Kapat

Tag kıbrıs türk inşaat müteahhitleri birliği

Gürcafer: KTMMOB vize bürolarının denetimlerinin etkisizleştirilmeye çalışılması çok yanlış bir adım olur

Hükümetin hazırladığı “Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (Değişiklik) Yasa Önerisi”ne bir tepki de Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği’nden (KTİMB) geldi.

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, devlet yatırımlarında bürokratik engeller veya yatırımların hızlanması için denetlemeyi kaldırmaya çalışıldığına dikkat çekti.

“KTMMOB vize bürolarının denetimlerinin güçlendirilmesinin düşünülmesi gerekirken etkisizleştirilmeye çalışılması çok yanlış bir adım olur” diyen Gürcafer, beklentilerinin hükümetin bir an önce bu yanlıştan dönerek doğru düzenleme için paydaşlarla bir araya gelmesi yönünde olduğunu ifade etti.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer’in açıklaması aynen şöyle:

“Deprem kuşağı içerisinde olan ülkemizde, inşaatların deprem yönetmeliklerine uygunluğunun denetlendiği tek merci olan KTMMOB vize bürolarının denetimlerinin güçlendirilmesinin düşünülmesi gerekirken etkisizleştirilmeye çalışılması çok yanlış bir adım olur. Devlet yatırımlarında bürokratik engeller veya yatırımların hızlanması için denetlemeyi kaldırmaya çalışmak iki yanlıştan bir doğru çıkarmaya çalışmak demektir. Sürecin hızlanması için yapılacak olan çalışmaya KTMMOB yönetimini sürece dahil ederek denetleme mekanizmasının devam edeceği bir çözüm geliştirilmelidir. Hükümetin bir an önce bu yanlıştan dönmesi ve doğru düzenleme için paydaşlarla bir araya gelmesini bekliyoruz.”

 

Gürcafer: Proje, Kıbrıs Türk halkının dayanışmasının ürünü

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği işbirliğinde inşa edilecek olan yeni Lapta Huzurevi binasının ikinci etap çalışmaları başlıyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği işbirliğinde inşaa edilecek olan yeni Lapta Huzurevi binasının temel atma töreni yapıldı.

Açılışta ilk olarak saygı duruşunda bulunuldu ardından İstiklal Marşı okundu.

Gürcafer: İhtiyaç duyulan dayanışma örneğinin gösterilmesidir

Açılışta konuşan Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, önemli bir ihtiyacı karşılamanın ilk adımının yaklaşık 10 yıl önce atıldığını ancak projeye çeşitli nedenlerle ara verildiğini söyledi.

Günün koşullarına göre revize edilen projenin ihalesinin yarın açılacağını ve aybaşı itibarıyla yapımına başlayıp 1 yıl gibi bir sürede teslim etmeyi hedeflediklerini ifade eden Gürcafer, projenin bir dayanışmanın ürünü olduğunu kaydetti. Maliyeti 25 milyon lirayı bulacak 34 yatak kapasiteli projenin Kıbrıs Türk halkının dayanışması ile hayat bulacağına işaret eden Gürcafer, Bu dayanışma örneğini gösterecek, bu ülkede bu ihtiyaçları karşılayacak kaynaklar fazlasıyla vardır. İhtiyaç duyulan dayanışma örneğinin gösterilmesidir.’’ Şeklinde konuşarak böylesi güzel projelerin devamının gelmesini temenni etti. Gürcafer’in konuşmasının ardından projeyle ilgili teknik sunum yapıldı.

Taçoy: ‘’Yarın ne olacağım sorusuna yanıt, devletin sosyalliği ile olur. 15 Kasım 2023 tarihinde Lapta Huzurevi’ni açmak en büyük arzumuz’’

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy da hayallerinin huzurevlerini sosyal yaşantıyla bütünleştirmek, çocuklarla ve diğer insanlarla kaynaştırarak bir proje yaratabilmek olduğunu söyledi.

Huzurevi Projesinin devlet, yerel yönetimler ve sivil toplum örgütlerinin işbirliğinde, tümünün sağlayacağı katkılarla hayat bulacağını kaydeden Taçoy, kafelerin,spor alanlarının ve farklı aktivite merkezlerinin olduğu bütünlüklü bir projeye imza atmak için yola çıktıklarını ifade etti.

KKTC’nin 39. Kuruluş yıldönümünde, Sevgi Evi ve Huzurevi Projelerinin temelini atarak bakıma muhtaç çocuklara ve yaşlılara daha iyi hizmet verebilmek için girişimde bulunduklarını belirten Taçoy: ‘‘Yarın ne olacağı sorusuna yanıt, devletin sosyalliği ile olur.Hükümetinin verdiği yetki ile, bir çok projeye imza koymak için kolları sıvamış durumdayız. Halka o umut elini uzatabilmek, devletin elinin her zaman halkımızla birlikte olduğunu gösterebilmek için yeni projelere imza atmaya devam edeceğiz. 4000 metrekarelik bir alana, 34 yatak odalı bu projede yaklaşık 68 kişi rahatlıkla barındırabilecek. Bu da ülkemizin ihtiyacı. Devletin sosyal elini herkese uzatıp, yerel yönetimlerin ve sivil toplum örgütlerinin gücü ile birleştirip en güzelini bulacağız. Bu projede bize destek olan Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği’ne, Alsancak ve Lapta Belediyeleri’ne, Sosyal Hizmetler Dairesi yetkililerine katkılarından dolayı teşekkür ederim ‘’ dedi.

Üstel: ‘‘yerel kaynaklarımızla, anavatan Türkiye’nin de desteklediği projelerle ve sivil toplum kuruluşları ile devlet dayanışmasıyla, örnek projeler hayata geçireceğiz’’

Başbakan Ünal Üstel ise, hükümeti kurdukları günden beri ne söyledilerse yapmak için yola çıktıklarını anımsatarak, bugüne kadar gerçekleşmeyen reformları ve halkın arzuladığı hizmeti ayaklarına getirmek için çalışıtıklarını söyledi…

Geçtiğimiz günlerde ülkemize gelen Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın temaslarını anımsatan Üstel, “yerel kaynaklarımızla Anavatan Türkiye’nin de desteklediği projelerle ve sivil toplum kuruluşları ile devlet dayanışmasıyla örnek projeler hayata geçireceğiz” dedi.

Üstel, daha güzel, daha refah ve her türlü sosyal etkinlik içerecek olan projenin, devlet-sivil toplum örgütleri ve kişilerin dayanışmasına örnek oluşturacağına da işaret etti.

Kıbrıs konusuna da değinen Başbakan Üstel, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda KKTC’yi tanıyın çağrısını yaptığını ifade ederek, bu çağrının ardından ise Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olunduğunu belirtti. Üstel, hükümetin bu tür projelerin her zaman yanında olduğuna da işaret etti. Belediye seçimlerinden sonra belediyelerin hizmet kalitesini artıracaklarını da belirterek, “Beklenen yasaları projeleri hayata geçireceğiz” dedi.

 

KAYNAK: Bülten Kıbrıs

Gürcafer: Kimsenin kural koymasını beklemeyelim. Bu bir insanlık meselesidir

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, hava sıcaklığının 40 derecenin üzerine çıktığı günlerde, 12.00-16.00 saatleri arasında açıkta işçi çalıştırmanın insan hayatını tehdit ettiğini ve bu durumun ölümlere varan vahim sonuçları olabileceğini ifade etti.

KTİMB Başkanı Gürcafer, birlik üyelerine yönelik açıklamasında; “Bu bir insanlık meselesidir! Kimsenin bize kural koymasını beklemeyelim. Kendimiz gerekli davranışı sergileyelim. Hava sıcaklığının 40 dereceyi aştığı günlerde, 12.00-16.00 saatleri arasında açıkta işçi çalıştırmayalım” ifadelerine yer verdi.

Gürcafer: “Yapmamız gerekenleri yapmadığımız sürece hep birileri yanlış yazacak ve bize yollayacak”

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Cafer Gürcafer, Taşınmaz Mal Edinme ve Uzun Vadeli Kiralama Yasa Tasarısı’nın tek başına yeterli olmayacağını, Yurttaşlık Yasası’nda düzenleme yapılması, hedef pazarın doğru şekilde belirlenmesi ve demografik yapıyı olumsuz etkilemeyecek, kültürümüzü, gelenek ve göreneklerimizi kaybettirmeyecek birtakım düzenlemelerin de yapılması gerektiğini kaydetti.

Gelişi güzel konut pazarlamanın ve gelişi güzel pazarlara konut pazarlamanın ülkeye zarar vereceğini söyleyen Gürcafer, “Konut sektörünü yalnız başına ele almamak lazımdır. Mesela üniversite sektörünü de bir bütün olarak düşünmek lazımdır. Öte yandan Muhaceret Yasası’nı da bunun bir parçası olarak düşünmek lazımdır” dedi.

Yabancıların konut edinme hakkının 1’den 5’e çıkarılması ile ilgili taleplerinin çok detaylandırılmış, KTİMB tarafından çok iyi çalışılmış bir proje olduğunu ifade eden Gürcafer, bu projenin söyledikleri şekilde yapılması durumunda ülke turizmine sürdürülebilir çok önemli bir katkı koyacağını tespit ettiklerini belirtti.

Cafer Gürcafer, “Bu projede; 20 bin konutlu bir paket üzerinden çalıştık.  Bu proje; doğru pazarlama teknikleri ile ülkede yaklaşık her yıl 1 milyon turistin gelmesine olanak sağlayacak bir projedir” dedi.

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, şunları kaydetti:

“Turizm bu ülkenin lokomotifidir ve olacak.  Turizmi besleyecek olan bir hayvancılık sektörü olacak. Sanayi aynı şekilde onu besleyecek. İnşaat da benzer bir biçim. Bu hedefe ulaşacağız ama ona gidene kadar ihtiyaç duyulan bir para var. İşte inşaat sektörü burada turizme de yeni oluşan turizm modeline de hizmet veren bir sektördür. Konut satışının çarpan etkisi, devlete girdisi yüzde civarındadır. Bu gelirin doğru şekilde planlanıp doğru yerlere kanalize edilmesi lazımdır. Özellikle pandemiden sonra milyonlarca insan artık emekliliklerini küçük ülkelerde yıl ay turist gibi yaşamak istiyor. Bunu bir otelin içerisinde yaşarsa çarpan etkisi çok azdır, dışarıda geçirdiğinde çok fazladır. Bunun örneği İskele’de vardır.

Bu model Malta’da ve Güney Kıbrıs’ta çok gelişmiştir. Bizim de planlı bir biçimde bundan payımızı almamız lazımdır. Dolayısıyla; ‘Yabancıların konut edinme hakkının 1’den 5’e çıkarılmasına izin verilsin’ dediğimiz aslında bu projenin bir yerde yabancıların kendi ülkelerinde bu evleri kiralamaları ve bizim ülkemize turist göndermeleri hedeflenmektedir. Bu çerçevede 20-25 bin konut bu şekilde değerlendirilirse bu ülkeye yılda yaklaşık 1 milyon turist gelir. Siz bunu arttırırsanız ona göre turist artar. Örneğin Pazar politikamızı geliştirmemiz lazımdır. Demografik yapımızı, huzurumuzu da gözetlememiz lazımdır. Burada Muhaceret Yasası devreye girer. Muhaceret Yasasını ona göre düzenlemek lazımdır.

 

“‘TOPRAKLARIMIZ YABANCILAŞIYOR’ ENDİŞESİ!

 

Fasıl 96 çerçevesinde 20 bin konutun yapılmasıyla ilgili ihtiyaç duyulan arazi miktarı 1000 dönümdür. Bu ülke bir uzundan diğer ucuna 2 milyon 455 bin dönümdür.

1000 dönüme yapılmış olan 20 bin konut ile de 1 milyon turistten söz ediyoruz. Halbuki yanlış verilen bir yurttaşlık 1 kişiye 10 binlerce dönüm arazi satın alma hakkı vermektedir. Öte yandan aslında topraklarımızın yabancılaşıyor olmasına yönelik endişenin aranması gereken yer inşaat sektörü değildir. Yurttaşlık Yasası’ndadır.”

 

“YAPISAL BOZUKLUKLAR KKTC’Yİ TÜRKİYE’YE DAHA BAĞIMLI HALE GETİRDİ”

 

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, ülkede geçmişten günümüze yapısal bozukluklarımızın bulunduğunu ve bu yapısal bozuklukların hem ülke ekonomimizi hem sosyal yaşantımızı geliştirmemizi engellediğini ve KKTC’yi Türkiye’ye daha bağımlı hale getirdiğini kaydetti.

Türkiye ile imzalanan protokolde bu yapısal bozuklukların yer aldığına değinen Gürcafer, “Ben bu yapısal sorunların, protokolün içerisine girmesiyle düzeleceğini düşünmüyorum. Bu başka bir şeydir ve bunu protokolün içerisine koymaya gerek yoktur” dedi.

Gürcafer, protokolde Kıbrıs Türkü’nün asla kabul edemeyeceği maddeler de bulunduğunu ancak geneline bakıldığında biraz da öz eleştiri yapılması gerektiğini kaydetti ve şunları ifade etti:

“Benim bu protokolün içerisinde şiddetle karşı olduğum noktalar vardır ama neden böyle olduğunu irdelememiz lazımdır. Biz kendi ayakları üzerinde duran, kendi kendine yeten bir ekonomiye sahip olan bir devlet olmak için yapmamız gerekenleri senelerdir yapmadık.

‘Yakıta zam yapmayalım, elektriğe zam yapmayalım’. Peki nasıl? Bizim o hep üzerinde durduğumuz sosyo-ekonomik kalkınma planlarımızı 50 yıldır yapmamız gerekirdi. Biz reform konusu Türkiye’den bir paket geldiğinde konuşmaya başladık. Her sene bize bir paket geliyor.

Biz örneğin; kendi sosyo-ekonomik kalkınma planlarımızı yapıp da Türkiye’ye gidip, ‘Biz tüm uzman insan kaynaklarımızla çalıştık. Bunun içerisine üniversitelerimizi de siyasi partileri de sendikaları da aldık. Buna göre turizmimiz şu şekilde olacak. Tarım ürünlerimiz bunlar olacak, inşaat bu olacak, kamu yapımız da şöyle olacak ve sosyal yaşantımızı da bundan şöyle besleyip de bu şekilde yapacağız. 13. Maaş değil, 14. Maaş da vereceğiz. Ama buradan gelen gelir ile bunu düzenleyeceğiz. Kayıt dışı ekonominin önüne geçmek için, vergi kaçakçılığını önlemek için şu çalışmayı yapıyoruz’ dedik de bize ‘Hayır’ mı denildi?”

Cafer Gürcafer, her protokol imzalanacağında Türkiye’nin karşısına biraz daha bozuk bir yapı ile çıktığımızı söyledi.

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, “Örneğin benim yapacağım bu sosyo-ekonomik kalkınma planları içerisinde hangi sektörlerin yüzde yüz KKTC olması gerektiğini ve bunun nedenini, hangi sektörlerde yabancı sermaye murat ettiğimi planlı bir şekilde ortaya koyacağım. Kendi insanıma istihdam yaratma amaçlı yağacağım sosyo-ekonomik kalkınma planlarında hangi sektörleri tamamen dış sermayeye kapattığımız hangi sektörlerde ortaklıklarımızın nasıl olduğunu götürüp Türkiye’nin önüne koyacağım. Yabancı sermaye sınırlamasının kalkmaması gerektiğini orada savunacağım” diye konuştu.

 

“SADECE TEPKİ VEREREK BİR YERE VARAMAYIZ”

 

Cafer Gürcafer, sosyo ekonomik kalkınma planlarının önemine bir kez daha dikkat çekti. Gürcafer, “Hepimiz tepki veriyoruz. Akaryakıta zam yapılmamalıdır. OPEK varil fiyatını yükseltirken TL de döviz karşısında sürekli değer kaybederken akaryakıtı benzinci mi sübvanseye edecek? Neyi nasıl sübvanseye edeceğiz? Bunu birilerini savunmak için söylemiyorum.  Bunu bizim çalışmamız lazımdır. Bugün asgari ücretin en az 10 bin TL olması gerekir. 10 bin TL de yetmez ama bu 10 bin TL’yi nasıl ödeyeceğimizi bizim çalışmamız lazım. Eğer biz bunları çalışmaz da ‘verin bize de ödeyelim’ dersek. Bize paketler hazırlanır.

Bu pakette bizim yapısal bozukluklarımızın giderilmesine dönük birtakım talepler vardır. Ama Kıbrıs Türkünün asla kabul edemeyeceği maddeler de vardır. Bu aşamalara gelmeden, çok daha önceden bizim hep ihmal ettiğimiz o sosyo-ekonomik kalkınma planlarımızı yapmalıyız” şeklinde konuştu.

Gürcafer, Evet. Banka faizlerinin düşürülmesini isteyeceğiz. Esnafın bu banka faizlerinin altından kalkamayacağını, akaryakıt ve elektrik zamlarının da altından kalkılamayacağını söyleyeceğiz ama elektriğimizi turizmcimiz ile nasıl ucuzlatacağımızın çalışmasını da yapacağız. İşsiz insanımıza nasıl bedava elektrik vereceğimizin çalışmasını da yapacağız. Biz bunu yapmadan sokaklara dökülüp de sanki birilerinin elinde sihirli değnek var gibi tepki veremeyiz. Yalnız tepki vererek bir yere varamayız” dedi.

Sözlerinin ‘protokolü savunduğu’ şeklinde yorumlanmaması uyarısında bulunan Gürcafer, “Sakın ola benim protokolü savunduğum şeklinde düşünülüp yorumlanmasın. Ben protokoldeki karşı olduklarımızı ve sebebini gidip anlatacağım. Örneğin sermaye sınırlandırmasının kaldırılması ile ilgili ne murat edildiğini saracağım, neden karşı olduğumu ve Kıbrıs Türk toplumunun toplumsal varlığının devam etmesiyle ilgili ne alakası olduğunu, belli bir çalışmanın temelinde izah edeceğim” dedi.

 

“YAPMAMIZ GEREKENLERİ YAPMADIĞIMIZIN EKSİKLİĞİNİ HER NOKTADA HİSSEDİYORUM”

 

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, bu ülkede yapılması gerekenlerin yapılmamasından doğan eksiliği her noktada hissettiğini kaydederek politika yoksunluğuna dikkat çekti.

Gürcafer, şunları söyledi:

“Bizim hiçbir alanda bir politikamız yok. Biz gündelik politikalarla, değişen hükümetlerde bakanların kapasitesi ile sınırlı sosyal ve ekonomik protokoller üretmeye çalışıyoruz. Bu böyle olmaz. Pandeminin dünya üzerinde yarattığı travma KKTC’ye bir taraftan olumsuz etki yaptı ama konjoktürel olarak ilgi odağı haline getirdi. Güney Kıbrıs uçuyor. Çünkü pandemiden sonra milyonlarca insanın değer yargıları farklılaştı. Milyonlarca insan ömrünün geri kalanını küçük bir ülkede huzur içerisinde yaşamaya karar verdi. Biz bu öngörüyü çok çok önceden paylaşmıştık. Ama biz yapmamız gerekenleri yapmıyoruz.”

 

“SINIRSIZ YURTTAŞLIK VERİLMESİN”

 

Toplumsal varlığın sürdürülebilmesinin yolunun sosyo-ekonomik kalkınma planları olduğunu kaydeden Cafer Gürcafer, “toplumsal varlığını sürdürebilmek için (ki bu hem bu toplum için hem de bana göre Türkiye’nin dış politikası için bu çok önemlidir), Yurttaşlık Yasası’nın düzenlenmesi lazımdır. Sınırsız yurttaşlık verilmemelidir” dedi.

Gürcafer, konuşmasının devamında şunları kaydetti:

“Bu çalışmaları yapıp gidip Türkiye’nin önüne koymamız lazımdır. STÖ, sendikalar, siyasi partiler, bu çalışmaları yapmalıdır. Asgari müştereklerde bir araya gelip nasıl bir gelecek istediğimizi oturup çalışacağız. Yuvarlak lafları söylemekle olmuyor.

Kıbrıs Türk toplumu, kültürü, gelenek görenekleri, toplumsal varlığı tehlikeye girdiğinde hep bir ağızdan ses verir. Böyle de olmalıdır ama bunun gereği de yapılmalıdır aksi halde bunları yaşamaya devam edeceğiz.

Ekonomik protokollerin yıl boyunca tüm sıkıntılardan kurtaran bir anlaşma olduğu algısı oluştu. Böyle bir şey yoktur. Böyle bir beklenti içerisinde de olmamamız lazımdır. Hatta protokol de imzalamamamız lazımdır. Biz ekonomik olarak kendi kendimize yetersek Türkiye Cumhuriyeti Devleti; ‘ben sana bu yıl şu kadar yardım yapmak istiyorum. Hangi konularda yardım yapmamı istediğini söyle’ diyecek. İlişki bu şekilde değişecektir. Ben iddia ederim ki kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi yaratmak için bu ülkede yeterli kaynak vardır.

Ne ‘Kıbrıs Türk toplumu sonsuza dek yaşayacaktır, kimse bizim bu hakkımızı elimizden alamaz’ diyerek ne de ‘KKTC sonsuza dek yaşayacaktır’ diyerek bunu başarabiliriz. Bunun gerekleri vardır. Bunları yapacağız. Bunları yapmadığımız sürece hep birileri yanlış yazacak ve bize yollayacak.”

 

HÜKÜMETİN ÖMRÜ

 

Hükümetin performansını da değerlendiren KTİMB Başkanı Gürcafer, mevcut hükümetin Türkiye’deki seçimlere kadar görev başında olacağına inanç belirtti.

“Eğer ki geçmişte yapılan yanlış yapılmaz da gerekleri yapılırsa biz elimizden gelen katkıyı yapacağız” diyen Gürcafer, “Önceki gün İçişleri Bakanı ile yemekli toplantı yaptık orada da yapılan bir şeyler var. İktidarda kim olursa olsun yapıcı yaklaşırız” ifadelerini kullandı.

Gürcafer, “İnanıyoruz ki yanımıza diğer STÖ’lerini ve sendikaları da alarak asgari müştereklerde bir araya gelip bu toplumun kendi kendine yetmesi için çaba sarfetmeliyiz.

Ancak siyasetin örnek olması lazımdır. Örneğin bu toplumun bu kadar sorunu, sıkıntısı varken, polis eksikliği varken Sayın Meclis Başkanının çıkıp da koruma istemesi bu toplumu üzer. Toplumun inancını köreltir” şeklinde konuştu.

 

EÖP-BAŞBAKANLIK İLİŞKİSİ

 

Ekonomik Örgütler Platformu’nun (EÖP) Başbakan ile ilişkilerinin gayet olumlu olduğunu kaydeden Cafer Gürcafer,  “Sayın Başbakan, görevlendirildiği ilk gün, henüz kabineyi kurmadan EÖP’ü çağırdı ve Başbakanlık görevini alması halinde hedefinin ne olduğunu, ekonominin çok zor durumda olduğunu ve bir an önce ekonomik anlamda kendi ayakları üzerinde duran bir KKTC yaratmak için nelerin ivedilikle yapılması gerektiğini, bu çerçevede de EÖP ile çok sıkı bir iş birliği içerisinde olacağını söyledi. Ankara’ya gitmeden önce Sayın Başbakan, EÖP’ü tekrar çağırdı. Birkaç konu vardı, bunlardan bir tanesi de ihalelerin Ankara’da değil de KKTC’de açılması ile ilgili bizim hassasiyetimiz vardı” diye konuştu.

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, Türkiye Müteahhitler Birliği ile ilişkileri de yorumladı:

“Bizim Türkiye Müteahhitler Birliği  ile iş birliğimizi, ilişkilerimizi bugüne kadar çok tan geliştirmiş olmamız gerekirdi. Bu geciktirilmiş, ihmal edilmiştir. Biz geçmişte Türkiye Müteahhitler Birliği ile protokol imzalamıştık. Bu protokolün içeriğini elçiliğe de bizim hükümetimize de verdik ama maalesef bunlar hayat bulmadı. Dolayısıyla eğer bugün dahi Maraş konusu gündeme geldiğinde; ‘Bizim protokolümüz var, şöyle bir iş birliği yapacağız’ diyemiyorsak eğer bu bizim ayıbımızdır.

Bunun ülke ekonomimiz için ne kadar önemliydi Türkiye Müteahhitler Birliği tarafından da taktir ediliyor. Orada çok küçük bir pasta var ve o pasta bu ülke ekonomisi için çok anlam ifade ediyor. Dolayısıyla ‘Biz her türlü desteği vermeye hazırız’ diyen bir Türkiye Müteahhitler Birliği var.

Bu Ankara ziyareti öncesinde Başbakandan rica ettim; ‘Bize teknik olarak bunu başlatacak ve sonuçlandıracak bir zemin yaratın. Biz bu zeminin içerisinde olmak istiyoruz, bu çalışmanın içerisinde olmak istiyoruz. Neden bunu istediğimizi ve neden bunun olması gerektiğini biz doğru bir şekilde anlatalım ve nasıl mümkün olacağını da planladık, programladık. Bu iş birliğinin nasıl mümkün olacağını da anlatıp bu işi neticelendirelim’ dedik.  Bununla ilgili de bir zemin çıktı.”

 

Başkan yeniden Gürcafer

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği’nin (KTİMB) 17. Olağan Genel Kurulu yapıldı. Başkanlığa, yeniden Cafer Gürcafer seçildi.
Genel Kurul’da, Birlik üyeleri Yönetim Kurulu, Denetleme Kurulu ve Onur Kurulu üyeleri de belirlendi. Başkanlık için tek aday olan Cafer Gürcafer oybirliği ile yeniden Başkanlığa getirildi.
21 Mayıs Cumartesi günü saat 10.00’da Atatürk Kültür Merkezi Büyük Konferans Salonu’nda, korona virüs tedbirlerine uygun olarak yapılan Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği 17. Olağan Genel Kurulu’nda Divan Başkanlığı’na Yıldız Gövsa, Divan Katipliği’ne ise Derviş Ata Tahiroğlu, Fuat Kutlu seçildi.

GÜRCAFER: ÖNÜMÜZDEKİ SÜRECİ ÇOK YAKINDAN TAKİP ALTINA ALACAĞIZ

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, toplumsal varlığımızı çok yakından ilgilendiren gelişmelerin yaşandığı bir dönemden geçildiğini kaydederek bu gelişmelerin ayrıca ülkenin en büyük ekonomik sektörü olan inşaat sektörünü de çok yakından ilgilendirdiğini belirtti.
Gürcafer, KTİMB’nin pazartesi itibari ile hem Girne hem Lefkoşa hem de Gazimağusa’da bölgesel toplantılarını geniş katılımlarla yapmaya başlayıp, önümüzdeki süreci çok yakından takip altına alacağını söyledi.
Cafer Gürcafer, “Önümüzdeki dönemde sizi temin ederim ki var olmak için, ekmeğimiz için, kendi ülkemizde gelişen bir ekonomi yaratabilmemiz için çok hareketli, saflarımızı çok sıklaştırdığımız, birbirimize daha çok sarıldığımız bir dönem yaşamak zorunda kalacağız” diye konuştu.
KTİMB’nin 16. Olağan Genel Kurulu’nun çok geniş katılımlı ve protokolün neredeyse tamamının katıldığı bir toplantı şeklinde gerçekleştiğini ve o gün siyasilerin tümünün kürsüden mesajlar verdiğini hatırlattı. Ancak geçen iki yıllık sürede sorunların daha da büyüdüğünü kaydeden Gürcafer, “O çözüm beklediğimiz meclisten, yasamadan ve yürütmeden ne bizim sorunlarımıza yönelik ne çocuklarımızın geleceğini kurtarmaya yönelik çözümler sağlandı. Tam tersine onların yarattıkları sorunlar daha da büyüdü” dedi.
Sektörün ayakta kalmasında önemli yeri olan fiyat farkı uygulamasına da dikkat çeken Cafer Gürcafer, şunları söyledi: “Fiyat farkı uygulaması, yıllardır peşinde koştuğumuz, sizleri yaşatabilmek için olması gereken bir düzenlemedir ama maalesef bir türlü karşımızda bir yetkili bulup bir düzenleme yapamadık. Onun dışında küresel gelişmeler, özellikle pandemi ile birlikte yaşadığımız küresel gelişmeler, inşaat sektörünün bir bölümünü yani Yap-Sat sektörümüzü olumlu etkiledi ama bu olumlu etkilenme bizim toplumsal gelişimimize kanalize edilmesi gerekirken maalesef eksikliklerimizden dolayı başka bir tehdidi karşımıza getirdi. Burada bir iş, ekmek olduğunu gören yabancı firmalar buraya gelmeye başladı ve bizim yasalarımızdaki boşluklar, eksikliklerden dolayı ekmeğimiz tehlike altına girdi. Örneğin çok büyük çabalar neticesinde müteahhitlerimiz İran pazarına girdi. Ama bugün İranlı firmalar İran pazarı için konut üretip satıyorlar. Çok ciddi çalışmalar neticesinde Rus pazarına girdik ama bugün Rus pazarı üretime geçiyor.”

“SADECE SÖYLEMLE BİR ÜLKE YAŞAMAZ”

“KKTC sonsuza kadar yaşayacak” söylemlerine de dikkat çeken KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, “Bir ülke, bir toplum; ‘sonsuza kadar yaşayacak’ diye sloganlar atarak yaşayamaz. Bir ülke; planlı bir biçimde, bir yerel, ulusal sermayeye sahip olur. Bu ulusal sermayenin yarattığı gelişim istihdama katkı koyar. O istihdam üretime ve sosyal yaşamın gelişimine katkı koyar, işte o zaman çıkarsınız ve övünerek; ‘Sonsuza kadar yaşayacaktır’ dersiniz. Bunlar olmadan KKTC’nin sonsuza kadar yaşaması tabelanın üzerinde olur” ifadelerini kullandı.
Gürcafer, “Biz ilgili bir ekonomik örgüt olarak ülkemizin, insanımızın, toplumsal varlığımızın, devletimizin sonsuza kadar yaşaması için üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız. Kimse bizi yanlış anlamasın! Önümüzdeki dönemde bu konuda yapmamız gerekeni yapacağız. Koymamız gereken tavrı koyacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın” dedi.

GÜRCAFER OYBİRLİĞİ İLE BAŞKAN

Başkan Cafer Gürcafer’in konuşmasının ardından Faaliyet Raporu’nun sunulması ve görüşülmesi ile Mali Raporun sunulup görüşülerek aklanması kısımlarına geçildi.
Ardından ise Başkan, Yönetim Kurulu, Denetleme Kurulu ve Onur Kurulu seçimleri yapıldı.
Başkanlık için tek aday olan Cafer Gürcafer oybirliği ile yeniden Başkanlığa seçilirken, KTİMB 17. Olağan Genel Kurulu seçimleri sonucunda Birlik organları şu şekilde belirlendi.

Başkan:
Cafer Gürcafer
Yönetim Kurulu:
Burçin Döveç
Ceyhun Tunalı
Erdim Oras
Erdoğan Bekiroğlu
Erim Kanlıada
Serkan Amca
Taşkın Ürel
Yağmur Özyalçın

Onur Kurulu:
Cahit Kaya
Mehmet Kahveci
Musa Türker Sönmezler
Taner Yolcu
Yakup Engin Tel

Denetleme Kurulu:
Ahmet Arabacıoğlu
Okan Recaioğlu

“Önceliği okullara verelim dedik, dinlemediler”

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, Namık Kemal Lisesi’nde meydana gelen çökme sonucu yaralanan öğrenciye geçmiş olsun dileğinde bulunurken, ülkedeki okulların ve kamu binalarının yapısal durumuna bir kez daha dikkat çekti.

Gürcafer, yıllardır okulların ve kamu binalarının güçlendirilmesi hususunda uyarıda bulunduklarını ancak siyasetin önceliğinin hiçbir zaman okullar veya kamu binaları olmadığını kaydetti.

Namık Kemal Lisesi’nde yaşanan üzücü olayın da siyasilere ders olmayacağı kanaatinde olan Cafer Gürcafer, “Ülke yangın yerine dönmüş, okullarımız dökülüyormuş, buna rağmen yeni sarayın temel atma töreni yapılırsa hiç şaşmam” ifadelerini kullandı.

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer şu açıklamada bulundu:

“Yıllardır; ‘Okullarımız kamu binalarımız güçlendirme ister, Önceliklerimizi belirlerken bunlara öncelik verelim’ diye diye dilimizde tüy bitti. Fakat maalesef dinleyen yok. Namık Kemal Lisesi’nde çökmeden dolayı bir öğrencimiz yaralanmış. Çocuğumuza acil şifalar dileriz. Peki biz bundan bir ders çıkaracak mıyız acaba? Hiç sanmam. Ülke yangın yerine dönmüş, okullarımız dökülüyormuş, buna rağmen yeni sarayın temel atma töreni yapılırsa hiç şaşmam.”

Kamu ihaleleri Maliye Bakanlığında masaya yatırılıyor

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) yetkilileri ile Maliye Bakanı Dursun Oğuz, inşaatta devam eden işlerin ve imza aşamasında olan ihalelerin akıbetlerinin ne olacağı hususunda bugün bakanlıkta bir toplantı gerçekleştirdi.

Yaklaşık 1 saat süren toplantıda, Kamu ihaleleri, keşif bedelleri ve fiyat farkı uygulaması ile ilgili ivedilikle bir komite oluşturulup görüşmelerin süratle başlaması kararı alındı.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği’nden yapılan açıklamada; kamu ihalelerinde ve keşif bedellerinde fiyat farkı uygulaması ile ilgili komitenin ilk toplantısının yarın Maliye Bakanlığı’nda gerçekleştirileceği belirtildi.

Gürcafer: KKTC Kıbrıs Türkü’nün toplumsal varlığının teminatıdır

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB), Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 38’inci kuruluş yıl dönümü kutladı.

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer 15 Kasım mesajında; Kıbrıs Türkü’nün varoluş mücadelesinin bir eseri olan KKTC’nin 15 Kasım 1983 tarihinden beridir, devlet olabilmenin zeminini oluşturan birçok alanda gelişme kaydettiğini.

Mesajında Kıbrıs sorununa da işaret eden Cafer Gürcafer, KKTC’nin federal yapının güçlü ve eşit bir bacağı olmaya hazır olduğunu söyledi.

KKTC’nin 38 yıldır Kıbrıs Türkü’nün toplumsal varlığının teminatı olduğuna vurgu yapan Gürcafer, “Kıbrıs Türk Halkı’nın Cumhuriyet Bayramı’nı yürekten kutlarım” dedi.

 

 

“Laik, demokratik ve çağdaş düzeni geleceğe taşımak görevimiz”

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 83. yıl dönümü nedeniyle yayımladığı mesajda, Atatürk’ün mirası olan laik, demokratik ve çağdaş düzeni geleceğe taşımanın herkesin görevi olduğunun altını çizdi.

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 83. yıl dönümü nedeniyle mesaj yayımladı.

Mustafa Kemal Atatürk’ün hem fikirleri hem de eylemleri ile dünyanın saygı duyduğu, örnek bir lider olduğunu kaydeden Gürcafer, Atatürk’ün mirası olan laik, demokratik ve çağdaş düzeni geleceğe taşımanın herkesin görevi olduğunu vurguladı.

Kıbrıs Türkü’nün Ulu Önder Atatürk’ü asla unutmayacağını söyleyen Gürcafer, “Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 83. Yıl dönümünde saygı ve rahmetle yad ediyorum” dedi.

“Ayfodi tepesinin delik deşik edilmesi umarsızlığın, acımasızlığın, yasa tanımazlığın dik alasıdır”

Büyükkonuk bölgesinde Ayfodi Dağı’nın eteklerinin taş ocağı olarak kullanılmasına tepkiler artıyor. Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, Ayfodi Dağı’nın eteklerindeki taş ocağının derhal kapatılmasını istedi.

Gürcafer, söz konusu doğa katliamına karşı tepkisini şu sözlerle ifade etti: Ayfodi eteklerindeki taşocağı derhal kapatılmalı. Mevcutların bile rehabilite edilmesi gerekirken Eko turizmin merkezi Büyükkonuk beldemizin sembolü olarak bilinen Ayfodi tepesinin en iyi şekilde korunması gerekirken hala daha delik deşik ediliyor olması; umarsızlığın, acımasızlığın, yasa tanımazlığın dik alasıdır. Derhâl durdurulmalıdır.”