KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, yükselen dövize önlem olarak ödenmesi gereken avans ve ihzarat ödenekleri yerli müteahhitlere yapılmazken, Ankara’da açılan ihaleler neticesinde KKTC’ye gelip iş yapan Türkiye firmalara her türlü fark ve her türlü muafiyetin verilmesini eleştirdi. Yaratılan ayırımcılığa isyan eden Gürcafer, “Davul birinin boynunda, tokmak bir başkasının elinde. Bu davranışı kabullenmek ve sessiz kalmak Devletin itibarını yerle bir etmektedir” dedi. Gürcafer’in açıklaması şöyle:
“Dövizin yükselmesine paralel olarak maliyetler her geçen gün yükselmektedir. Şartnamelerde ve/veya ilgili Bakanlar Kurulu kararlarında döviz yükselmesine karşı önlem amaçlı avans ve ihzarat ödemeleri bulunmasına rağmen bu ödemeler yapılmamaktadır. 7 Kasım 1985, 24 Ağustos 1994, 5 Mart 2007, 16 Haziran 2014 ve 15 Ekim 2015 tarihlerinde yapılan düzenlemeler vardır. Devlet bunlara uymayarak suç işlemektedir.
Bir taraftan kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda ‘denk bütçe oluşturduk, mali sıkıntımız yok’, ’13. Maaşlar da tamam’ diye övünen yetkililer, diğer taraftan ödemesi çıkan, çeki hazır olan ve ödemesini talep eden müteahhite ‘memuru ve emekliyi ödeyeceğiz, birkaç hafta sonra gel’ yanıtını vermektedir.
Devletin tek sorumluluğu kamu çalışanlarının geçimini düşünmekle sınırlıymış gibi bir yaklaşım sergileyen yetkililer, batmak üzere olan müteahhitin ve inşaat sektöründen ekmeğini kazanan onbinlerce insanın feryadına kulak tıkamaktadır.
Feryadımıza kulak tıkayan efendilere sorarım; Ankara’da açılan ihaleler neticesinde KKTC’ye gelip iş yapan Türkiye firmalarına her türlü fark, her türlü muafiyet verilebiliyorken, Kıbrıs Türk müteahhitine neden verilemiyor?
Örneğin; Güzelyurt – Lefke yolunu ya da Sayın Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanımızın TC’li firmalar tarafından yapılacağının müjdesini verdiği Girne Dağ Yolunu ve yama işlerini yapacak olan TC’li firmalara fark verilebiliyorken, köy yollarını yapan KKTC’li firmalarımıza neden verilemiyor? Amacınız nedir? Neden bu ayırımcılığa sessiz kalıyorsunuz? Uymayacağınız kararları neden Bakanlar Kurulu’nda alıyorsunuz? Adeta davul birinin boynunda, tokmak bir başkasının elindedir. Bu davranışı kabullenmek ve sessiz kalmak Devletin itibarını yerle bir etmektedir.
Yükselen döviz karşılığında her geçen gün daha zor duruma düşen müteahhiti ve bu sektörden evine ekmek götüren onbinleri, umarsızca seyrediyorsunuz. Adeta bizleri batırmayı hedefliyorsunuz. Ancak umarsızlığın hesabını bu onbinlerin müsebbipleri sandığa gömerek soracağından hiç kimsenin şüphesi olmasın.”