecis-yapan-insanlarimiz-artik-sikisiklik-yasamayacak

Metehan Kara Geçiş Kapısı’nda iyileştirme çalışmaları başladı

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği, Kıbrıs Türk Sanayi Odası, Kıbrıs Türk Otelciler Birliği ve Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası ile Başbakanlık arasında imzalanan protokol çerçevesinde Metehan Kara Geçiş Kapısı’nda iyileştirme çalışmaları fiilen başladı.

İyileştirme çalışmaları kapsamında; Metehan Kara Geçiş Kapısı’nın, çağdaş bir çevre düzenlemesi ile daha hızlı geçişlere olanak sağlayacağı bir yapıya dönüştürülmesi, çift şerit gidiş, çift şerit geliş aksı olan mevcut durumunda iyileştirme yapılması, otopark ihtiyacının karşılanması, cafe ve benzeri hizmetlerin daha çağdaş hale getirilmesi amaçlanıyor.

Çalışmalar çerçevesinde ayrıca sigorta çıkarmak amaçlı gelenlere ayrı bir bölüm, turistik otobüslere ayrı bir bölüm yapılacak.

Tüfekçi: Mümkün olan en kısa sürede tamamlayacağız

Metehan Kara Geçiş Kapısı’nda iyileştirme çalışmalarının müteahhitliğini Tüfekçi Ltd. yapıyor.

Tüfekçi Ltd. yetkililerinden Tolga Tüfekçi, Metehan Kara Geçiş Kapısı’nda çalışmaların tamamlanması ile daha çağdaş ve ihtiyaca cevap veren fonksiyonel bir yapının oluşturulacağını kaydetti.

Tolga Tüfekçi, çalışmaların mümkün olan en kısa sürede tamamlanacağını da sözlerine ekledi.

Erdağ’ı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz

Yayın Yüksek Kurulu eski üyesi, Birlik avukatımız, sevgili dostumuz, çok kıymetli abimiz Altan Erdağ’ı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Merhuma Tanrı’dan rahmet, yaslı ailesine ve tüm sevenlerine sabırlar diliyoruz. Tüm camiamızın başı sağolsun.

KTİMB Başkanı Gürcafer, Dr. Küçük ve Denktaş için anma mesajı yayımladı

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, Kıbrıs Türkünün varoluş mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük’ün vefatının 40’ıncı, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın vefatının 9’uncu yıldönümleri dolaysıyla anma mesajı yayımladı.

Gürcafer, Dr. Fazıl Küçük’ün toplumuna önderlik yapmış, toplumla birlikte mücadele etmiş çok değerli bir lider olduğunu, Rauf Raif Denktaş’ın ise ömrünü Kıbrıs davasına adayan büyük bir devlet adamı olduğunu söyledi.

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, mesajında; “Yaşamını Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesine adayan toplum lideri Dr. Fazıl Küçük’ü ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ı saygı ve rahmetle anıyorum” ifadelerini kullandı.

Sosyal Konut (Büyükkonuk Bölgesi) Ulusal Mimari Proje Yarışması’nda ödüller sahiplerini buldu

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) ve KTMMOB Mimarlar Odası iş birliğinde düzenlenen “KKTC Ülkesel Yerel Dokuya Uygun Düşük Maliyetli Sosyal Konut (Büyükkonuk Bölgesi) Ulusal Mimari Proje Yarışması” ödül töreni, sergi ve kolokyum etkinliği dün akşam gerçekleşti.

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası’nın (KTÖS) konferans salonunda düzenlenen etkinlikte açılış konuşmalarını KTMMOB Başkanı Tunç Adanır, Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, KKTC İçişleri Bakanlığı Konut Edindirme Birimi Sosyal Konut Müdürü Ercan Beşerler ve Mimarlar Odası Başkanı Kozan Uzunoğlu yaptı.

Etkinlik, konuşmaların ardından ödüllerin ve belgelerin takdimi ile devam etti.

Gecede; ekibi adına Çağan Yiğit, yine ekibi adına Enç Bodamyalızade ve Ekrem Z. Bodamyalızade, katılım belgelerini aldı.

Üç proje için mansiyon başarı sertifikalarını ve ödüllerini ekibi adına Eren Tümer, ekibi adına Şifa Arı ve Ramazan Ümit Keskin ile yine ekibi adına Halil Toprakçı aldı.

Gecede; ekipleri adına üçüncülük ödülü Cenk Atun, Zafer Cafer Volkan ve Yusuf Gazi’ye taktim edilirken ikincilik ödülü ekipleri adına Yücel Köken ve Eser Köken İşleyici’ye taktim edildi.

Birincilik ödülünü ise yine ekipleri adına Hasan Zafersoy, Mete Keleş, Bayram Mahmut, Ali Şanlıkol aldı.

Ödül töreni etkinliği, jüri üyelerine, danışman jüri üyelerine ve raportörlere teşekkür ve katkı belgelerinin takdiminin ardından açılış konuşmaları ile devam etti.

ADANIR: KURUMLARIN VE KAMUNUN KENDİ ÜLKESİNDEKİ İHTİYAÇLARA KENDİ TEKNİK İNSANLARI İLE ÇÖZÜM ÜRETMEYE ÇALIŞMASI BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİDİR

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB) Başkanı Tunç Adanır, proje yarışmalarının önemine dikkat çektiği konuşmasında kamunun ve kurumların ülkenin ihtiyaçlarına kendi teknik insanları ile çözüm üretmeye çalışmasının önemine ayrıca işaret etti.

İleriki günlerde daha fazla projeler üretileceğine inanç belirten Adanır gecede şunları kaydetti:

“2005 yılında yönetim kuruluna girdikten sonra yarışmaların yapılması için tabiri caizse kapı kapı gezdik. Şimdi gerek kurumlarımızın gerekse üye arkadaşlarımızın vermiş olduğu çabalar sonucunda ve bundan önce yapılmış olan projelerde verimli, güzel sonuçlar elde etmiş olmamızın da katkısıyla yarışma sayımız gün ve gün artmaktadır. Bu durum da sevindiricidir. Özellikle kurumların ve kamunun kendi ülkesindeki mimarlara, mühendislere değer verip de kendi ihtiyaçlarına kendi teknik insanları ile çözüm üretmeye çalışması bizim için çok önemlidir. Bundan dolayı da ileri günlerde daha fazla projeler geleceğini ümit ediyorum. Katılan tüm yarışmacılarımızın emeklerine teşekkür ederim. Tatmin edici projeler geldiği sürece yarışmaları düzenleyen kurumlar da bundan memnuniyetini belirtip, diğer kurumlara örnek olarak devamının sağlanması söylemini geliştirecektir. Bu sürecin başlangıcında özellikle kamu ile ilgili kısımlarda sıkıntılarımız oldu. TOKİ’nin gelmesi, bu projelerin yapılması ile ilgili çok gündeme gelen konular oldu. Bu konuda birlikte yürüdüğümüz Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği’ne (KTİMB) çabaları için teşekkür ederim. Bu yarışmanın gerçekleşmesinde KTİMB’nin büyük gayreti vardır. Her zaman için kurumlar olarak bizim bu ülkede birbirimizden destek alarak, ülkemiz ve toplumsal faydalar paydasında bir arada çalıştığımız sürece dışarıdan gelecek her türlü hizmetin önüne geçeceğimize inanıyorum. Bu noktada KKTC İçişleri Bakanlığı Konut Edindirme Birimi’ne verdiği destekten dolayı da çok teşekkür ederim. Bizim buradaki tüm meslektaşlarımız sonuçta bu ülkeye bir değer katmak için çalışmaktadır. Bu değeri görüp de karşılığını veren siyasi iradenin de her zaman için yanında olmaya hazırız.”

GÜRCAFER: SOMUT ADIMLARI ATABİLMEMİZ İÇİN İHTİYACIMIZ OLAN TEK ŞEY BİRLİKTELİĞİ SAĞLAYABİLMEKTİR


Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, toplumsal varlık ile direkt ilişkili olan toplumsal dayanışmaya gerek KTİMB’nin gerekse şahsının çok önem verdiğini belirtti.

Bu noktada sosyal konut projesinde bir araya gelinmesinin kendisi açısından çok anlamlı olduğunu dile getiren Gürcafer, açılış konuşmasında şunları kaydetti:

“Bizim birçok konuda birlikte hareket etmemiz ve kendi yaralarımıza merhem olmanın yolunu bulmamız çok önemlidir. Dolayısıyla bu açıdan baktığımda; Kıbrıs Türk toplumunun kendi kültürünü, gelenek göreneklerini koruyarak, kendi varlığını sürdürmesi için yapması gerekenler vardır. Bu sadece söylem ile olmaz. Hepimizde bu hassasiyet vardır ama iş uygulamaya geldiği zaman maalesef bu eksiklerle karşı karşıya geliyoruz. Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, bizim paydaşımızdır. Eskiden bu yana çok iyi bir diyaloğumuz vardır. Ancak o somut adımları atabilmemiz için ihtiyacımız olan tek şey birlikteliği sağlayabilmektir. Kıbrıs Türk toplumu geçmişte o dayanışmayı gösterdi ve bunun neticesinde de çok şeyi başardı. Ama maalesef çok uzun yıllardır bölünmüşlükten beslenen bir siyasi yapı ile karşı karşıyayız. Toplum da şu veya bu şekilde kutuplara ayrıldı. Bunun sonucunda da maalesef açıklarımız, yaralarımız büyüdü.

Son dönemlerde bir şeyin farkına vardık. Eğer biz bir araya gelir kendi sorunlarımızı masaya yatırırsak çözüm bulabiliriz. Pandemi ile birlikte bunun başlangıcını gördük. Deprem olayı ile karşı karşıya kaldık. Bu süreçte de Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ile Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği olarak modellemesini, projelerini yaptık ve yapımına başladık.

 “ÇOK GÜZEL BİR DAYANIŞMA ÖRNEĞİ SERGİLEDİK. TOPLUMUN FARKI KESİMLERİNE DE ÖRNEK OLMASINI TEMENNİ EDERİM”

Şimdi ülkemizde ortaya çıkan çok ciddi bir konut ihtiyacı vardır. Bunu eğer biz kendimiz yapmazsak birileri gelip bize yapacak, ondan sonra da beğenmeyeceğiz ve karşı çıkacağız. Lakin başaramayacağız ve istemediğimiz şeyler olacak. Dolayısıyla bunu da bizim yapmamız gerektiğini düşündük. Bu noktada çok güzel bir dayanışma örneği sergiledik. Bu dayanışma örneğinin toplumun farkı kesimlerine de örnek olmasını temenni ederim.  Kendi kendimize yetebilmek, çocuklarımıza iş imkanı yaratabilmek, göçün önüne geçebilmek toplumsal dayanışma ile, bir araya gelinerek, birlikte çalışarak başarılabilir. Benim de buna inancım sonsuzdur.

“SOSYAL KONUT PROJESİNİN BAŞLANGIÇ OLACAĞINA VE İYİ BİR SIÇRAMA OLUŞTURACAĞINA İNANIYORUM”

Sosyal konut projesinin başlangıç olacağına ve iyi bir sıçrama oluşturacağına inanıyorum. 3-4 yıl sonra baktığımızda köylerimizde, köylerimizin dokusuna uygun, köylerimizin doğası ile barışık, sektörlerin düşünce bazında birbiri ile ters düşmediği ama insanlarımızın konut ihtiyacını karşılayacağımızı, üstelik bunu da hiç kimseden para almadan, tamamen kendi kaynaklarımızla başarabileceğimizi göreceksiniz. İnanıyorum ki bunu başarmamız başka ihtiyaçlarımız doğrultusunda toplumun farklı kesimlerini bir araya getirmesini sağlayacaktır. Bu düşüncelerle bu projeye katkı koyan, emek harcayan herkese çok çok teşekkür ederim.”

BEŞERLER: İŞİN EN SON NOKTASINA KADAR BİRLİKTE HAREKET ETME SÖZÜ VERİYORUM

KKTC İçişleri Bakanlığı Konut Edindirme Birimi Sosyal Konut Müdürü Ercan Beşerler, sosyal konut projesinin bir ilk adım olduğunu kaydederek, “bu ilk adımı bu ülkenin en değerli kurulları ile birlikte atmanın çok büyük gururunu yaşıyorum” dedi.

Ülkemizin içinde bulunduğu koşullarda yurttaşların en büyük problemlerinden birinin de konut edinme problemi olduğuna dikkat çeken Beşerler, bu problemin çözümüne ilişkin uzun süredir çalışma içerisinde olduklarını belirtti.

Bu çalışmaların geçmiş dönemde yapılan yasaların tadilatı ile başladığını söyleyen Beşerler, gelinen noktada duyduğu memnuniyet ve gururu paylaştı.

Beşerler, şunları kaydetti:

“Bu gece benim için çok özel bir anlam ifade ediyor. Bugün burada bu işin liyakat noktasında en üstünde bulunan kurullarımızla birlikte olmanın vermiş olduğu gurur içerisindeyim. Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB), Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB), KTMMOB Mimarlar Odası ve İçişleri Bakanlığı Konut Edindirme Birimi olarak bu akşam proje anlamında ilk adımını attığımız sosyal konut projelerinde bir araya gelmişsek bunun çok değerli ve önemli bir anlamı vardır. Bizler toplum olarak bu anlamı özümseyerek, tüm alanlarda bu iş birliğini yayarak çok güçlü şeyler yapabiliriz. Bu gece de bunun bir ispatıdır.

İçişleri Bakanlığı olarak, Sosyal Konut Müdürlüğü olarak, Başbakanlık olarak atılan bu ilk adımda nasıl ki liyakat noktasında en üstte bulunan kurullarımızla birlikte isek, omuz omuza, kol kola, hak sahiplerine konutlarını teslim ettiğimiz ana kadar beraber olarak, istişare içerisinde bu işi başaracağız. Bu çok önemlidir. Bu akşamın bir diğer önemi de bu noktadadır.

Bu proje; kamu, kurum ve kuruluşlarımızla bir araya geldiğimizde neler yapabileceğimizin farkına varmamızı sağlayacak bir projenin ilk adımıdır bu. Bundan sonraki süreçlerde de bu iş birliği ile aslında çok daha güzel işler yapabileceğimizi umut ederek bu akşamın özel olduğunu anlatmaya çalıştım. Ben dairem adına, kurumlarımızla her daim istişare ederek yan yana, kol kola, omuz omuza giderek, işin en son noktasına kadar birlikte hareket etme sözü veriyorum.

Bu projeleri bu noktaya getirip emek harcayan herkese çok teşekkür ediyorum. Bu yarışmanın ilk anından beri birlikte çalıştığımız arkadaşlarıma da özverilerinden, emeklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum. Bu bir ilk adımdır ve ben bu ilk adımı bu ülkenin en değerli kurulları ile birlikte atmanın çok büyük gururunu yaşıyorum. Bu adımdan sonraki adımlarda da birlikte olacağımızın bilinciyle de ayrıca gururluyum. İnşallah temel atmada da, konutların hak sahiplerine tesliminde de yine birarada olacağız.

UZUNOĞLU: KAMUYA VE ÖZELE ‘YARIŞMA İLE YAP!’ ÇAĞRILARIMIZ SONUNDA KARŞILIK BULDU

 KTMMOB Mimarlar Odası Başkanı Kozan Uzunoğlu, mimarı proje yarışmalarının güçlü fikirlerin gelişmesine imkân sağlayan, yeni fikirlere ve denemelere açık, çevresel konularda farkındalık yaratan çok önemli bir olduğunu söyledi.

Proje yarışmalarının ayrıca mimarlık nesnesi olmanın çok daha ötesinde, mimarların tasarım düşünlerini mimarlık camiası ile paylaşabildikleri en etkin araçlardan biridi olduğunu kaydeden Adanır, “serbest çalışan mimarların sektörün pratiğe yönelik beklentileri karşısındaki kısıtlamalarından sıyrılıp tasarım denemelerine girişebilecekleri ve bunu kendi mimari söylemlerine oturtabilecekleri yegane yol mimari proje yarışmaları görülebilir. Yarışmalar, serbest çalışan mimarlara bir özgürlük alanı sunarken akademisyen mimarların da söylemlerini projelendirmelerine olanak sağlar. Mimari proje yarışmaları iki alanda mesleklerini sürdüren mimarlara, birikimlerini, ürettikleri mimari söylemlerini eşit şartlar altında test etme fırsatı verir. Gençlere fırsat yaratır. Deneyimli mimarlar ile genç mimarların iş birliği yapmasını, meslek adamlarının bira raya gelmesini ve mimarlığın tartışmasını sağlar” ifadelerini kullandı.

KTMMOB Mimarlar Odası Başkanı Kozan Uzunoğlu, konuşmasının devamında şunları söyledi:

“Mimarlar Odası olarak bizler de yarışmaları her zaman teşvik ediyoruz. Kamuya ve özele ‘yarışma ile yap!’ çağrımızı geçtiğimiz yıllarda birkaç kez yapmıştık. Bu çağrılarımız sonunda karşılık buldu. Bu yıl gerek kamu gerekse özele çok sayıda mimari fikir yarışmasının düzenlenmesine dair talep vardır. Bunların içerisinde şüphesiz sosyal konut projeleri bizler için ayrı bir önem taşıyor. Bizler sosyal konut projelerinin yarışmalarla elde edilmesi fikrini yıllarca dile getirdik. Aynı tip binaların ülkenin her tarafına, o bölgenin mimari dokusu dikkate alınmadan bir iki plan projesi üzerinden yapılması yerine çağdaş kentsel planlama ve tasarım çerçevesinde her bölgenin kendi yöresel mimari kimliğine saygılı, kullanılabilir, yaşanabilir, projeler üzerinden yapılmasını savunduk.

Bu proje yarışmasında da bu niteliklerin ortaya çıktığını görebiliyorum. Esnek tasarım ilkeleri ile çeşitli kullanıcıların ihtiyaçlarına alternatifli cevap verebilen, iklimsel ve çevresel özellikleri ön planda tutan bir anlayış ile projelerin hazırlandığını da görebiliyoruz. Ümit ederim ki KKTC’nin diğer bölgelerinde de gerçekleştirilecek toplu konut ve sosyal konut projelerinde de aynı titizlikle projeler, yarışmalarla elde edilir. Gerçekten Kıbrıs Türk toplumu eğer niyet ederse atından kalkamayacağı hiçbir olayın olmayacağına inanmaktayım.

“BÖYLESİNE KISA BİR SÜREDE BÖYLE NİTELİKLİ PROJELERİN ORTAYA ÇIKMASININ TAKTİRE ŞAYAN OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”

Bu yarışmanın gerçekleşmesinde önemli inisiyatif alan Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Sayın Cafer Gürcafer’i ve KTİMB Yönetim Kurulu’nu kutluyorum. Bu tip çalışmalarda bize her zaman destek veren birlik başkanımız Sayın Tunç Adanır’a, çalışmanın başından beri yarışmala ile ilgili verilerin toplanmasında önemli katkıları olan Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) İmar ve Şehir Planlama ve Sektörel Hizmetler Müdürü Sayın Fazıl Taneri’ye, İçişleri Bakanlığı Konut Edindirme Birimi Sosyal Konut Müdürü Ercan Beşerler’e ve yine bu birimde görev yapan Sayın Ahmet Hafız’a yarışma sürecinde yapmış oldukları işbirliği ve katkılarından dolayı çok teşekkür ederim.

Bu yarışmanın ihtiyaç programlarının hazırlanmasında, değerlendirmelerde ve raporların hazırlanmasında önemli görev yapan tüm jüri üyelerimize, danışmanlarımıza ve raportörlerimize çok teşekkür ederim. Yarışmanın her aşamasını başarı ile düzenleyen Organizasyon Komitesine, Mimarlar Odası personeline ve Yönetim Kurulu üyelerine de katkılarından dolayı ayrıca teşekkür ederim. Şüphesiz bu tip yarışmaları anlamlı kılan, katılan eserlerdir. Dolayısıyla yarışmaya katılan tüm ekipleri hepimizin ayrı ayrı tebrik etmesi gerekiyor. Böylesine kısa bir sürede böyle nitelikli projelerin ortaya çıkmasının taktire şayan olduğunu düşünüyorum. Ödül alan alamayan tüm arkadaşlarımızı tebrik eder, hepsinin başarılarının devamını dilerim.”

 

Gürcafer: Sayın Özersay’ın elinde somut bilgi ve belge varsa derhal polise versin yoksa dedikodu yapmaktan vazgeçsin

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, inşaat sektörünün adının “kara para aklama” iddialarına karıştırılmasına büyük tepki gösterdi.

Gürcafer, yabancılara konut satışının HP Genel Başkanı Kudret Özersay’ın Başbakan Yardımcılığı görevinde iken 1’den 3’e çıkarıldığını da anımsatarak, “Sayın Özersay’ın elinde kara para aklayan firmalarla ilgili bilgi, belge var ise hiç beklemeden mali polise ve savcılığa versin” çağrısında bulundu.

Gürcafer’in konuyla ilgili yazılı açıklaması şöyle:

“Toplumda huzursuzluk yaratarak tepkiler oluşturmak sonra da bu tepkileri örgütleyerek bundan siyasi rant elde etmeye çalışmak modası geçmiş, bizim de alışık olduğumuz bir yöntemdir. Ancak bilinmelidir ki ülkenin bu hale gelmiş olmasında bu ve benzeri yaklaşımların etkisi çok büyüktür. Hatırladığım kadarıyla Sayın Özersay’ın başbakan yardımcısı olduğu dönemde yabancılara konut satışı birden üçe çıkarılmıştı. Sayın Özersay’ın elinde kara para aklayan firmalarla ilgili bilgi, belge var ise hiç beklemeden mali polise ve savcılığa versin. Kendisine sonuna kadar destek olacağımızı beyan ederiz. Ancak siyasi çöküşünü ters çevirmek için harcadığı çabada, tüm İnşaat sektörünü töhmet altında bırakacak kadar acımasız davranışı inşaat firmalarımız içerisinde şiddetle kınandığını da bilmesinde yarar var. Başarısızlığın sonuçları ancak başarı ile ortadan kalkar. Karalama ile toplum nazarında başarılı adledilmeyi beklemek hele hele ülke ekonomisine zarar vermeyi umursamadan bu davranışı sergilemek halkı aptal yerine koymakla eş anlamlıdır. Sayın Özersay’ın elinde somut bilgi ve belge varsa derhal polise versin yoksa dedikodu yapmaktan vazgeçsin.”