Kapat

Tag cafer gürcafer

Gürcafer: Bulaş otellerden olmadı

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, hükümetin pandemi sürecindeki  performansını değerlendirdi. Aşı konusunda önemli açıklamalarda bulundu.

Kıbrıs Net Haber’de İsmet Özgüren’in konuğu olan Cafer Gürcafer, pandeminin ülke ekonomisine etkilerini yorumladı, Kıbrıs Konusu ve Maraş açılımına ilişkin soruları yanıtladı.

Haberin ayrıntıları için tıklayınız >>>https://www.havadiskibris.com/gurcafer-bulas-otellerden-olmadi/?fbclid=IwAR12d6av8z517Mzequ_vFyXttnSE-dBkmzpPRzO716kbpoP6dxjsC6dn7N0

Gürcafer: Birbirimizi karşılıklı incitmenin zamanı geldi de geçiyor

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, ülke ekonomisi ve sağlık konusunda acil alınması gereken kararlar ve atılması gereken adımlar olmasına karşın Cumhuriyet Meclisi’nde belirleyici çoğunluğun gündeminin erken seçim olduğunu kaydetti.

Gürcafer, “Birbirimizi karşılıklı incitmenin zamanı geldi de geçiyor artık” ifadelerini kullandı.

Haberin ayrıntıları için tıklayınız >>>https://haberkibris.com/gurcafer-birbirimizi-karsilikli-incitmenin-zamani-geldi-de-geciyor-1640-2021-01-14.html?fbclid=IwAR2huj2u1D-0-SCuAb3wjKqBbRWIHX1rVn_i_qgmfeD61-SiCo1lsgG2yJ4

Gürcafer: Siyasi istikrarsızlık ülkeyi kaosa sürükleyecek, bardak taşıyor

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, “Biz iş dünyası olarak ısrarla ‘siyasi istikrar’ diyoruz. Siyaset de ısrarla siyasi istikrarsızlık sergiliyor” eleştirisinde bulundu, “pandemi döneminde, siyasi istikrarsızlık ülkenin en son ihtiyacı olan şeydir” dedi.

Dünyada, aşı ile birlikte bir normalleşme rüzgarının esmeye başladığına dikkat çeken Gürcafer, ülkelerin bu süreçte becerilerini ortaya koyacaklarını ve yara alan ekonomilerini düzeltmeye, sosyal yaşamlarını düzenlemeye çalışacaklarını söyledi, Kuzey Kıbrıs’ın da buna hazır olması gerektiğini belirtti.

KTİMB Başkanı Gürcafer, Kıbrıs TV’de Manşet programında, dün Elif Şen Çatal’ın konuğu oldu. Başkan Gürcafer, ülkedeki siyasi gelişmeleri yorumladı, Kovid-19 pandemisinin ekonomiye etkilerini değerlendirdi.

“Tiyatro izledik”

Gürcafer, Cumhuriyet Meclis’inde Salı günü yaşanan tartışmalara “tiyatro” benzetmesi yaptı.

Gürcafer, “Ekonomik Örgütler Platformu olarak, Salı günü, 4 saat toplantı yaptık ve aynı anda ekranda meclisi izledik. Biz aşıları almak için ne tür bir girişim yapmamız lazım, ne tür bir diplomasi takip etmemiz lazım, buna paralel ülkede bulaşa sebebiyet vermeden nasıl ekonomiyi iyileştirebiliriz hususlarına kafa yorarken ekranda neredeyse tiyatro izledik” dedi.

Gürcafer, “Bana göre yapılması gereken; tıpkı Vatikan’da Papa seçer gibi kapanacaklar meclisin içerisine çözüm bulmadan da çıkmayacaklar” dedi.

“Erken seçim çöküntü demek”

“En son ihtiyacımız olan şey erken seçimdir” diyen Gürcafer, erken seçimin nelere mal olabileceğini, milletvekillerinin de öngörebildiğini düşündüğünü kaydetti.

Cafer Gürcafer, “Erken seçim demek 2021 yaz sezonunun turizm için heba edilmesi, binlerce işletmenin iflas etmesi, kamu maliyesinin çökmesi demektir. Peki hükümeti kuracak olan ve çözüm üretecek olan, seçimden sonra yine parlamentoya girecek olan 50 milletvekili değil mi, şuanda mecliste 50 milletvekili var mı? Otursunlar, çözsünler. Ancak yine de  ‘erken seçim’ diyorlarsa, seçime gitsinler ama meclisteki 50 vekil de evlerine gitsin, bir kere daha da vekil olmasınlar” diye konuştu.

“Bardak taşıyor!”

Dünyanın bir salgın dönemi, bir savaş yaşadığına işaret eden Gürcafer, “Bu noktada, sağlığımız, ekonomimiz, geçimimiz, çocuklarımızın geleceği hem de ülkemiz ile ilgili endişeliyiz. Böyle endişeler varken,  milletvekilleri bunun çözümünü bulmak zorundadır. Parti ayrımı yapma, bencillikleri ön plana çıkarma zamanı değildir. Tüm farklılıkları bir kenara bırakmaları lazımdır. Canları acısa da ilkelerine ters düşse de dünyaya bakış açılarından taviz vermek zorunda olsalar bile bu ülke için doğru olanı yapmaları gerekmektedir” dedi.

Gürcafer, “Aksi halde hem iş dünyası olarak hem de halk olarak sokağa döküleceğiz. Meclise gideceğiz” uyarısında bulundu.

Cafer Gürcafer, şöyle konuştu: “Biz STÖ’ler olarak, bu salgında, Türkiye’ye gitmeye karar aldık. Sağlık Bakanlığı ile Kıbrıs’tan sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile görüşelim ve toplumumuzu aşılamak için ihtiyaç olan aşının daha erken bir zamanda bize gelmesini sağlayalım. Aynı şekilde AB Büyükelçisinden randevu talep ettik. Aşıdan payımıza düşeni alalım ve bir an önce aşılanalım da kapılarımızı ona göre kontrollü bir şekilde açalım, yaşamı tekrardan filizlendirelim. Biz buna uğraşırken mecliste ne var? Bardak taşıyor.

Bu tehdit olarak algılanmasın ancak halkın vereceği tepki, STÖ’lerin vereceği tepki her zamankinden farklı olacak, bu kez çok sert olacak.”

“Aşılanma noktasında biz avantajlarımızı fırsata dönüştürebiliriz”

Gürcafer, aşılanma noktasında Kuzey Kıbrıs’ın avantajlarını fırsata dönüştürebileceğini belirtti.

Cafer Gürcafer, “80 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti’ne göre 500 bin nüfusluk bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni aşılamak çok daha kolaydır ve bu bizim için büyük bir avantajdır. Önümüz yaz, bizim turizmimizi hareketlendirmemiz lazımdır. Turistin ülkesinde de salgın vardır ve onun ülkesinde de travma yaşanmıştır. Milyonlarca kişi bu travmayı bir tatil planı ile atlatmayı planlayabilir. Biz eğer toplumu aşılarsak yanı sıra ülkemize gelecek kişiler için aşılı kişilerin gelmesi yönünde bir kural koyarsak bu bizim avantajımıza olacaktır” dedi.

Gürcafer, “Bunu Sayın Sağlık Bakanı ve bakanlıktaki yetkililerle de konuştuk. Aşı kilittir. Gelecek olan insanlar gideceği ülkenin de güvenli olmasını isterler. Ekonomiyi ve sağlığı bütün olarak düşünüyoruz ve birlikte bir planlama yaparak öngörüde, talep de bulunuyoruz. Bunun için tabi aşıya ulaşmamız lazım” diye konuştu.

Birlik Başkanı Gürcafer, ülkenin tanınmamışlığının ise dezavantaj olduğunu belirtti.

Gürcafer, “İki kapımız var. AB’deki statümüzden dolayı AB’dir. Bunu hızlandırmak, aşı güneye geldiği oranda bir diplomasi, girişim başlatmak çok önemlidir. Bunun için bir baskı, kamuoyu oluşturmak lazımdır. İkincisi Türkiye’ye gidip bunu anlatmamız lazım. Türkiye’den 100 bin ve yukarı bir aşı miktarının tek seferde gelmesini sağlamamız lazımdır. Bunun için de bir hükümete ihtiyacımız vardır” dedi.

 “Bugün çok daha kurumsal bir inşaat sektörü var”

Pandeminin genelde ekonomiye etkilerini değerlendiren Gürcafer, özelde inşaat sektörüne etkilerini de yorumladı.

Anan Planı’nın kabul edilmemiş olması ile çözüm umutlarının tükenmesi ve Orams davasının yabancı pazarda yarattığı olumsuz etkiden dolayı 2007-2008 yıllarında sektörde çok dik bir iniş yaşandığını hatırlatan Gürcafer, “Çok ciddi bir tahribat ortaya çıkmıştı. Bugün çok daha kurumsal bir inşaat sektörü vardır. O kurumsal yapıları sayesinde bu krizde sektör dimdik ayakta kaldı. Hiçbir proje atıl kalmadı. Şimdi ortaya 25 binin üzerinde bir ürün çıktı. Şuanda milyar doların üzerinde pazara çıkmak üzere bir değer, ürün var” dedi.

Üretilenin yerli ve yabancı olmak üzere 2 tüketicisi olduğuna dikkat çeken Gürcafer, “Yabancı tüketicinin gelebilmesi için bu ülkenin güvenli olması lazım. O zaman inşaat sektöründe yeni projeler hayat bulacak ve bu sektörden beslenen 70 alt sektör yeniden hareketlenecek” diye konuştu.

İç piyasada da dövizin yükselmesi ile alım gücünün çok düştüğünü söyleyen Cafer Gürcafer,  şuanda insanların alım gücünü yükseltecek bir devlet yapısının olmadığını, dolayısıyla bazı argümanlarla insanların cebine inmek gerektiğini belirtti.

“Mevcut sistem verimliliğe engel oluyor”

Başkanlık sitemi konusunda da değerlendirmelerde bulunan Cafer Gürcafer, “Ben ille de başkanlık sistemi demiyorum. Parlamenter sistemde de yapılacak değişikliklerle çok daha kısa yoldan aslında düzenlemeye gidebiliriz” dedi.

Gürcafer, “Mesela, bir milletvekili bakan olursa milletvekilliğini yitirmesi lazımdır. Bu ülkede milletvekillerinin bakan olma arzusu ile çıkardıkları kavgalar, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakan tartışmaları bu toplumda nelere mal oldu, buna da dönüp bakmak lazım. Ülkemiz çok uzun zamandır bir yozlaşma içerisindedir. Bu yozlaşmadan da payını almayan kurum yoktur. Bu ülkeye sahip çıkmalıyız. Sistemi bütünlüklü olarak ele alıp, revize etmeliyiz. Yoksa, ülkenin en değerli insanını meclise gönderin bu sistem onu da tüketir” diye konuştu.

 

 

Gürcafer: Dr. Küçük ve Denktaş için anma mesajı yayımladı

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, Kıbrıs Türkü’nün Lideri Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın vefatlarının yıldönümü dolayısıyla anma mesajı yayımladı.

Gürcafer mesajında, “Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesine yaşamlarını adayan, Lider Dr. Fazıl Küçük’ün vefatının 37’nci ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın 9’uncu yıldönümünde kendilerini saygı ve rahmetle anıyorum” ifadelerini kullandı.

Gürcafer,  15 Ocak 1984’te hayatını kaybeden Dr. Fazıl Küçük’ün toplumuna önderlik yapmış, birlikte mücadele etmiş değerli bir lider olduğunu kaydetti.

13 Ocak 2012 tarihinde hayatını kaybeden Rauf Raif Denktaş’ın ise ömrünü Kıbrıs davasına adayan büyük bir devlet adamı olduğunu vurguladı.

2021 yılının ilk yarısında EÖP’ün sözcülüğü ve koordinasyonunu Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği yürütecek

Ekonomik Örgütler Platformu altı aylık dönemler için üstlenilen sözcülüğü ve koordinasyonunu, 2021 yılının ilk yarısında Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği’nin yürüteceğini açıkladı.

Ekonomik Örgütler Platformu konuyla ilgili, “Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Kıbrıs Türk Sanayi Odası, Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği ve Kıbrıs Türk Otelciler Birliği’nin oluşturduğu Ekonomik Örgütler Platformu, çalışmalarını yeni yılda da sürdürmektedir. Dört örgütün oluşturduğu platformun altı aylık dönemler için üstlenilen sözcülüğünü ve koordinasyonunu, 2021 yılının ilk yarısında, Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği yürütecektir.” açıklamasında bulundu.

Platform açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Kıbrıs Türk halkının karşı karşıya kaldığı ekonomik sorunlar kadar, sosyal ve siyasal sorunlarla da ilgilenme kapasitesine sahip olduğunu çeşitli vesilelerle göstermiş olan Ekonomik Örgütler Platformu, 2021 yılındaki faaliyetlerini öncelikle salgın yönetimi ve salgın ortamında ekonomik sektörlerin korunması ve salgın sonrasına hazırlanması üzerinde yoğunlaştıracaktır.”

Gürcafer: “Ekonominin iyileşmesi aşı ile paralel yürüyecektir”

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, Avrupa Birliği’nden ve Türkiye’nin Çin’den almış olduğu aşılardan bizlere verileceği konusunda teyit aldıklarını belirterek “Sadece bizim ülkemiz değil tüm dünyada ekonominin iyileşmesi artık aşı ile paralel yürüyecektir” şeklinde konuştu.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, Kıbrıs Genç TV’de Nazar Erişkin’in hazırlayıp sunduğu ‘Bugüne Dair’ programına konuk oldu.

“AB’DEN VE TÜRKİYE’DEN AŞI GELECEĞİNİN TEYİDİNİ ALDIK”

Küçük bir toplum olduğumuzu ve bunun avantaja çevirilmesinin mümkün olduğunu vurgulayan Gürcafer, “300–350 bin aşıya bizim bir şekilde ulaşmamız gerekir. Bununla ilgili ilk adımlar atılmıştır. Avrupa Birliği’nden bize aşı verileceği teyit edilmiştir. Ben de Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği başkanı olarak yapmış olduğum temaslarda AB’nin ve Türkiye’nin almış olduğu aşılardan bizlere verileceği konusunda teyit aldım” dedi.

“AYDA 20-25 BİN AŞI İLE EKONOMİYİ DÜZELTMEK MÜMKÜN OLMAZ”

Sivil Toplum Örgütü olarak güneydeki paydaşlarımız ve AB ile olan temaslarımızla birlikte toplum adına aşıların bir an önce alınması ile ilgili devreye gireceklerini belirten Gürcafer, “Türkiye’de Çin’den 50 milyon aşı alınacak ama bu aşılar 2021 yılının sonuna kadar gelecek. Eğer bizde de aşıların gelişi 2021 yılı sonuna kadar yayılacaksa ve ayda bize ortalama 20-25 bin aşı gelecekse ekonomimizi normalleştirmeyi başarmamız mümkün değildir. Çünkü ayda yapılacak olan 20-25 bin aşı ile kapıları açamaz, karantinaları da kaldıramayız” ifadelerini kullandı.

Gürcafer şöyle devam etti:

“Biz küçük bir toplumuz ve bunu bir avantaja çevirebiliriz. Bu saatten sonra toplumun aşılanmasına, aşılanma ile birlikte açılımın gerçekleşmesine ve aşılanmış insanların ülkeye gelmesini hedefleyen bir politikayla, dünyadan çok daha kısa bir sürede normalleşebiliriz. Dolayısıyla bu durumu da avantaja dönüştürebiliriz.”

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, “Ülkemizde bir çok şeyi gözden geçirmenin zamanı geldi. Bu yöntemle biz hiçbir yere varamayız, varamayacağız da… İktidar değişiklikleriyle, bireylerin değişmesiyle, kaldığı yerden devam etmesi yöntemiyle ve sürekli tekrarlanan ‘kamuda reform yapılması lazım’ söylemleriyle bir yere varamayız” sözlerine yer verdi.

“44 YILDA 46 FARKLI HÜKÜMET MODELİ GELİŞİRSE BU ÜLKEDE HİÇBİR ŞEY YAPAMAZSINIZ”

Öncelikle siyaset kurumunda reform yapılması gerektiğini savunan Gürcafer, “ülkeyi yöneten ve en donanımlı insanlardan oluşması gereken sektörün siyaset kurumu olması gerekir. Dolayısıyla oralarda reform yapmak ve sonra aşağılara inmek gerekir. 44 yılda 46 iktidar, yani 46 farklı hükümet modeli gelişirse bu ülkede hiçbir şey yapamazsınız” dedi.

“BİZİM KÖKLÜ ÇÖZÜMLERİN PEŞİNE DÜŞME ZAMANIMIZ GELDİ”

Öncelikle salgın illetinin atlatılması gerektiğini belirten Gürcafer, “Yakın zamanda yönetim kurulumla birlikte yeni kabineye ziyaretler gerçekleştirdim.  Bu ziyaretlerde karşımızdaki koltukta görev değişikliği kaynaklı sürekli başka birileri oturdu. Hep aynı şeyleri konuştuk ama hiçbir şey de sonuçlanamadı. Bu durum ise bizim inancımızı yitirmemize sebep oldu. Artık bu dönemeci, yani bu salgın illetini defettikten sonra bizim, köklü çözümlerin peşine düşme zamanımız geldi” şeklinde konuştu.

Ülkemizde bir çok şeyi gözden geçirmenin zamanı geldiğini belirten Gürcafer, anlayışın ve zihniyetin değişmesi gerektiğini, özellikle de siyaset kurumunda reforma gidilmesi gerektiğini söyledi.

Gürcafer: Ülke ekonomisi için çok önemli olan projelerin, yakın zamanda hayata geçirileceğinden umutluyuz

Başbakan Ersan Saner, Ulusal Birlik Partisi olarak emirnamelere inanmadıklarını ve hiçbirinin altına da imza koymadıklarını söyledi.

İnşaat sektörüne verdikleri önemi ifade etmek adına başta imar planı ve diğer unsurları düzenlemek için kararlı bir çalışma temposu içerisine gireceklerini kaydeden Başbakan, “En başta Gazimağusa, Yeniboğaziçi ve İskele imar planının düzenlenmesi için gerekli adımları atacağımızı düşünüyorum” dedi.

Başbakan Ersan Saner, Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer ve beraberindeki heyeti kabul etti.

Gürcafer, ülke ekonomisi için çok önemli olan projelerin yakın zamanda hayata geçirileceğinden umutlu olduklarını belirtti.

Maraş konusunun doğru şekilde değerlendirilmesi halinde hem siyasi hem ekonomik olarak büyük bir avantaj sağlanacağını dile getiren Gürcafer, Maraş süreci içerisinde yer almak istediklerini söyledi.

Başbakan Ersan Saner de ülkenin ekonomik yapısına bakıldığında turizm, eğitim ve inşaat sektörünün önemli olduğunu belirterek, bu bağlamda ülke çapında UBP olarak emirnamelere inanmadıklarını ve hiçbirinin altına imza koymadıklarını kaydetti.

Başbakan Saner, “UBP olarak emirnamelere inanmadık ve hiçbirinin altına da imza koymadık. İmar planları ile bunların şekillenmesi gerektiğini de ifade etmekten hiçbir zaman kaçınmıyoruz. Bu dönemde de inşaat sektörüne verdiğimiz önemi ifade etmek adına başta imar planı ve diğer unsurları düzenlemek adına da kararlı bir çalışma temposu içerisine gireceğimizi, en başta Gazimağusa, Yeni Boğaziçi ve İskele imar planının düzenlenmesi için gerekli adımları atacağımızı düşünüyorum” dedi.

Başbakan Saner, 6 bakanlıkla birlikte başka bir çalışma üzerinde yoğunlaştıklarını, bunun en kısa sürede fizibilite çalışmalarının tamamlanacağını belirterek, yurt dışından gelecek olanların da bu avantajdan yararlanmalarının sağlanacağını kaydetti.

Gürcafer: Ekonomi kırılgan bir dönemden geçmiyor, çoktan kırılmış ve tedavi beklemektedir

Hükümet kurma çalışmaları tamamlandı. KTİMB Başkanı Gürcafer, ekonominin çoktan kırılmış ve tedavi bekliyor bir durumda olduğunu belirterek, “deneyimsizliğe tahammül edilemeyecek durumdayız” dedi.

Kıbrıs Postası’nın haberini okumak için tıklayınız >>>