Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı (KTİMB) Cafer Gürcafer, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ve Kıbrıs Türk halkının varolma mücadelesinde Türkiye’nin her zaman Kıbrıs Türkü’nün yanında olduğunu bu çerçevede her yıl imzalanan protokoller çerçevesinde maddi yardımlar ve yatırımlar yapıldığını kaydetti.
Gürcafer, yapılan tüm katkılara rağmen KKTC’nin bir türlü kendi ayakları üzerinde duran bir devlet olmayı başaramadığını ifade ederek, “bu netice de bu ilişkinin sorgulanması gerektiğini göstermektedir” dedi.
KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, eskiden olduğu gibi pandemi döneminde de Türkiye’nin Kıbrıs Türkü’nün yanında olduğunu ve bu çerçevede olanakları çerçevesinde ihtiyaçlarımızı karşılamaya çalıştığını kaydetti.
Gürcafer, “Sayın Cumhurbaşkan Yardımcısı Fuat Oktay ve beraberindeki heyetin de yaptıkları ziyaret bu çerçevede Kıbrıs Türkü’nün zor günlerinde hem maddi hem de moral olarak destek ve yardımcı olma amaçlı yapılan çalışmaların bir örneğidir. Buna rağmen yapılan ziyaretin ekonomik olarak çöküntü ile karşı karşıya olan reel sektörümüzde hayal kırıklığı yaratmış olmasının nedeni KKTC yetkilileri tarafından kaynaklanan vizyon eksikliği olduğunu açıkça belirtmek isterim” diye konuştu.
Gürcafer, Türkiye Cumhuriyeti tarafından ortaya konan veya konacak olan olanakların ülke sosyal ve ekonomik yaşamını olumlu etkileyecek, sürdürülebilir bir yapının oluşmasında temeline katkı koyabilecek katkılara dönüşebilmesi için KKTC tarafından ortaya konan bir vizyon veya bir proje olmadığını dile getirdi.
“Neredeyse ziyareti gerçekleştirecek olan kesim tarafından getirilecek hediye paketi bekleyen bir KKTC görüntüsü sergiliyoruz” diyen Cafer Gürcafer, açıklamasının devamında şunları kaydetti: “Yetkililerimizin içinde bulundukları vizyonsuzluğu ise bu tür ziyaretleri ekonomik kurtuluşmuş gibi sunmak suretiyle örtmeye çalışmaları bizlerde hayal kırıklığına neden olmakta ve tepkilerimiz yanlış anlaşılmasına da sebep olmaktadır. Bu çerçevede Anavatan Türkiye’den bu zor günlerinde toplumumuza yapılmış olan yardımları saygıyla selamlamakta beraber içerisinde bulunduğumuz bu ekonomik çöküntüden çıkabilmek için öncelikli yapılması gerekenlerin başka şeyler olduğunu belirtmek isterim.”